Vatan Partisi’nin çiftçi adayları

‘Çiftçi yeniden baş tacı olacak’ diyen ve Üretim Devrimi Programı’nı hazırlayan Vatan Partisi’nin milletvekili aday listesindeki çiftçiler, Aydınlık’a konuştu. Adaylar, Türkiye’nin çıkış yolunun 81 maddeden oluşan Üretim Devrimi programının uygulanmasında olduğunu belirttiler.

Alim Tosun

“Ekemiyorum, üretemiyorum, kazanamıyorum, borçlarımı ödeyemiyorum” diyen üreticinin sesini duyarak köy köy, kasaba kasaba 100’ün üzerinde Üretim Devrimi Kurultayı düzenleyen Vatan Partisi, listelerine 21 çiftçi, 6 ziraat mühendisi koydu.

“Vurguncular değil alın teri dökenler yönetecek.” diyen Vatan Partisi’nin listelerindeki çiftçi adaylar, Aydınlık’a konuştu.

Balıkesir Milletvekili Adayı Ethem Dülgeroğlu, Balıkesir’in Havran ilçesi Küçükdere köyünden. 1962 doğumlu. Çocukluğundan beri çiftçilik yapıyor. Traktör kullanmayı 7 yaşında babasından öğrenmiş: “Şehirlerde yaşayanların araç sevgisi lüks arabalardır ama bizim gibi köyde yetişip tarımla uğraşanların araç aşkı önce traktör olur, kullanması bana büyük bir tat verir.”

ARTIK ÇİFTÇİYE KIZ VERMİYORLAR

Dülgeroğlu ailesinin geçim kaynağı zeytincilik. Fidan dikip yetiştirmeyi çok sevdiğini belirten Dülgeroğlu, şöyle devam etti:

“Her gün ayağım toprağa basmalı. Basmadığında huzurum olmaz. Bizim ilk aşkımız toprak. Ama 12 Eylül’den sonra kambur ilan edildik, belimize belimize vurdular. Hala da aynı çileyi çekiyoruz. 70’li yıllarda bizim gibi ova köylerde, kız babaları 20 dekar yeri olana kızlarını vermek isterdi. Şimdi ise değil 20 dekar 200 dekar da olsa, babalar kızlarını tarımla uğraşanlara vermek istemiyor. Tarımla uğraşanların sayısı azaldı. Yaş ortalaması 50-60’lara kadar çıktı. Tarımı gençlerimize özendirmeliyiz. Devlet arazilerini gençlere çok ucuz fiyata verip üretimin içinde olmaları sağlanmalı.”

ÇİFTÇİNİN UMUDU BİTMEZ

“Toprakla uğraşanın umudu hiç bitmez.” diyen Dülgeroğlu şöyle sürdürdü: “Bizde bir söz vardır. Doktor, çiftçiyi ameliyat için açar bir de ne görsün, 40 tane yeni sene. Çiftçinin ne olursa olsun yeni senesi yeni umudu bitmez.”

Çiftçinin şu anki durumunun kötü olduğunu belirten Ethem Dülgeroğlu, “Mazot, ilaç, gübre, ekipman, işçilik fiyatları çok yüksek. Bizden 1’e alınan 11’e tüketiciye satılıyor. Üretici de tüketici de zor durumda. İlçe tarımlarda onlarca ziraat mühendisi var. Hepsi masa başında. İşleri güçleri yazıp çizmek ama arazide yoklar. Devletin düzenli, planlı bir tarım politikası yok.” dedi.

NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ

Ziraat Mühendisi Musa Uzun da Çanakkale’den milletvekili adayı. Uzun, tarımda nitelikli insan gücü yetiştirmenin önemine dikkat çekti. Uzun, şunları belirtti:

“Her ilçeye bir uygulamalı tarım meslek lisesi açılmalı ve tarım teşkilatı beldelerde de oluşturulmalı. Hedefimiz nitelikli insan gücü yetiştirmek olmalı. Çiftçi, beldesinde, köyünde sorunlarıyla baş başa kalıyor. Onun için kooperatif ve diğer kurumlarla her beldeye bir teşkilat kuracağız. Bölgemizde hayvancılık, meyvecilik, domates ve zeytin üretimi yaygın. Tarım şehri burası, hayvancılıkta önemli illerimizden biri. Çiftçinin bugün en önemli sorunu girdi maliyetleri. Kısa vadede çiftçi desteklenerek ama uzun vadede ekonomi düzeltilerek girdi maliyetleri düşürülebilir.”

GENÇLERİ ÖZENDİRMELİYİZ

Dülgeroğlu, çözümü ise şöyle anlattı:

“Ortaokul seviyesindeki okullara tarım dersi koyup gençlerimizi tarıma ve üretmeye özendirilmeliyiz. Ülke tarımının gelişmesi için kesinlikle ve kesinlikle karma ekonomi politikasına geçilmeli.

“Ülkemizin birçok yerinde hasat zamanı elma, zeytin, kayısı, fındık, çay gibi ürünlerde işçi sıkıntısı yaşanabiliyor. Ülkemizde 3,5 milyon işsiz var deniliyor ama tarımda işçi bulunamıyor, bu çok düşündürücü.

“Planlı ve programlı tarım yapılmalı. Tarım madem ki çok önemli, önceliğimiz çiftçiyi yeniden ayağa kaldırmak olmalı. Kaynaklarımızı öncelikle çiftçiye, tarıma yönlendireceğiz, çiftçiyi baş tacı edeceğiz ki ülke yeniden ekonomik olarak ayağa kalksın. Topraklarımızı gübresiz, ilaçsız, susuz bırakmayacağız. Girdilerdeki dışa bağımlılığa son vereceğiz. Kendi gübremizi kendimiz üreteceğiz. Traktörlerimizi mazotsuz bırakmayacağız. Bunun yolu da komşularla iyi ilişkiler kurmaktan geçiyor.”

Ethem Dülgeroğlu

ÇÖZÜM TOPRAKTA, ÇİFTÇİDE

Alim Tosun, 35 yıldır çiftçilik yapıyor. Afyon’dan Vatan Partisi’nin milletvekili adayı oldu. Tarlasında mısır, buğday ekerek geçimini sağlıyor. Tosun, Afyon’da tarımın sorunlarını şöyle sıraladı:

“Özellikle ilçemiz Başmakçı’da arazinin parçalı olmasından dolayı sorunlar yaşanıyor. Tarlalar ekilemiyor. Su maliyetleri, yeraltı su kullanımından dolayı çok yüksek. Gübre, mazot fiyatları çiftçinin belini iyice büktü. Çiftçilikte para kazanmak çok zor artık.”

Köylünün kooperatiflerle örgütlenmesinin önemine dikkat çeken Tosun şöyle devam etti: “Devlet de destekleyecek. Toprak reformuyla, Üretim Devrimi’yle topraklar yeniden bütünleştirilecek. Ülkemiz tarım ülkesi ve tarım bugün dünyada çok stratejik bir önemde. Sadece Türkiye’de değil gıda konusunda dünyada sıkıntılar yaşanıyor. Gıda güvenliğimizi almalıyız, bu yüzden de köklü çözümler sunmalıyız. Ekonomik sorunların çözümü toprakta, çiftçide… Vatan Partisi, çiftçinin yeniden baş tacı olacağı, çiftçinin yeniden ayağa kaldırılacağı Üretim Devrimi programını hazırladı. Hiçbir partinin böyle bir programı yok. Tarımda mutlaka devlet desteği olmalı. Çiftçi yalnız bırakılmamalı. Gübre ve yem fabrikaları kurulmalı ki biz kuracağız. Stratejik ürünlerde kendi kendimize yeteceğiz. Enerji, tarım için en önemli girdi. Onun için komşularımızla iyi geçineceğiz. Mazot yanı başımızda komşularımızda. Ucuz mazota, ucuz gübreye ancak Üretim Devrimi programıyla kavuşabiliriz. Bu programı uygulayacak tek parti, Vatan Partisi.”

DEDAŞ KAMULAŞTIRILACAK: GÜNEYDOĞU TARIMLA AYAKLANACAK

Vatan Partisi, Mardin’de 3 çiftçi aday gösterdi. Adaylardan Kadri Sığınç, 1980 doğumlu, Konak köyünden. 25 yıldır tarımla uğraşıyor. Buğday, mısır, pamuk, sebze üretiyor. Bölgede en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten Sığınç, gençlerin şehirlere göç ettiğini belirtiyor. Verimli topraklara sahip olduklarını ve tarımın bölge ve insanları için çok önemli olduğunu ifade eden Sığınç, şu masajları verdi:

“Son 15 yılın en zor günlerini yaşıyoruz. Çiftçi tarlasını ekmekten korkuyor. Her şey çok pahalı. Her tarafımız su ama sulamada sorun yaşıyoruz. Elektrik faturaları çok yüksek. DEDAŞ, çiftçimizin belini büküyor. Borçlu olmayan çiftçi yok. Çiftçi için ayrıcalık olması lazım. Elektrik ve su faturaları çok yüksek. Çiftçi faturalarını ödeyemiyor. Yaz sezonu suya en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman 6-8 saat elektrik kesiliyor. Hem de pahalı enerji veriyorlar.

Çiftçilik ve hayvancılık bizim için dededen kalma bir meslek başka, bir iş yapamayız. Ucuz elektrik, ucuz su, ucuz gübre çiftçi için şart. Üretmek istiyorsak çiftçiye bunlar sağlanacak. Ucuz girdi demek daha çok üretim demek. Ucuz girdi demek Mardin’in, Güneydoğu’nun, Türkiye’nin gelişmesi demek. Çiftçiyi değersiz yaptılar. Bizim topraklarımızda her şey var ama dışarıdan alıyoruz. Ne gerek var, destekleyelim çiftçiyi daha çok üretsin. Onun için diyoruz ki iktidara gelirsek DEDAŞ kesinlikle kamulaştırılacak.”

PLANLI ÜRETECEĞİZ

Çiftçinin maliyetlerden dolayı sulamada da sorun yaşadığını ifade eden Tosun, “Devlet desteğiyle güneş enerjisi panelleri kuracağız. Yazın bu paneller çiftçinin emrinde olacak ki daha çok üretelim, güçlenelim. Söylemde değil uygulamada da planlı üretim şart. Çiftçi neyi ne kadar üreteceğini bilmeli. Çiftçi, ne kadar kazanacağını da bilirse şevkle çalışır ve üretir.” diye konuştu.

Alim Tosun, İlçe Tarım müdürlüklerinin daha etkin çalışması gerektiğine de vurgu yaparak, “Müdürlükler, çiftçinin yanında olacak her daim. Sorunları anında çözecek kurumlar haline gelecek.” dedi.

SOĞANI DEPODA ÇÜRÜTÜYORLAR

Tosun, soğan fiyatlarındaki artışı da şöyle değerlendirdi: “Soğanın yetişmediği yer yok ama çok pahalı. Burada da devlet denetim yapmalı. Yazın üretiliyor, depolarda muhafaza ediliyor. Bazı tüccarlar depoda soğanı bekletiyor, az çıkarıyor piyasaya, fiyat da yükseliyor. Beklettikleri soğan çürüyünce de soğan kalmıyor piyasada. Burada en önemli adım devlet denetimi…”

ÇİFTÇİ SİGORTALI OLACAK

HANİFE YALÇIN / ANTALYA

Vatan Partisi Antalya Milletvekili adaylarından Veli Şenol Sümbül, Gazipaşa Çobanlar köyünde çiftçilik yapıyor. Tarımın merkezi Gazipaşa, son yıllarda tropikal meyve ve sebzelerin, örtü altı üretimin fazlaca olduğu ilçelerimizden. Şenol Sümbül, boş arazilere destek verilmesinin haksızlık olduğunu belirtti. Sümbül, bölge çiftçisinin sorunlarını ve Vatan Partisi’nin çözümlerini şöyle özetledi: ''Burada çiftçilerimizin en çok yakındığı sorun girdi maliyetlerinin yüksekliği, gübreye yetememe. Çiftçilerimizin büyük kısmının sosyal güvenceleri yok. Muz seralarına destek yapıldı ama çiftçilikle alakası olmayanlara hibe desteği sağladılar. Yer dönümü alanlara devletin vergi desteği oldu. Kredi verdiler, kredinin 3'te 1'i kadar da kaynak koyması istendi. Boş araziye destekler verildi. Yanlış destek, yanlış ödeme sitemleri ürün piyasasını çökertti. Bu yüzden muz piyasası çöktü.

BOŞ ARAZİLERE DESTEK YOK

“Üretime yönelik destek yapacağız. Örneğin salatalık, domates, biber… Çiftçi ne ekiyorsa faturasını getirecek. Faturalandırma sistemiyle destek sağlanacak. Üretim yapılmayan boş arazilere destek vermeyeceğiz. Denetlemeler olacak. Çiftçilerimizin kendini güvende hissedeceği koşulları oluşturacağız. Hepsinin sosyal güvenlikleri olacak. Kış gününde zorlu koşullarda çalışan, ürünün az çıkması dönemini bitirip fiziki koşullara göre bilimsel yöntemler geliştireceğiz. Çiftçi ve tüketici arasında fiyat dengesini sağlayacağız."

VATAN PARTİSİ NEVŞEHİR MİLLETVEKİLİ ADAYI CENK ÖZDEMİR: TARIMSAL KİT’LER ÜRETİCİNİN YANINDA OLACAK

Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı, Nevşehir birinci sıra Milletvekili Adayı Ziraat Mühendisi Cenk Özdemir, üreticinin de tüketicinin de zor durumda olduğunu belirtti, Vatan Partisi’nin tarımda yaşanan sorunlara çözümlerini anlattı.

“Çiftçi, büyük emeklerle buğday, arpa, domates, pancar, limon, patates üretiyor. Besici ahırında zor şartlarda danasını, kuzusunu besliyor. Süt üreticisi sütünü üretiyor. Peki üreticimiz ürettiğinin karşılığını alabiliyor mu? Ürettiği ürünün fiyatını kendisi belirleyebiliyor mu? Yarına umutla bakabiliyor mu? Oğlunun, kızının geleceğini tarımda görebiliyor mu? Hayır.

ÜRETEN DE TÜKETEN DE ZORDA

Şehirlerde mutfak alışverişine çıkan kadınlarımız evine eti, yumurtayı, sütü, yoğurdu, peyniri, domatesi, patatesi ve hatta ekmeği rahatça alabiliyor mu? Bütçesi alışveriş için yeterli mi? Hayır.

Bu nasıl bir çarpık sistemdir ki üreten de tüketen de zor durumda. O zaman bu sistemde üretici ve pazara giden halk, hep kaybediyor fakat birileri emeksiz kazanıyor. İşte Vatan Partisi olarak bu çarpık düzeni yıkmaya geliyoruz. 12 Eylül Amerikancı darbeyle bizi içine attıkları serbest piyasa ekonomisinde, üretim ve üretici düşman görüldü, Batı’ya tabi olundu ve tavizler verildi, emekçinin emeği, vatandaşın ekmeği rantçılara faizcilere yedirildi. Bu adaletsiz sistem nasıl oluştu? Öncelikle özelleştirmelerle yapıldı. Bu milletin ayağında çarıkla, sırtında yırtık hırkayla kurduğu fabrikaları, işletmeleri, kurumları sattılar, savdılar. Çiftçimizin ürettiği ürünleri satın alan kamu işletmeleri satıldı, ucuz gübre, tohum, ilaç üreten ve bunları çiftçiye dağıtan işletmeler kapatıldı. Binalar, arsalar özelleştirildi, üreticiye faizsiz kredi veren kooperatifler, bankalar, çiftçinin sırtından faizle para kazanan kurumlar haline getirildi. En sonunda çiftçiyi birkaç tane tüccarın, üç beş tane mezbahanenin, beş-on tane yem bayisinin, tohumcunun, gübrecinin elinde oyuncak ettiler. Piyasa ekonomisinde üreticinin emeğini tüccara peşkeş çektiler.

ÜRETİMİN ÜZERİNE BETON DÖKTÜLER

Anadolu'daki en büyük sorun olan tarımsal sulama azlığı konusunu çözecek baraj ve göletleri ya inşa etmediler ya da başladıkları inşaatları, yıllar geçmesine rağmen bitirmediler. Hayvancılık için gerekli olan meraları koruyamadılar, mevcut meraları yetiştiricinin kullanması için değerlendiremediler, tarım arazileri ve meraların üzerine yapılaşmanın önünü açtılar, üretimin üzerine beton döktüler.

TOPRAKLAR SUYLA BULUŞACAK

Vatan Partisi'nin çözümü ‘Devletçi’ ve ‘Halkçı’ siyasetlerle tarımın önünü açmaktır. Kapatılan veya etkisizleştirilen tarımsal KİT'lerin Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi etkin bir şekilde üreticinin yanında olmasını sağlayacağız.

Gübre, tohum, ilaç, mazot, alet, ekipman temininde, ürettiği et, süt, yumurta, buğday, arpa ve benzeri ürünlerin pazarlanmasında kamu kurumlarıyla sürekli üreticiye destek olacağız. Üreticiyi desteklerken de özel girişimciyi ve tüketiciyi de devletin ‘piyasa düzenleyiciliği’ ile koruyacağız. Vatan Partisi iktidarında topraklar suyla buluşacak, örgütlü ve devlet kurumlarını arkasına almış üreticiler bolca ve hesaplı üretecek, ürününü pazarlamada sıkıntı yaşamayacak, tüketicilerimiz de alışveriş torbasını doldururken zorlanmayacak.

ÇİFTÇİ ADAYLAR

Ziraat mühendisleri:

Devrim Uçar (AFYON)

Musa Uzun (ÇANAKKALE)

Nezih Gülşen (KIRIKKALE)

Hüseyin Şahin (KIRKLARELİ)

Cenk Tümer Özdemir (NEVŞEHİR)

Bahadır Berkyez (OSMANİYE)

Üreticiler:

Mustafa Kabarcık (ADIYAMAN)

Alim Tosun (AFYON)

Veli Şenol Sümbül (ANTALYA)

Ethem Dülgeroğlu (BALIKESİR)

Mürvet Karataş (BOLU)

Bülent Gündüz (ERZİNCAN)

Oğuz Karlıbel (ERZURUM)

Mustafa Doğan (KASTAMONU)

Leyla Büyük (KOCAELİ)

Erol Balaban (KOCAELİ)

Ali Uslu (KONYA)

Gürcan Gürsoy (KONYA)

Ahmet Kurt-Besici (KAHRAMANMARAŞ)

İbrahim Güçlü (MALATYA)

Kadri Sığınç (MARDİN)

Mehmet Ali Öztürk (MARDİN)

Mehmet Bozan (MARDİN)

Sadullah Mert (OSMANİYE)

Mustafa Ataca (ŞANLIURFA)

Osman İnci (TEKİRDAĞ)

İsmail Çil (TRABZON)

Sonraki Haber