Devlet zaafının sonucu: Yakıp yıkıyorlar!

Van, Hakkari, Diyarbakır, Bitlis, Ağrı caddelerinde 6-7 Ekim sürecini anımsatan görüntüleri yaşıyoruz. PKK, hendekten sahneye çıktı. Abdullah Zeydan’a ve PKK’ya siper olanlar sözümona hukuka sarılıyorlar. Aslında devletin zaafına sarılıyorlar

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, İstanbul İl Merkezinde Van’da ve Güneydoğu illerinde yaşanan olaylara dair bir basın açıklaması yaptı. Bursalı’nın açıklaması özetle şöyle:

DOĞU PERİNÇEK’İN TARİHİ SAPTAMASI VE UYARISI

Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek, 31 Mart 2024 Yerel seçimlerinden sonra, Türkiye’nin içine girdiği süreci, dün gerçekleştirdiği tarihi önemdeki basın toplantısında Türkiye kamuoyuna açıklamıştı.

Genel Başkanımızın özetle “yükselen iki tehlike, zayıflayan hükümet ve yıkıcı muhalefet” analizi ve basın toplantısının başında, seçimin en önemli sonucu olarak “PKK hendeklerden çıkartılmıştır ve Güneydoğu bölgemizde yerel iktidar makamlarına oturtulmuştur” ifadelerini dinledik.

Daha basın açıklaması sürerken, bu cümleler kurulduğu sırada, Genel Başkanımızın işaret ettiği gerçekleri Van’da, Diyarbakır’da, Tunceli’de, Batman’da, Şırnak’ta ve çok sayıda ilde yaşamaya başladık.

Van, Hakkari, Diyarbakır, Bitlis, Ağrı caddelerinde 6-7 Ekim sürecindeki manzaraları anımsatan görüntüleri yaşıyoruz. PKK, hendekten sahneye çıktı.

Yaşadığımız süreç yalnızca Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının verilmesi, verilmemesi değildir. Bu işin teferruatıdır. Mesele bunun çok ötesinde ve daha büyüktür. Buradaki asıl manzara, Türkiye’yi bölmek, özerkliğe götürmek isteyen güçlerin cesaret bulmasıdır. Bu cesaret devletin zaafıyla geldi.

ABDULLAH ZEYDAN OLAYINI OLUŞTURAN ZAAFLAR

Seçilme yetkisi alınan Abdullah Zeydan terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütüne yardım etmek suçundan ceza almış, hapse girmiş ve hüküm giymiştir.

Ayrıca Anayasada terör suçlarından hüküm giyenlerin Milletvekili ya da Belediye Başkanı olamayacağına dair de kesin hüküm vardır. Burada YSK ve Adalet Bakanlığı, ilgili mahkeme sorumludur. Abdullah Zeydan, seçilip mazbatasını alsa dahi, Belediye Başkanlığını yapabilecek bir hukuki zemin yoktur.

Abdullah Zeydan’a ve PKK’ya siper olanlar sözümona hukuka sarılıyorlar. Aslında devletin zaafına sarılıyorlar. PKK’nın, CHP’nin sahte solun kahramanı PKK sizi tükürüğüyle boğar diyen bir şahıs.

Burada söz konusu vatan bütünlüğüdür. Tartışma ve saflaşma buradadır.

Türkiye’nin bölünmez vatan bütünlüğü diye bir gerçek vardır ve bütün hukuk maddelerinin de üzerinde, Anayasanın en başına yazılmıştır. Bu da bir hukuktur. Bütün kararlar vatan bütünlüğünün ihtiyaçlarına ve milletin birliğine cevap veren ölçüler içinde olmak zorundadır.

Tabii HDP ve DEM’in kapatılamadığı, CHP-PKK ortaklığının seçim kazandığı ortamda, YSK bölücü örgüt tehlikesini önemsemezse, ilgili mahkeme bu durumu ihmal ederse, hükümet boyun eğerse, bir değil, kırk tane Abdullah Zeydan aday olur, Belediyelerin koltuğuna terör örgütü oturur ve Türkiye’nin başına bela olur.

CHP-PKK-FETÖ-SAHTE SOL ORTAKLIĞI

Karara ilişkin ilk ses elbette CHP’den gelmiştir.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Van'da mazbatanın seçimi kazanan adaya verilmemesi üzerine, halkın iradesini savunma, dayanışma ve yaşananları yerinde takip etmek için milletvekillerimiz; Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Kayıhan Pala ve Sevda Erdan Kılıç'tan oluşan heyetimizi görevlendirdik. İkinci olana mazbata verme rezaleti Van halkının iradesini pusu kurmaktır. Van halkının iradesine saygılı olmak hepimizin boynunun borcudur.” açıklamalarını yaptı.

CHP yönetimi PKK ile kol koladır. Özgür Özel de yaptığı açıklamalarda, Türkiye ittifakı gibi kavramları kullanıyor, PKK-FETÖ ortaklığını bizzat söylüyor.

PKK’nın kuyruğu olan, PKK’nın listelerinden Meclise giren, Genel Başkanı olduğu Partinin adına ve tarihsel mirasına da ihanet içinde olan TİP’in Genel Başkanı Erkan Baş, soluğu Van’da almaktadır.

31 Mart akşamı bayram yapan Emre Uslu gibi tescilli FETÖ mensuplarının haykırışlarını da görmekteyiz.

YENİDEN REFAH VE HÜDAPAR PKK-DEM YANDAŞLIĞI

Sistemin iki duvarının bu olaylarda birleştiğini görüyoruz.

AK Parti’nin 2023 seçimlerinde kendisine müttefik olarak seçtiği Yeniden Refah ve HÜDA PAR da DEM/PKK’NIN siperinde yer almıştır. İkisi de Ortaçağ gericiliğinin yanı sıra bölücülüğe kol kanat germektedirler. HÜDAPAR zaten tamamen PKK ile aynı programa sahiptir. Gericilik de doğası gereği bölücülükle kol kola girmektedir.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, “Van Büyükşehir Belediyesi seçimi yapıldıktan sonra kazanan adaya mazbatanın verilmemesi, halk iradesinin gasp edilmesidir. Aday olma niteliği yok idiyse YSK neden adaylığını kesinleştirdi? Ali Cengiz oyunlarıyla koltuk kapmak, siyasetin düşebileceği en dip çukurdur.” açıklamasını yapmıştır.

Yeniden Refah Partisi Sözcüsü Suat Kılıç da “YSK’ya itiraz edilmiştir, konuyu takip ediyoruz. YSK tarafından bir karar henüz bir karar bize intikal etmemiştir. YSK tarafından karar alınırsa, kararın gerekçesini ve karara konu edilen yargılama kararını doğrusu elimize almak ve ona göre görüşümüzü bildirmek düşüncesindeyiz” açıklamasını yapmıştır.

Seçimlerde de CHP ve DEM’in hizmetinde olan Yeniden Refah, görevine devam etmektedir. Türk devletine, Mehmetçiğe silah çeken, kurşun taşıyan şahıslardan mahkeme kararı beklemektedirler!

AK Parti bu Milli Devlet düşmanı müttefikleriyle iftihar etmelidir(!)

Son olarak AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de “konu hukuki bir konudur. Hukuken haklılarsa sonuç onların arzu ettiği gibi olacaktır” diyerek, konumunu açıklamıştır.

TUNCELİ’YE VE CUMHURİYETE SAVAŞ AÇIYORLAR

Yerel Yönetim mevzilerini ele geçiren PKK yalnız Van’da değil, çok sayıda ilde bölücü faaliyetlerine ilk günden başlamıştır.

Tunceli Belediye Başkanlığında seçilen Cevdet Konak’ın ilk yaptığı açıklama, “Dersim Kürdistan’dır, Kürdistan Dersim’dir” diyerek Türkiye’nin vatan bütünlüğüne ve Cumhuriyete savaş açmıştır.

CHP-PKK-HÜDAPAR ortaklığını bir kez daha görüyoruz. Tunceli’de Seyit Rıza’nın heykelini dikenler, o heykeller önünde törenler düzenleyenler CHP ve PKK’dır.

Tunceli’yi Dersim yapmaya çalışarak Cumhuriyete ve Atatürk’e savaş açan CHP ve PKK’dır.

Etnik-mezhepsel bölünmeyi körükleyenler CHP-PKK’dır. CHP-DEM/PKK-HÜDA PAR Ortaçağ gericiliğinde de birleşmişlerdir.

Her adımda, koro genişlemektedir. Hepsi bir araya gelse, Tuncelimize dokunamazlar, Atatürk Devrimine dokunamazlar, Tunceli’yi Ortaçağ karanlıklarına sürükleyemezler. Atatürk’ün heykeli en sonunda Seyit Rıza heykelini de yıkacaktır.

ASKERİMİZE VE POLİSİMİZE YÖNELEN KIŞKIRTMALAR

31 Mart gününden itibaren başlayan ve artarak devam eden kışkırtmalar önümüzdedir.

Önce Güneydoğu illerimizde oy kullanmaya giden güvenlik güçlerimizi, askerimizi ve polisimizi PKK teröristleri hedef almıştır, hakaret etmişlerdir, her türlü kışkırtmayla kahramanlarımızın üzerine yürümeye kalkmışlardır. Orada şu an yaşanan manzaraların da ilk işareti verilmiştir. Biz o görüntüleri açılım dönemlerinden hatırlıyoruz.

ÖZERK KÜRDİSTAN İÇİN ŞEHİRLERİMİZİ YAKIYORLAR

Kürdistan adı altında ABD’nin ve İsrail’in İkinci İsrail planlarının aleti olan PKK ve yine bölücü konumu nedeniyle İkinci İsrail planının hizmetinde olan HÜDA PAR, Mecliste olmanın ötesinde, AK Parti ve CHP sayesinde Güneydoğu’da özerkliğe temel oluşturan belediyeleri ele geçirmiştir.

Bütün bu manzarada PKK şehir meydanlarında eşkıyalığa başlamıştır. Van, Batman, Şırnak, Hakkâri, Adana, Ağrı, Diyarbakır sokaklarını karıştırmak istemektedir. Çeşitli kışkırtmalar tertiplenmeye başlamıştır. Yıkıcı muhalefet, bölücü terörle birlikte, hükümetin de zaafından yararlanarak Türkiye’yi bir kaos ortamına sürüklemektedir.

Yalnızca Van’da değil, PKK’nın Yerel Yönetim koltuklarına oturduğu her ilde benzer manzaralar yaşanmaktadır.

SEÇİMİN İLK BEDELLERİ

Seçim tamamlanalı üç gün oldu. Amerika’nın kazandığı seçimlerde Türkiye bedel ödemeye başlamıştır.

İşte size Türkiye manzarası.

İşte zayıf hükümet ve yıkıcı-bölücü muhalefet manzarası.

İşte cesaret bulan PKK ve FETÖ manzarası.

İşte size devlet ve hükümet zaafı.

İşte sistemin bunalımı ve çıkmazı.

MİLLİ DEVLETİN KALESİ VAR

Vatan Partisi görevinin başındadır. Türkiye’de yükselen bölücülük tehlikesine karşı da, gericilik tehlikesine karşı da, PKK şımarıklığına karşı da Vatan Partisi, Türk Ordusu, Türk Polisi ve Türk Milletiyle beraber ön cephede, en kararlı ve tek kararlı güçtür.

Atlantik sisteminin Partileri dağılmaktadır ve çıkmazdadır.

ABD güdümlü muhalefet Türkiye’nin geleceğini ateşe sürme mevzisindedir.

ABD uyumlu hükümet ise zaafın temelidir.

  • PKK’nın Partisini kapatmayan AYM, kapatmak istemeyen hükümet

  • PKK’ya yüz milyonlarca lira yardım yapan AYM

  • O parayı PKK’ya ödeyen Maliye Bakanlığı

  • PKK ve FETÖ bağlantılı şahısları hukuka aykırı olarak aday yapan YSK

  • Suriye’de ayak sürüyen, Ukrayna’ya silah veren, Filistin’e sargı bezi göndermekle yetinen, NATO’yu genişleten, Maliyesini Londra’nın temsilcilerine teslim eden, bölücülükle ve gericilikle ittifak yaparak Türkiye’nin başına bela eden hükümet

  • Türk Milletini Anayasadan çıkarmak isteyen Meclis Başkanı,

İşte bugünkü manzarayı yaratan başlıca zaaflar bunlardır.

Vatan Partisi Milli devletin kalesidir ve Türk Devletini ayağa kaldıracak güçtür.

UMUT VATAN PARTİSİ’NDE

Atlantik sistemi içindeki hiçbir Partiden umut yoktur.

Vatan Partisi bütün bu manzarayı dağıtmak için vardır. Umut Vatan Partisi’ndedir.

Türkiye’nin içine girdiği zorluğu ilk günden önümüze koyan yine Doğu Perinçek’tir.

AK Parti’ye tavır koyan ancak sistemin daha koyu Partilerine, dahası Türkiye’nin geleceğini ateşe sürecek olan CHP-PKK ortaklığına yönelen seçmen bu bedeli de ödeyerek devrimci seçeneği keşfedecektir.

Bütün vatandaşlarımızı, öncülerimizi cesarete, devrimci programa, zahmete, ama en sonunda üreten ve başı dik bir Türkiye için, ağırlaşan zorlukların üstesinden gelebilecek tek parti olan Vatan Partisi’ne davet ediyoruz.

Türkiye’yi zayıf hükümete, yıkıcı ve bölücü muhalefete teslim etmeyeceğiz.

Üreticilerin Milli Hükümeti yakın gündemdedir. Vatan Partisi görevinin başındadır.

İKİNCİ İSRAİL TEHDİDİNİN HARİTASI

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel’in, “Yerel seçimde PKK’nın belediyeleri ele geçirmesinin sonuçları ne olur?” sorusunu da Bursalı şöyle yanıtladı:

“Seçimden sonra ortaya çıkan, ABD’nin ikinci İsrail ve Büyük Ortadoğu Projesi tehdidinin haritası. Seçim sonrasında PKK ve DEM Parti’nin belediye makamlarına oturduğu yerlerde bunun provası yapılıyor. O harita Türkiye’yi bölecek tehditleri önümüze getiriyor. Elbette Türkiye bölünmeyecek, Türkiye’nin Vatan Partisi var, Türk Silahlı Kuvvetleri var, polisi var.

Daha seçim gününün ilk ışıklarında bu görüntüleri gördük. Türkiye’nin bu manzaralara katlanacak üç beş yılı daha yok. Türkiye bu süreçten çok da uzamadan büyük bir çözümle çıkacaktır.”

Sonraki Haber