Suriye ile işbirliği silahlı olmalı sonuç alınmalı

Türkiye ile Suriye işbirliğinin dünya dengelerini değiştiren bir süreci başlatacağını belirten Perinçek, ‘Dünya huzura kavuşacak.’ ifadelerini kullandı

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk oldu. Programda, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Liderler Zirvesi, Putin-Erdoğan görüşmesi, Türkiye-Suriye ilişkileri gibi birçok konu başlığını değerlendiren Perinçek, şu mesajları verdi:

‘DÜNYA HUZURA KAVUŞACAK’

“Dünya huzura kavuşacak. Türkiye-Suriye işbirliği yalnız iki ülkeyi ve bölgeyi ilgilendiren sonuçlar getirmeyecek. Bütün dünya dengelerini değiştiren bir süreç başlıyor. Çünkü bölgede Amerika’nın kaybetmesi, sonuç itibarıyla İran’ın, Rusya’nın, Türkiye’nin, Suriye’nin, Arapların kazanması, Suudi Arabistan dâhil, Çin’in kazanması bütün dünya dengelerini etkileyecek.

Suriye’de işbirliği Asya Çağı’nın yükselişinde çok önemli bir atak oluyor. O bakımdan Asya Uygarlığı’nın yükselişinde önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirilmesi lazım. Suriye’deki terör örgütlerinin temizlenmesi, Türkiye’yi Şanghay İşbirliği Örgütü’ne de üye yapacak süreçlerin ilk büyük taarruzu diyelim. Özellikle Kayseri’de başlayan olaylar, Suriye’deki Türkiye’ye karşı Suriyeli muhaliflerin yaptığı eylemler vs. Türkiye-Suriye işbirliğine karşı Amerika’nın ve İsrail’in çaresiz tertipleridir.

‘SİLAHLI İŞBİRLİĞİ YAPILMALI’

“Türkiye PKK’nın temizlemesini öncelik olarak görüyor; Suriye ise daha çok DEAŞ şemsiyeli HTŞ vs. denen bir takım yobaz terör örgütlerinin temizlenmesine öncelik vermek istiyor. Her iki tarafa şunu anlattık; bunların her ikisini birden kaldıralım. Bunlar Amerika ve İsrail güdümünde buluşuyorlar. Bakıyorsunuz bunlar birbirilerine karşı gibi gösterilirken birçok alanda işbirliği halindeler. Bunları anlattık.

"Herkes birbirinin önceliğini kabul etsin ve bu terör örgütleri temizlensin. Bu temizlik çok yüksek maliyete de sahip değildir, Türkiye ile Suriye askeri güçler olarak yan yana geldiğinde PKK büyük ihtimalle beyaz bayrak çeker, diğer yobaz örgütlerin de direnç kabiliyetleri çok düşer. O bakımdan bu adımın atılması çok önemlidir ve silahlı bir işbirliği bunun merkezindedir. Daha doğrusu bu işbirliği silahlı olmazsa sonuç alınmaz.

‘BU SÜREÇ ABD’NİN EVİNE DÖNMESİNİ SAĞLAR’

“Orada şu anda Amerika askeri var, bu süreç onu da temizleyecektir. Amerika’nın dayandığı güçler, terör örgütleri temizlendiği zaman Amerika’nın orada kalması zorlaşacaktır. Taktik çok yerinde. Şu anda Amerika’yı temizleyeceğiz değil, terörist örgütleri temizleyeceğiz diye hedef alınması çok iyi, aşamalı, akıllı bir taktik. Doğrudan Amerika ile savaş gibi bir yanlışa düşülmüyor. Çünkü öyle bir yanlış Rusya’nın da İran’ın da tereddütlerini getirebilir. Ama orada Amerika’ya ayak basacak yer yok, bu süreç Amerika’nın da kendi evine dönmesini getirecek.

‘ABD DÜNYA’NIN HER YERİNDE YENİLİYOR’

“ABD çok büyük bir problem ile karşı karşıya, çıkmaza girdi. Biden’ın temsil ettiği okyanuslardan dünyaya tırnak gösteren, saldırgan Amerika politikası iflas etmiş durumda. En son Afganistan’da yenildi. Libya’da amaçlarına ulaşamadı, Kuzey Afrika’da ulaşamadı. İran’a tehdit yöneltiyordu orada bir şey yapamadı, Tayvan Boğazı’nda çaresiz durumda… Her yerde Amerika’nın yenildiğini görüyoruz.

‘SIĞINMACI KIŞKIRTMASI İŞBİRLİĞİNİ ENGELLEMEYİ HEDEFLİYOR’

“Türkiye-Suriye işbirliğinin doğasında bu var. Siz tek taraflı bir maç oynamıyorsunuz. Karşıda bir rakip var. Suriye’nin kuzeyinde işbirliği yaparken karşıda PKK var, İslami bayrak altında İslam düşmanı yobaz terör örgütleri var, arkalarındaki Amerika, İsrail var. Amerika’nın CIA’sı var, İsrail’in MOSSAD’ı var ve hazırlıklar var. Türkiye’de bu işbirliğini baltalamak için Zafer Partisi diye bir parti ortaya çıktı. Bu parti sürekli olarak Türkiye’de Suriyeli misafirlerimize, Afgan kardeşlerimize karşı bir kışkırtma pompaladı.

"Bizzat o partinin genel başkanı, elinde mikrofonla arkasına birtakım kameraları takarak kendisi provokasyon yaptı. Bunları yaşadık. Bizim kamuoyumuz ve halkımız içinde de propagandaya da elverişli ortam sağlayacak bazı kaygılar var. Güney kentlerimizin nüfusları arttı, kira sorunundan tutun yaşamla ilgili çeşitli alanlarda halk bazı güçlüklerle karşılaştı ama her şeye rağmen bir ülkenin nüfusuna 4-5 milyonu eklediğiniz zaman bu tabii Türkiye’nin ekonomisine de bir yük oldu. Bunların ucuz iş gücü olması bizim kendi işsizlerimiz için de problem oluşturdu. Bunları topladığımızda gelen misafirlerimiz için kamuoyunda ‘Bunlar memleketlerine gitsin’ diye bir cereyan yarattı.

‘TÜRKİYE BİRKAÇ YIL İÇİNDE ŞİÖ’YE ÜYE OLACAKTIR’

“Şanghay İşbirliği Örgütü yükseliş halinde. Öğrendiğime göre Belarus da alınmış durumda. Şanghay İşbirliği Örgütü’nde Türk devletleri var. Bütün Türk devletleri; Azerbaycan oraya yönelmiş durumda, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan şimdi Şanghay İşbirliği Örgütü’nde. Zaten Kırgızistan ve Kazakistan kurucuydu. Dolayısıyla Şanghay İşbirliği Örgütü aynı zamanda Türk devletlerinin dünya ile buluştuğu örgüt. Türk devletlerinin büyüme, ilerleme, gelişme, kalkınma iklimi Şanghay İşbirliği Örgütü. Türkiye’nin de birkaç yıl içinde Şanghay İşbirliği Örgütü’ne gireceğini söyleyebiliriz.

‘AVRUPA MİLLİYETÇİLİĞİ FAŞİST DEĞİL’

“Faşizme karşı olan bir dalga bu. Faşizmin tanımı emperyalizmle bağlantılı olmuştur. Şimdi Avrupa’daki, bu Fransa’daki Le Pen hareketi olsun vs. bunlar emperyalizme tavır alanlar, cephelerini Amerika’ya dönen hatta Rusya ile dostluk yönünde eğilim taşıyan, İsrail’e tavır alan, Filistin’le iyi ilişkiler geliştirmek isteyen bir akım, bu yönde ilerliyor. Bunlara faşist iftirasını kim yapıyor? Bizzat Amerika’nın kendisi. Avrupa’da gerici diyeceksek sosyal demokrasi o gericiliği temsil ediyor. Amerikan emperyalizmiyle işbirliğinin kahramanları maalesef sosyal demokratlar ve Yeşiller vs. kendisine solcu diyen sahte solcular.”