Bölgede halk sağlığı hizmetleri güçlendiriliyor

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Odabaş, afet bölgesinde salgın hastalık riskiyle ilgili 'Uzmanlarımız bilgili ve donanımlı. Bugün bölgeye gidecek uzmanlara yönelik bir eğitimimiz olacak. Pazartesi günü uzmanlarımız bu deneyimlerin aktarılması sonucunda kendilerini biraz daha güçlü hissedecekler.' dedi.

Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan ve 10 ili etkileyen iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan da deprem sonrası bölgede oluşabilecek sağlık riskleriyle karşı karşıya. Deprem bölgesinde halk sağlığı hizmeti, salgın ve psikolojik destek konularında riskler ve alınması gereken tedbirler ile ilgili uzmanlardan uyarılar geldi. Halk sağlığı hizmetleri verilmediği takdirde salgın hastalıkların baş gösterebileceğine dikkat çeken uzmanlar, alınması gereken tedbirler ve çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi de olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Odabaş, yapılan çalışmalar konusunda bilgi vererek şunları söyledi:

“AFAD'ın koordinasyonunda özel bir kriz yönetim ekibi oluşturuldu. Tüm bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışmalar sürüyor. Ulusal bir seferberlik halindeyiz. Özel bir bilim kurulu oluşturmadı ama bizlere danışıyorlar. Bu konuda çok deneyimli bir ekip var. Hem Gölcük'ü hem Van'ı yaşamış sonrasında daha lokal depremleri yaşamış arkadaşlarımız, hocalarımız, yöneticilerimiz var.

"Mevcut kapasiteyi kullanmada zorlanıyoruz. Çünkü hepsi afeti çok yoğun şekilde yaşadı. O yüzden sağlık yöneticilerinde de afetten etkilenmeyen bölgelerden gelen uzmanlar, yöneticilerle destekleyerek afetzede olan sağlık çalışanlarını olabildiğince güçlendirmeye çalışıyoruz. Çünkü onlar depremi yaşadılar. Ailelerini yitirdiler. Kendileri enkaz altından çıktılar. Şu anda ne yaptıklarını ya da ne yapmadıklarının çok farkında değiller. O yüzden onları hem fiziksel hem ruhsal olarak hem de sosyal olarak desteklemek için Sağlık Bakanlığının yoğun bir çabası var. Biz de bu çabayı Halk Sağlığı uzmanları olarak destekliyoruz. Daha çok yerde görev almak istiyoruz.

UZMAN EĞİTİMİ

"Uzmanlarımız bu konuda bilgili ve donanımlı. Bugün bölgeye gidecek uzmanlara yönelik bir eğitimimiz olacak. Pazartesi günü uzmanlarımız bu deneyimlerin aktarılması sonucunda kendilerini biraz daha güçlü hissedecekler. Şu andaki temel sorun afetin yaygınlığı. Yani daha lokalize, daha küçük bir bölgede olmuş olsaydı aslında mevcut hazırlıklar da kapasite aşımını getirmeyecekti. Ama yaygınlığı herkesi yanılttı. Bunlar ne kadarı öngörülebilirdi? Daha sonraki süreçte çok tartışacağız. Ama şimdi bunları tartışmanın zamanı değil. Şimdi kapıda bekleyen güçlü düşmanlarımız var! Bunlardan bazıları da temiz su temin edemezsek, insan atıklarını-dışkısını, cenazelerin definlerinden doğacak sorunları yani kapasite aşımıyla baş edemezsek, bunlar çok ciddi çevre ve insan sağlığı sorunu olarak karşımıza gelecek. O yüzden şimdi bunlara yönelik bir temel sağlık hizmeti ya da halk sağlığı hizmetleri anlamında güçlendirmeler yapılıyor.

'ZORLUKLARI AŞARIZ'

"Bu zorlukları aşacak gücümüz var. Koordinasyonumuzu da sağlamayı başardığımızı düşünüyorum. İlk 72 saat izolasyon yani yalnız kalınan dönemdi. İlk 72 saati atlattık. Şu anda dış yardım dönemindeyiz. Dış yardımda her türlü yardımla biz bu yaraları ivedilikle saracağız. Üzüntümüz büyük, dayanışmayla da bu zor günleri aşacağız. Karamsar mesajları çok fazla dillendirmemek gerekiyor. Güçlü yönleri ortaya çıkartmak lazım. Eleştireceğiz tabii ki ama o eleştirileri de doğru kişilere yapmamız gerekiyor.”

DEFİN İŞLEMLERİNDE HİJYEN YÖNETİMİ

Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi morgunda görevli bir personel yaşamını yitirenlerle ilgili yapılan işlemleri anlattı. Hastaneye 350 cenaze geldiğini bunlar arasından 4'ünün kimliğinin tespit edilemediğini söyledi. Sağlık personeli şöyle konuştu: "Yakınları tarafından tespit edilse bile her biri için istinasız DNA örneği, parmak izi, fotoğraflar ve videolar alındı. Bu işlemleri yürütenler, Kovid’den bildiği üzere hijyenik şartlar altında cenazeleri teslim aldı. Bütün işlemler hijyen kurallarına uygun yapılıyor. Yıkama ve kefenleme işleminden sonra cenazeler defin aracına teslim ediliyor. Bu işlemlerde kullanılan herhangi bir ekipman ve malzeme eksikliği yaşamıyoruz."

Sonraki Haber