İran daha da kenetlendi
Şehit Cumhurbaşkanı Reisi’nin cenaze törenine katılan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan ve Parti’nin Uluslararası İlişkiler Bürosu Üyesi Daşar Karadağ, İran halkının devrim tarihinin en büyük kenetlenmelerinden birini yaşadığını belirtti
İran İslam Cumhuriyeti’nin şehit Cumhurbaşkanı Ayetullah Seyyid İbrahim Reisi ve diğer devlet yetkilileri için yaptığı törenlere Vatan Partisi heyeti de davet edildi. Törenin ardından Türkiye’ye dönen heyet izlenimlerini Aydınlık’a anlattı.
Başkent Tahran’da 22 Mayıs’ta üst düzey yabancı heyetlerin katılımıyla tören düzenlendi. Bu törene Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, eski TBMM Başkanvekili Hasan Korkmazcan başkanlığındaki, Uluslararası İlişkiler Bürosu Yöneticisi Daşar Karadağ’ın da yer aldığı Vatan Partisi heyeti de katıldı. Heyet temaslarında Batı’nın yaydığı kışkırtıcı, ayrılıkçı haberlere karşılık İran halkının kenetlendiğini gözledi.
Korkmazcan, “Tahran Havaalanı’na ayak bastığımız andan itibaren uğurlandığımız âna kadar gözlemlediğimiz, İran halkının mazlum milletler adına yürüttüğü savaşı kararlılıkla kazanma azminde olduğu... Bu gözlemimiz sadece Dışişleri Bakanlığı ve Devrim Muhafızları yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde değil. İran halkı yaşadığı elim kazanın verdiği acılara rağmen belki de devrim tarihinin en büyük kenetlenmesini yaşıyor. Batı kaynaklı fitne çabalarına rağmen dünyanın gözü önünde ayağa kalkan 7'den 70'e İranlı bunu gösterdi." dedi.
Karadağ da, “Kendinden emin, birbirine kenetlenmiş bir toplum gördük. Telaş, kargaşa yok. Ağlayan, sızlayan bir İranlı görevli görmedik. Herkes sakin ve vakur bir davranış içindeydi.” diye konuştu.
'BİZE UMUT VERDİ'
Korkmazcan, Türkiye İran dostluğuna ilişkin edindiği izlenimleri de anlattı: “Karşılaştığımız her İran vatandaşı Türkiye'ye teşekkürlerini iletiyor. Dönüşümüze kadar kiminle karşılaştıysak aynı güzel duyguları bize iletti.”
“Yenidünya düzeninin oluşmasında ön safta savaşan İran’ın Türk milleti ile ilişkilerine önem vermesi geleceğimiz için bir güvence. İran meydanlarındaki halk eğilimi ile Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının yüzde 90'ların üstüne çıkması emperyalist planların şansı olmadığını gösteriyor. Bu gerçeği sadece halkların eğilimlerinden değil üst düzey görevlilerle yaptığımız görüşmelerde de fark ediyoruz. Bir cenaze ve yas ortamında olmamıza rağmen devlet sorumluluğu ile hareket eden görevlilerin sadece düne değil yarınlara dönük durumları da bize umut verdi.
“İran Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle uzun görüşmelerimiz oldu. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin sadece İran ve Türkiye’nin sorunları değil dünya insanlık geleceğinin konumunu belirleyecek önemde olduğu fikrini paylaştık. İranlı yetkililerin bizden farklı düşünmediklerini, Vatan Partisi'nin belirlemiş olduğu antiemperyalist program çerçevesine çok yakın görüşlere sahip olduklarını anladık.”
İLK SIRADA VATAN PARTİSİ VARDI
Karadağ, Tahran’daki törende yaşananları şöyle anlattı: “Hükûmetlerden sonra, yabancılar arasında törene ilk kabul edilen Vatan Partisi heyeti oldu. Bize saat 16.00’da çıkacaksınız denildi, tam da 16.00’da içeri alındık. Saadet Partisi heyeti de bizden sonra kabul edildi.”
“Her millet kendi örf, adet ve cenazeyi selamlama adabına göre selamlama yaptı. Müslüman ülkeden gelen heyetler de bizim gibi ellerini açarak dua etti. Yalnızca İran devlet televizyonu çekim yaptı. İran Cumhurbaşkanı Vekili Muhammed Muhbir ve yanındaki heyet tarafından kabul edildik. Muhbir, elimizi sıkarak taziyelerimizi kabul etti.”
“Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in taziye mektubundan, aşağı yukarı hepsinin haberi vardı. Bizi gören bu mektuptan bahsetti. İran İslam Cumhuriyet Dışişleri Bakan Yardımcısı, Akdeniz ve Batı Avrupa Genel Müdürü Mahmoud Heidari yanımıza gelerek bizimle tanıştı ve teşekkürlerini iletti.”
“Bizi Tarhan'ın en güzel otelinde misafir ettiler. Genel Sekreterimiz Özgür Bursalı’nın Türkiye’de yas ilan edilmesi için yaptığı açıklamadan duydukları memuniyeti dile getirdiler. Ayrıca Türkiye'den bekledikleri kadar bir heyetin gelemediğini de üzüntüyle ifade ettiler. Gerçekten de AK Parti, Vatan Partisi ve Saadet Partisi’nden başka kimse yoktu. AKP de zaten hükümet olarak geldi. Bu da tabii onların gözünden kaçmıyor.”
“Batı basını ‘Reisi makul bir adamdı Bundan sonra bak daha kötü bir yönetim gelebilir.’ endişesini yayarak İran’daki birliği ve bütünlüğü hedef alıyor. Reisi, bütün komşu ülkelerle sıfır sorun politikasında ilerledi.
Bizim de parti olarak açıktan desteklememizin sebebi buydu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açıkça destek yayını yaptık. Emperyalizme karşı mücadelenin en sağlam ayağı böyle oluşuyor. Bu Reisi yönetiminin düzgün ve kararlı politikalarından ileri geliyor. İranlı yetkililer de bu politikanın devam edeceğini söylüyorlar.”
REİSİ’NİN KONUŞMASI BİR MİLLİ VASİYET
Hasan Korkmazcan, “İran halkı bundan sonraki yolculuğunda tıpkı İmam Humeyni'nin düşünceleri gibi Reisi’nin politikalarını sürdürecek. Özellikle İran-Azerbaycan ilişkilerinin zirve olduğu bir toplantıda Reisi’nin yaptığı konuşma millî bir vasiyet olarak telakki ediliyor. Azerbaycan-İran ile Türkiye-İran ilişkilerini bozmak emperyalizmin en büyük tuzağıdır. Bu tuzağa düşülmeyeceği görüldü. Bundan sonraki süreçte bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerde yeni bir milat oluşturulacaktır” dedi.
‘VATAN PARTİSİ'NİN GÜVENİLİR İZLER BIRAKTIĞINI GÖRDÜK’
Hasan Korkmazcan, Vatan Partisi’nin İranlı yetkililerde bıraktığı izlenimi de şu sözlerle anlattı:
“Vatan Partisi'nin bölge ülkelerinin beka sorunlarına gösterdiği ilgi dolayısıyla İran kamuoyunda derin ve güvenilir izler bıraktığını bir kere daha müşahede ettik. 23 Aralık’ta Tahran'da yapılan Gazze ile Dayanışma toplantısında da Vatan Partisi'nin ortaya koyduğu siyasi direniş çağrısının günümüzde de güncel olarak değerlendirildiğini yaptığımız görüşmelerde anladık. Ulusal Kanal'ın İran'da en öncelikli izlenen uluslararası kanallardan biri olduğu da defaatle ifade edildi. Dünyada yeni siyasi düzeninin oluşmasında Türkiye ve İran'a yeniden tarihi görevler düştüğü kanaati sadece bize ait değil İran açısından da önde tutulan projesi olduğu anlaşılıyor.”