‘El kaldıran’ değil Emekçi Öncü Kadınlar

Türkiye, 14 Mayıs 2023 milletvekili seçiminde sandık başına gidecek. 9 Nisan günü adaylar açıklandı. Vatan Partisi hariç, seçime katılacak partilerin programlarında ve seçim vaatlerinde ülkemizin sorunlarına çözüm önerisi neredeyse yok.

Mavi vatanımız tehdit altında. NATO'ya bağlılık ve genişleme konusunda ise ittifak partilerinin her biri yarış halinde... Ekonomik kriz, giderek artan hayat pahalılığı, ev kiraları, 10 ilimizin yaşadığı büyük felâketin açtığı sorunlar, üretim yapılamayan ülkemizin dış borçları, vatandaşın belini büküyor.

Topraklarımızın kuruluş ve kurtuluş ilkeleri hiçbir ittifakın programında yer almıyor. Ki bu ilkeler -Devletçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Cumhuriyetçilik, Lâiklik, Devrimcilik- bizi bu günlere getirmiştir, yarınlara da taşıyacaktır.

Toplumu kadın ve erkek inşa eder, karar mekanizmalarında omuz omuza mücadele eder. Hâl bu olsa da, seçimler söz konusu olunca ‘demokrasi’ adına kadın adaylar ‘kota’ denen zorunlu sempati ihtiyacına cevap vermek üzere listeleniyor.

MEVCUT SİSTEMDE KADINA VERİLEN ROLLER

Sistemin, kadın milletvekili adaylarından beklentisi, tıpkı özel yaşamda olduğu gibi...

Beklenen, öncelikle meslek sahibi olması, mümkünse yüksek lisans, doktora, ‘iyi bir eş, iyi bir anne’, evinin yönetiminde başarılı, aday olabilecek kadar parası, aynı zamanda partisinin hemen her kademesinde görev alması ve kendisini ispat etmiş olması gerek. Türkiye'nin sorunları hakkında bir çözüm önerisi olması şart değil. Ne kadar liberalizm, öğrenilmiş batıcılık, o kadar makbul...

Evlâtlarını PKK'ya kaptırmış anneler, senelerdir Diyarbakır'da HDP'nin önünde oturuyor. Kimsenin umurunda değil. Ara ara Meclis kürsüsünde avaz avaz bağıranlar olsa da, Türk kadınının değil, bağlı oldukları merkezlerin sözcülüğünü yapıyorlar.

‘KADIN OLSUN ÇAMURDAN OLSUN’

Seçilen vekillerin çoğu mensubu oldukları siyasi parti, adına bu milletin Meclisinde oturup sadece el kaldırıp indirenler maalesef…

28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerinde sistemin değirmenine su taşıyan daha önce üst görevlere gelmiş, hiçbir derdin DEVA'sı, Gelecek’i, Saadet’i olamayacaklar... Demokrat olmak başka bahara kaldı.

Bu ittifaklarla, ülkemizin kaderi iyi olmayacak. Kurtuluş ve Kuruluş okları sadece amblem-logo olarak kullanılırken, altılı bir masada Biden'in menüsü ile donatılmış bir hiçlik sofrası söz konusu... İnsanlık suçu olan pedofiliyi ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyerek hafife alan eski AK Parti’li bakan hanım, şimdi CHP listelerinde Manisa'dan aday.

Bir kereden bir şey oldu, Selma Kavaf yeniden aday.

PKK'lı cenazesinde gözyaşı döken Gamze İlgezdi -ki kendisini sadece terörist yası tutarken gördük- aday!

Meclis’te geçtiğimiz dönem devlete, polise, hakime katil ve tecavüzcü deyip 'Las tesis' dansı yapan Sera Kadigil aday,

Mehmetçik'e ‘Katil’ diyebilen Soros fonları kraliçesi Hacer Foggo aday!

PKK'nın hile-hurda ile kurduğu YSP bölücülük partisinin kadın adayları şimdiden bölücülük vaatlerini art arda sıralıyor.

ATATÜRK DEVRİMİ YOLUNDAKİ KADINLAR

Yukarıda kısaca özetledik.

Vatan Partisi’nin kadın milletvekili aday listesi, gücünü sadece bu toprakların kahraman kadınlarının mirasından alan, hayatın ve üretimin içinde var olan, ayrım gözetmeksizin her meslek grubundan ve emek cephesinden gelen öncü kadınlar.

Kumpaslarda, Silivri Cezaevi Mahkemeleri’nde kamp kurmuş avukatlar, terini toprağa katan çiftçi kadınlar, tanınmış organizatörler. Ev kadınları, eczacı, hekim, sanatçı, işçi ve öğretmenler, işkadını ve yeni mezun genç meslek sahipleri.

Vatan Partisi okulunda yetişmiş, mücadele zemininde çelikleşmiş, sistemin allayıp pulladığı dayatmalara cepheden karşı çıkmış, ‘Üreten Türkiye Programı’na hakîm, Batıdan dayatılmış kadını yok sayan LGBT+İ gibi ideolojileri reddeden, yüzü Asya'ya dönük, gövdesinin üstünde kendi başını taşıyan, ayakları bu topraklara basan ve kadın sorunlarına hakim, yolu Arslanlı Yol’dan geçen, kalbi Mehmetçik ile atan kadınlar.

Nice emekle nice güneşler doğuran Türk kadını, yarınların inşasında Meclis’te olmayı hak ediyor.