Uzun uçuş da yüksek basınç da kokpitten ayıramıyor
Hem dünyada hem de Türkiye'de kadınların havacılık sektörüne olan ilgisi gün geçtikçe artmaya devam ederken kadınlar kabin memurluğunun yanı sıra pilotluğa da yoğun ilgi gösteriyor.
Müzisyenlik yaparken pilot olmayı seçen 38 yaşındaki Belgin Ayhan, Türk Hava Yolları'nın 329 kadın pilotundan biri. Ayhan, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunu olmasına rağmen ilk önce müzisyen olmaya karar verdi. Çeşitli orkestralarda yan flüt çalan Ayhan, müzikten para kazanırken 2014 yılında sosyal medyada THY'nin "yetiştirmek üzere 2'nci pilot aday adayı" ilanını gördü. Yüksek lisans yaptığı sırada bu ilana başvuran, aldığı eğitimin ardından pilot olan Ayhan, 2017'den beri geniş gövdeli ve uzun menzilli uçuşlarda görev yapıyor.
'BAZEN UYKU ÇOK ZORLUYOR'
Mesleğin zorluklarından bahseden Ayhan, "Bazen uyku çok zorluyor. Çünkü çok uzun saatler uçuş yapabiliyoruz. Özellikle 350 filosu 13 saate kadar süren uçuşlar yapabiliyor. Batıya gidişlerde değil ama dönüşlerde gün çabucak bitmiş oluyor. Çünkü güneş bize doğru geliyor ve biz de ona doğru gittiğimiz için sanki 24 saati uçakta geçirmiş gibi oluyoruz. Dinlenmemizi sağlamış olsak bile bu bize yorgunluk sağlıyor." diye konuştu.
Ayhan, işin sevilmesi halinde dezavantajlarının çok fazla göze batmadığını dile getirerek, yatı ve dinlenme süresi çok kısıtlı olduğunda sonraki uçuşu tehlikeye atmayacak şekilde dinlendiklerini kaydetti.
HOSTESKEN PİLOT OLDU
THY'nin diğer kadın pilotu 35 yaşındaki Pınar Çetin ise kabin memurluğundan pilotluğa geçti. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Çetin, Galatasaray Üniversitesinde Pazarlama İletişimi Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. THY'de 22 yaşındayken kabine adım atan Çetin, havacılık mesleğinde bir adım daha ileriye gitmek için açılan pilotluk eğitimi ilanına başvurdu. Sınavlar sonucu eğitim hakkı elde etmeyi başaran Çetin, zorlu sürecin ardından bu kez kokpitte görev almaya başladı.
Çetin, pilotluğun zor bir meslek olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Sürekli uçuşta olmak demek basınca maruz kalmak demek. Düzensiz bir hayat sitiliniz var. Gece uçuyorsunuz, gündüz uçuyorsunuz. Her gün saat 09.00'da işe gitmiyorsunuz ama avantajları da var. Boş günlerinizi hafta içi kullanıyorsunuz. Özel günlerinizi belki ailenize, akrabalarınıza ayıramıyorsunuz ama blok boşlar yapabiliyorsunuz. Mesela sadece cumartesi ve pazar izin kullanmıyorsunuz 4 boş, 5 boş kullanıyorsunuz. Her uçuş için beraber çalıştığınız arkadaşınızın değişmesi bir yenilik."