‘Mücadele bayrağını yükseltiyoruz’
Doğu Perinçek 'İlan edilen asgari ücret, insanca yaşam hakkı tanımıyor. Bütün işçi sınıfı, bütün emekçiler ve bütün millet olarak bu kırmızı çizgide mücadele bayrağını yükseltiyoruz. Vatan Partisi ön cephede görevinin başındadır. Yeni yılda milletçe başarımızı kutlayacağız' dedi
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, önceki gün Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında gündemi değerlendirdi. Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve Aydınlık Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Özlem Konur Usta’nın sorularını yanıtlayan Perinçek, asgari ücretten ABD’nin “İkinci İsrail” girişimine, Hükûmet’in Suriye politikasının sonuçlarından Rubin’in yazılarının anlamına kadar pek çok konuya dikkat çekti. Perinçek’in programdan öne çıkan vurguları şöyle oldu:
‘ABD AÇIK AÇIK TEHDİT EDİYOR’
CIA Şefi Michael Rubin'in Türkiye’yi hedef alan yazılarını değerlendiren Perinçek, şu ifadeleri kullandı:
“Bunlar yazı falan değil. Bu doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ne, devletine bir muhtıra. Hatta ültimatom bile diyebiliriz. Aslında 3 maddede özetlenebilir bu yazılar. Birincisi Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD'yi kastederek ‘Onları öldürürseniz biz de sizi öldürürüz.’ diyor. Aynen öldürme kavramını kullanıyor. ‘Siz PKK'lıları öldürürseniz biz de Türk askerini ve Türkiye'nin kontrolündeki güçleri öldürürüz.’ diyor. Bu bir köşe yazarı değil. Rubin, Amerika Birleşik Devletleri'nin önemli bir bürokratı. Bu tehditler görüşmelerde de ifade ediliyor. Washington yönetimi doğrudan doğruya Türkiye Devleti’ni ve Hükûmeti’ni tehdit ediyor.
“İkincisi, ‘Türkiye'de çok önemli bir Kürt nüfus var, en büyük Kürt kenti ne Diyarbakır'dır, ne Erbil'dir, İstanbul'dur.’ diyor. Ve o Kürtler, Türkiye’nin baskıları yüzünden bu kentlere toplandıklarını söylerken ‘soykırım’ ifadesini de kullanıyor ve Türkiye’nin, Suriye'nin kuzeyindeki uygulamalarına karşı, Türkiye'nin büyük kentlerinden Kürt vatandaşlarımızın ayağa kalkacağını söylüyor.
“Üçüncüsü, 2025 yılına tarih veriyor. ‘Akkuyu Nükleer Santrali üretime başlayacak ama İsrail politikanı değiştirmezsen santrali daha elektrik üretmeden yerle bir ederim.’ diyor. Bunlar Türk Devleti’ne karşı ABD’nin tehdidi. Ve tehdit nerede düğümleniyor? Sakın ha PKK/PYD'nin üzerine yürümeyeceksin. PKK/PYD devletçiği kurulacak noktasında düğümleniyor.
‘SENARYO BUNDAN SONRA BAŞLIYOR’
“Esas senaryo bundan sonra başlıyor. ABD ve İsrail tarafından Suriye'de bir PKK devletçiği kurmanın koşulları yaratıldı. Sayın Başar Esad'ın yönettiği Suriye Hükûmeti’ni devirdiler. Artık Amerika esas hedefine bir ‘İkinci İsrail’ devleti koydu. Irak'ı bölerek Irak'ın kuzeyinde bir bölgesel yönetimli Kürdistan kurmuştu. Şimdi de Suriye'yi bölerek Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devletçiyi kuruyor. Tabii burada eksik olan ne oluyor? Bir de Diyarbakır ve bu bölgemizdeki Kürt nüfusun en yoğun olduğu ülke Türkiye. İkincisi, Kürt nüfusun en moderni, en örgütlüsü, en savaşçısı ve Kemalist Devrim’den aydınlanmış en yeteneklisi Türkiye'de yaşıyor. Onlarsız bir Kürdistan mümkün değil. Amerika planına göre Türkiye Kürtlerinin ona eklenmesi lazım. Şimdi artık Türkiye o planla yüz yüze.”
‘KARARSIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
AK Parti Hükûmeti’nin çekinceli dış politikasını eleştiren Perinçek, şu ifadeleri kaydetti:
“Sayın Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükûmetimiz, ‘Biz bölgemizde kesinlikle bir PKK/PYD terör devletine müsaade etmeyeceğiz. Sözde bir Kürdistan devletine kesinlikle izin vermeyeceğiz.’ diyordu. Fakat şimdi birdenbire bu konularda bir kararsızlıkla karşı karşıyayız. Mesela eskiden izin vermeyeceğiz, gideriz, ezeriz, son teröriste kadar yok ederiz söylemi varken, şimdi ‘PKK/PYD'nin liderleri Suriye'yi terk etsin, Suriye'yi yöneten HTŞ bu sorunu çözsün.’ noktasına geldik…
‘AMERİKA VE İSRAİL İLE DEVİRDİ KONTROLÜ KAYBETTİ’
“AK Parti Hükûmeti’nin Suriye politikası iflas etmiştir. Bu politika neydi? ‘Katil Esed, zalim Esed, zorba Esed, devirin Esed’i!’ Devirdiğin zaman Amerika ve İsrail ile birlikte devirirsin ve kontrolü de kaybedersin. Sonuç itibarıyla PKK/PYD devletçiğinin kurulmasına, Suriye'nin bölünmesine, Amerika’nın federasyon planının gündeme gelmesine yol açarsın.
"Bu tablo karşısında Hükûmet’in o eski iflas eden politikadan vazgeçmesi ve PKK/PYD'nin üzerine yürümesi lazım. Amerika'nın tehditlerine bu benim vatan bütünlüğüm için zaruridir demesi lazım. Sonuç itibarıyla şimdi Türk Hükûmeti Suriye politikasının iflası karşısında çok önemli bir prestij kaybına doğru gidiyor.
“Ben bu iflas eden Suriye politikasının devam etmeyeceğini biliyorum. Kürdistan adı altında ‘İkinci İsrail’ devletçiliğinin kurulmasına razı olan, Türkiye'nin yaptırım gücünü kullanma cesaretini göstermeyen bir hükûmet Türkiye'nin başında kalamaz.”
PERİNÇEK: İŞÇİ HAREKETİNDE YENİ DALGANIN İŞARETİ
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek “AK Parti iktidarının ilan ettiği asgari ücret, insanca yaşam hakkı tanımıyor. Bütün işçi sınıfı, bütün emekçiler ve bütün millet olarak bu kırmızı çizgide mücadele bayrağını yükseltiyoruz. Vatan Partisi ön cephede görevinin başındadır. Yeni yılda milletçe başarımızı kutlayacağız.” dedi.
Perinçek, asgari ücrete zam oranını değerlendirdi. Açıklanan rakamın işçi hareketinde yeni bir dalganın işareti olacağını dile getiren Perinçek, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın toplantıya katılmamasını anlamlı ve önemli bulduğunu dile getirdi.
“İlan edilen asgari ücret işçi hareketinde yeni bir yükseliş, yeni bir dalganın işareti oluyor.” diyen Perinçek, şöyle devam etti:
HAKLI ZEMİNDE DOĞRU MÜCADELEYE İŞARET ETTİ
"Türkiye'nin emekçi sınıfları da böyle bir asgari ücreti kabul etmeyecektir. Önümüzde emekçi mücadelesinin asgari ücret konusunda da yeni bir yükselişe gireceğini görüyoruz. TÜRK-İŞ ve diğer sendikalarımızla birlikte hükûmetin bu asgari ücret tespitini değiştirmesi için doğru eylem çizgisi belirleyeceğiz.
"Haklı zemindeyiz. ‘29 bin 583 lira asgari ücret talep ediyoruz.’ dediğimiz zaman o zemin haklı... Ama bu zemindeki mücadeleyi de doğru taktiklerle yürüteceğiz. Başarıya yönelen, gerektiği yerlerde ateşkesler yapabilen, gerektiği yerde duran sonra tekrar harekete geçen, dalga dalga ilerleyen doğru bir eylem çizgisi izleyeceğiz. Kışkırtma, provokasyon ve tertiplere gelmeyeceğiz ve gelmeyiz. TÜRK-İŞ de bu bakımdan son derece sıhhatli bir yönetime sahip.”
Perinçek sözlerini, “Üretim çarkının dönmeye devam edeceği koşullarda işçiye mümkün olan en iyi refah seviyesini sağlamak ve onun üretim şevkini de canlandırmak ekonominin bir problemi... Asgari ücret işte bu ekmek teknesi dediğimiz hem fabrikanın kapısı kapanmayacak işçi de mevcut koşullarda üretimi şevkle yapacağı bir ücrete sahip olacak.” vurgusuyla tamamladı.
ŞİMŞEK’İN DEĞİL HÜKÛMETİN ÜCRETİ
Perinçek, eleştirilerin odağında olan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le ilgili de şu yorumu yaptı: “Hükûmet’in bütün yükü, Maliye Bakanı'nın sırtına yüklenmiş oluyor. Bunu doğru bulmuyorum. Burada sorumlu olan doğrudan doğruya hükûmetin başıdır ve hükûmetin kendisidir. Dolayısıyla bu 'Maliye Bakanı Şimşek'in asgari ücretidir.' diye değerlendirmemek gerekir.”
‘TÜRKİYE SİSTEMİN DIŞINA ÇIKACAK’
ABD tehditlerine karşı Türkiye’nin tek seçeneğinin sistemin dışına çıkmak olduğunu belirten Dr. Doğu Perinçek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, sistemin dışına çıkarak, yani NATO sisteminin, Amerika hegemonyasının dışına çıkarak kendi vatanının bağımsızlığını, bütünlüğünü sağlayabilir. Amerika'ya boyun eğmek, İsrail'le tokalaşmak ve NATO'cuyuz tekerlemeleri ve siyasetleri Türkiye'yi böler. Artık bunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye bu sistemin dışına çıkacak.
“Ekonomide de sistemin dışına çıkacak. Yani Batı’nın bize dayattığı neoliberal ekonomiyle Türkiye, ABD’den gelen meydan okumalara karşı koyamaz. Sonuç itibariyle ekonomiyle savaşlar yürütülüyor. Ekonomik direnç kuvvetlerini güçlendirmek de Üretim Devrimi’yle mümkün. Üretim Devrimi de sistemin dışına çıkmak demek. Bu program Vatan Partisi'nin programıdır. Sistemin içinde çözüm yok. Ve bu keşfedilecek program. Şimdi o programın zamanı geldi.”