Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan: Anayasa Mahkemesi Başkanı görevini bırakmalıdır

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, HDP Kapatılsın Platformu Başkanı Hasan Korkmazcan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın HDP konusundaki tavrına tepki gösterdi. Korkmazcan, Zühtü Arslan’ı görevini bırakmaya davet etti.

“YARGIYI ZAN ALTINDA BIRAKMIŞTIR”

Hasan Korkmazcan açıklamasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın “Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı” sempozyumundaki konuşmasını eleştirdi. Arslan’ın bu konuşmasının talihsiz bir konuşma olduğunu belirten Hasan Korkmazcan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın yargıyı zan altında bıraktığını belirtti:

“28 Haziran 2021 Pazartesi günü “Mesleki Hayat Bağlamında Özel Hayata Saygı” konulu sempozyumun açılışında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan; başka platformlarda olduğu gibi adalet ve hâkimlik mesleği konularında alışık olunmayan değerlendirmeler yaptı. Sayın Aslan “Vesayet altındaki yargısal akıl,” “vicdanı ve fikri hür olmayan hâkim” “aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradesine ipotek konmasına izin veren hâkim” imalarında bulundu.

Sayın Zühtü Aslan konuşmasının ardından gazetecilerin HDP Kapatma Davası ne zaman sonuçlanacağına ilişkin sorularını şöyle cevapladı:

“Anayasa mahkemesinin üzerinde tarihinin en yoğun yükü var. 52 bin bireysel başvuru var. Norm denetimleri; Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, torba kanunlar ve başkaları var. 14 Temmuz’da Genel Kurul yapacağız. Sonra 1 Eylül’e kadar tatile gireceğiz… Bir de siyasi parti kapatma davalarının sürecine bakın, oradan ortalama bir şey çıkar. Bu arada ilgili Partinin savunma hazırlığı için de 60 günlük süresi var zaten.”

Sayın Aslan’ın bu konuşması son derece talihsiz bir konuşmadır.

Her şeyden önce yargı alanında büyük bir yük altında olan 20 bin civarındaki hâkim ve savcılarımızı zan altında bırakmıştır. Yargımızı vesayet altında gösteren, vicdanına göre karar vermeyen hâkim, iradesine ipotek konmasına izin veren hâkim imaları ile düşman çevrelere malzeme vermiş ya da onların ağzıyla yargımıza bühtanda bulunmuştur.”

“PSİKOLOJİK SAVAŞLA PARALELLİK TAŞIMAKTADIR”

Hasan Korkmazcan AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın işaret ettiği somut olaylar ve kişileri açıklamasını gerektiğini ve bu söylemin psikolojik savaş saldırı merkezlerinde üretilen söylemlerle paralellik taşıdığını belirtti:

“Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanının işaret ettiği somut olaylar ve kişiler varsa bunları açıkça ortaya koyması bir vatandaşlık görevidir. Zihninde hâkimlik göreviyle bağdaşmayan birtakım nitelikler önyargı oluşturuyorsa bu her dosyayı ele alışında yanlışlıklara yol açar. Yargı mensupları içindeki iradesini başka projelere bağlamış olanlar ayıklanmadan önce gösterilmeyen bu yüksek duyarlılığın günümüzde sergilenmesi ayrı bir kaygı konusudur. Bu söylem üzüntüyle belirtelim ki, yargımızın ülkemize yönelik kuşatma, terör ve psikolojik savaş saldırı merkezlerinde üretilen söylemlerle paralellik taşımaktadır.”

AÇIKLAMALAR HDP’YE UMUT VERMİŞTİR

Hasan Korkmazcan yaptığı açıklamada, AYM Başkanı’nın terör partisi HDP konusundaki açıklamalarının HDP’ye umut verdiğini ifade etti:

“Sayın Arslan’ın HDP kapatma davası konusunda yaptığı açıklama ise vahimdir. Mehmetçiğe silah sıkan, ABD’nin “kara gücüm” diyerek silahlandırdığı, eğittiği, bütçesinden açıkça tahsisat ayırıp maaşa bağladığı bölücü terör örgütü PKK ve onun kolu bacağı olan ve TBMM’de PKK marşı söyleyerek koridorları kirleten HDP’ye umut vermiştir. HDP’yi formatlayıp Türk siyasi hayatını ve demokrasimizi düzeysiz konuma getirmenin aracı yapmak isteyen güçlere yeni projeler için alan açmaktadır.

Diyarbakır, Şırnak, Van, Hakkâri ve Siirt analarının “çocuklarımızı HDP dağa gönderdi” feryadını duymayan, Kobani olaylarında öldürülen 37 vatandaşla, yakılan resmi devlet kurumlarını, okullarla ili yargılamayı ve delilleri görmeyen, binlerce soruşturma, dava, kesinleşmiş yargı kararlarının sıralandığı kapatma iddianamesini sıradanlaştıran, kapatılan diğer Partilerle HDP’yi bir tutan, kıyaslayan; eşbaşkanlar, milletvekilleri, il, ilçe yöneticileri ve belediye başkanlarının hakkında açılan ve kapatma İddianamesinde 600 sayfa tutan soruşturmaları, derdest veya kesinleşmiş yargı kararlarından habersiz bir yargıç profilini kabul etmiyoruz. “

KANITLANMIŞ HÜKÜMLER DİKKATE ALINMAMIŞTIR

Hasan Korkmazcan AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın terör destekçilerinin faaliyette bulunma haklarıyla insan hakları sözleşmeleri, Anaya ve yasalar arasında bir tercih sıralaması belirlediğini ve bu tercihte kanıtlanmış hükümlerin dikkate alınmadığını belirtti:

“Bu söylemlerle ortaya çıkan savsaklama görüntüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin tekilliğinden, Türkiye’nin bağımsızlığından, ülke ve milletiyle Türk devletinin bölünmez bütünlüğünden yana olanlarda kaygılar uyandırmıştır.

Sayın Arslan, bu tutumuyla HDP kapatma davasında terör destekçilerinin atanma ve siyaset görünümlü faaliyette bulunma haklarıyla, insan hakları sözleşmeleri, T.C. Anayasası ve yasaları arasında bir tercih sıralaması belirlemiştir. Bu tercihte yargı kararlarıyla kanıtlanmış hükümler, çocukları kaçırılmış ailelerin tanıklıkları, 700 güne yaklaşan feryat nöbetlerinin vicdanlarda uyandırdığı duyarlılık dikkate alınmamıştır.

Hâkimlik kimliğinin gerekleri kadar, bunları korumak, bunların dışında yanlış bir izlenim uyandırmamak da önemli bir ahlak kuralıdır.”

İSTİFA ETMESİNİ KENDİSİNE TAVSİYE EDİYORUZ

Hasan Korkmazcan AYM Başkanı’nın HDP kapatma davasında oyunun rengini belli ettiğini söyledi. Korkmazcan açıklamasında Zühtü Arslan’a görevinden istifa etmesini tavsiye ettiklerini ifade etti:

“Sayın Arslan, açıklamaları ve tutumuyla HDP kapatma davasında oyunun rengini belli etmiştir. Üstelik yargı erkinin bütün mensuplarını töhmet ve kendi konumu itibariyle tehdit altında bırakmıştır. Tarafsız, dürüst, bağımsız ve berrak vicdana sahip birçok yargı mensubunu Türkiye’ye yaratıcı yıkıcılık saldırıları yapan “dostların” psikolojik savaş malzemesi konumuna düşürmüştür. Sayın Başkan, cüppesini taşımakta zorlanmaktadır.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Zühtü Arslan’ın en kısa sürede bu görevinden istifa etmesini kendisine tavsiye ediyoruz. Yoksa Türk milleti onun artık HDP davasında vereceği oya ve karara asla güven duymayacaktır.”

Sonraki Haber