Vatan Partisi ile Çin Komünist Partisi görüştü: Ortak yatırım üretimde atılım

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) önerisi üzerine Vatan Partisi ile ÇKP yetkilileri önceki gün videokonferans yöntemiyle görüştü. Vatan Partisi heyetine Genel Başkan Doğu Perinçek, Çin Komünist Partisi heyetine Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakan Yardımcısı Zhu Rui başkanlık etti.

Çin Komünist Partisi’nin önerisi üzerine Vatan Partisi ile Çin Komünist Partisi yetkilileri 23 Eylül'de video konferans yöntemiyle görüştü. Vatan Partisi heyetine Genel Başkan Doğu Perinçek ve ikinci bölümde Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semih Koray başkanlık etti. Çin Komünist Partisi heyetine de Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakan Yardımcısı Zhu Rui başkanlık etti.

Görüşmede Ethem Sancak, Ak Parti adına gözlemci olarak bulundu ve bir konuşma yaptı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir gün önce (22 Eylül) Birleşmiş Milletler kürsüsünden yaptığı konuşmanın önemine vurgu yaptı. Perinçek, Türkiye ile Çin arasında ekonomi, denizlerde güvenlik, teröre karşı ortak mücadele ve işbirliğinin yol haritası konularında hızla somut ve pratik uygulamalara geçilmesini önerdi.

Vatan Partisi’nin yaptığı açıklamaya göre, Perinçek’in Çin Komünist Partisi heyetine ifade ettiği görüşler şöyle:

TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI’NIN'YENİDEN ASYA GİRİŞİMİ' BİLDİRİSİ

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Birleşmiş Milletler Kürsüsü’nden bütün dünya ülkelerine ve milletlerine, “Tarihin sarkacının yeniden Asya’ya kaydığı” gerçeğini vurguladıktan sonra, Türkiye’nin “Yeniden Asya Girişimi”ni ilan etti. Sayın Erdoğan, Türkiye’nin bu girişiminin uluslararası ilişkilerimize “yeni bir dinamizm kazandıracağını” belirtti.

Türkiye Cumhurbaşkanı, bu bildirisiyle Türkiye’nin 1945’ten bu yana devam eden 75 yıllık Atlantik dönemine noktayı koymuştur ve ülkemizin Asya’daki tarihî konumlanmasını bütün insanlığa bildirmiştir.

Bu konuşma, Çin ilişkilerine “yeni bir dinamizm” kazandırma kararını da içermektedir. Asya’nın Doğu ve Batı kanatlarındaki büyük devlet gelenekleriyle Çin-Türkiye ilişkilerinin ufku şimdi daha aydınlıktır.

ÜRETİM EKONOMİSİ İÇİN İŞBİRLİĞİ

Türkiye ekonomisi ciddî sorunları aşma mücadelesi veriyor ve aşacak potansiyele sahiptir. Maliye ve Hazine Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın da bir ay önce ilan ettiği gibi, yüksek faizli sıcak para peşinde koşarak ekonominin çarkını çevirme siyaseti artık sürdürülemez.

Maliye Bakanı bu durumda, Türkiye’nin “Üretim ve İstihdam Odaklı bağımsız Millî Ekonomi” Programına geçtiğini ilan etti. Yeni Programın başlığı aynen Vatan Partisi’nin Üretim Programının başlığıdır.

Türkiye ekonomide yeni bir döneme girmektedir. Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonominin en uygun ve en güvenilir ortağı, Çin Halk Cumhuriyeti’dir.

Türkiye elbette öncelikle kendi ekonomik imkanlarını seferber ederek millî bir kalkınma rotası izleyecektir. Bununla birlikte Türkiye’yi birlikte üretim üssü haline getirebiliriz.

Ortak bir yatırım seferberliği başlatabiliriz. Böylece Çin-Türk ortak üretimi, hem Türkiye’nin iç pazarının talebini karşılar, hem de Türkiye limanlarından ve kapılarından Avrupa, Rusya, Afrika ve Batı Asya’ya sunulabilir.

Bu amaçla

  • Türkiye-Çin Ortak Yatırım Bankası kurulabilir. Üretim amaçlı bir sermaye fonu oluşturulur.
  • Birlikte ortak üretim projeleri hayata geçirilir.
  • Batı Karadeniz’de yeni bulunan doğalgaz ve gaz hidrat kaynakları birlikte işletilebilir.
  • Ege Denizi’nde İzmir’e yakın Çandarlı Limanı Çin ortaklığıyla inşa edilebilir.
  • Kuşak Yol Girişimi için yeni ufuklar açılır.

İŞBİRLİĞİNİN ÖRGÜTLENMESİ İÇİN YOL HARİTASI

Yukarda belirtilen alanlarda işbirliğinin örgütlenmesi ve pratiğe geçirilmesi için,

  • Çin Komünist Partisi ile Vatan Partisi
  • Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında somut planları kararlaştırmak ve uygulamak için görüşmelerin acilen hayata geçirilmesini öneriyoruz.

TÜRKİYE – ÇİN İŞBİRLİĞİNİNASYA ÇAĞINDAKİ TARİHİ ÖNEMİ

ABD, Atlantik siyasetçileri ve medyası, Çin, Rusya ve Türkiye’yi birlikte hedef alıyorlar. Bu üç ülkenin imparatorluk mirasına gönderme yapıyorlar ve üç ülkenin başkanlarının (Xi, Putin ve Erdoğan), “otoriter rejim kurdukları ve dahası diktatör oldukları” suçlamasını yöneltiyorlar. Çünkü bu üç ülke, ABD’nin karşısında dik duruyor.

Ülkelerimiz arasında gelecek birliği vardır. İşbirliği bu nedenlerle kapsamlıdır ve sağlam bir temele oturmaktadır. Karşılıklı güveni kurumlaştırmalıyız.

Daha insancıl, daha kamucu, daha paylaşmacı, daha barışçı bir dünyanın kurulmasında Çin ve Türkiye arasındaki işbirliği, çağ açıcı önemdedir.

Bu bilinci ve güveni paylaşarak, Türkiye’den sarsılmaz arkadaşlık duygularıyla selam ve saygılar yolluyoruz

ÇİN HEYETİ: TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKİYE'Yİ DESTEKLİYORUZ

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çin heyetinin görüşlerini de şöyle aktardı:

“Çin Komünist Partisi'ne belirttiğimiz konuları bildirdik. Çin Komünist Partisi de konuşmasında şunları vurguladı:

Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'deki 'Yeniden Asya' girişimini çok olumlu karşılıyoruz. Vatan Partisi, Türkiye-Çin ilişkilerinde çok büyük katkılarda bulunuyor, idari bir iş yapıyor. Tam bir görüş birliği içerisindeyiz.

Ekonomide Türkiye ve Çin arasında işbirliği için çok geniş olanaklar var.

Amerika'nın, Türkiye ve Çin'e yönelttiği tehditler güvenlik alanında iki ülke için güçlü bir dayanışmanın zeminini oluşturur.

PKK gibi etnik temelli bölücü Kürt örgütleriyle hiçbir zaman görüşme yapmayacağız. Teröre karşı mücadelesinde Türkiye'yi tam olarak destekliyoruz.

Vatan Partisi önerilerini Maliye ve Milli Savunma bakanlığına hemen ulaştırıyoruz ve Çin Komünist Partisi Merkez Komitesine, bu görüşmemizi ayrıntılı bir biçimde bildiriyoruz.

ORTAK GÜVENLİK

Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs’ta Türkiye’ye yönelik tehditlerin arkasında ABD bulunuyor. Yunanistan, ABD tarafından Türkiye’nin üzerine sürülüyor. ABD, Türk Ordusunu Kıbrıs’tan çıkartmak ve Birleşik Kıbrıs adı altında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ni ortadan kaldırmak istiyor.

ABD’nin Türkiye’ye yönelik tehditlerinin nedeni: Türkiye, 2014 yılından bu yana Atlantik sisteminden ayrılıyor ve Asya mevzisine yerleşiyor. Bugün Türkiye’nin birinci ve ikinci ticaret ortakları Rusya ve Çin’dir. ABD, Türkiye üzerindeki denetimini kaybettiği için, Türkiye’yi hedef almaktadır.

Türkiye’nin yeniden Atlantik sistemine dönmesi olasılığı yoktur. Çünkü Atlantik sistemi, Türkiye ekonomisi için dış borç batağında boğulma ve Türkiye vatanı için bölünme tehdidini ifade ediyor.

Türkiye’nin Atlantik sisteminden ayrılması sürecini ekonomi, güvenlik ve diplomasi alanlarında güvence altına almak, dünya barışı ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin Kuşak Yol Girişimi açısından önemlidir kanısındayız.

Türkiye, Doğu Akdeniz’den gelen ABD eksenli tehditlere direnecek kararlılığa ve güce sahiptir.

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’a yönelik ABD tehdidi, kanımızca Çin Halk Cumhuriyeti’ni de ilgilendirmektedir. Çünkü ABD, İran Arap Körfezi ve Hürmüz Boğazını denetim altına almak açısından Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’a stratejik önem veriyor.

Yunanistan’daki Pire limanı Çin için hiçbir zaman güvenilir değildir. ABD’nin Yunanistan üzerindeki denetimi ve Altıncı Filosu, kritik koşullarda bu limanı Çin için güvensiz kılar.

Çin’in Güney Çin Denizi ve Tayvan’a ilişkin durumu ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki durumu arasında her açıdan büyük benzerlik bulunmaktadır. İki ülke bu konularda işbirliğini geliştirebilir.

KKTC Devletinin Çin Halk Cumhuriyeti tarafından tanınması, öte yandan Türkiye’nin Güney Çin Denizi ve Tayvan’da Çin ile dayanışma halinde bulunması, takdir edersiniz ki, Çin’in ve Türkiye’nin ortak çıkarları kapsamındadır.

Tıpkı Umman Denizi’nde İran-Çin-Rusya askerî tatbikatı gibi, Doğu Akdeniz’de de Türkiye-Rusya-Çin-İran ortak askerî tatbikatı yapılabilir. Bu tatbikat, ABD’nin Doğu Akdeniz’e yönelik tehditlerini boşa çıkarmanın ötesinde dünya ölçeğinde dengeleri değiştirir ve ABD saldırganlığını dünya ölçeğinde dizginler. Bu ortak askerî tatbikata Türkiye Devletinin olumlu bakacağını beklemek gerçekçidir.

TERÖRE KARŞI ORTAK GÜVENLİK

PKK ve Doğu Türkistan İslamî Örgütü, her ikisi de ABD güdümlü terör örgütleridir. Her ikisi de ABD’nin bölücü ve yıkıcı politikasının hizmetindedir. Bu örgütlerin ABD denetiminden kurtarılması imkansızdır. Bölücü ve yıkıcı teröre karşı dayanışma, Türkiye ve Çin’in ortak güvenliğidir. Bu konuda işbirliğinin geliştirilmesi konusunda koşullar elverişlidir. Teröre karşı karşılıklı dayanışmanın önemi, Türkiye Hükümeti tarafından bilinmektedir.

Sonraki Haber