Sığınmacı sorunu Suriye ile çözülür

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Suriyeli ve Afgan sığınmacılar üzerinden gündeme gelen göçmen sorununa dair Vatan Partisi’nin tavrını ve çözüm önerilerini açıkladı.

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, sığınmacılar sorununa ilişkin Vatan Partisi’nin tavrını ve çözüm önerilerini açıkladı. Sorunun arkasında Amerika'nın olduğuna, çözüme Suriye ile iş birliği yapılarak ulaşılabileceğine dikkat çeken Bursalı, Vatan Partisi'nin köklü çözümleriyle, uluslararası saygınlığıyla bu sorunların üstesinden gelinebileceğini kaydetti.

SORUNUN KAYNAĞI ABD

Bursalı, “Milyonlarca insanın hayatını alt üst eden, ailelerini dağıtan, evlerinden ve işlerinden eden, vatan topraklarından bir şekilde ayrılmalarına neden olan bu sorunun kaynağı başta ABD ve Atlantik merkezli Batılı güçlerin emperyalist politikaları ve uygulamalarıdır” dedi.

Sığınmacı sorununun ABD’nin parçalama, etnik ve mezhepsel bölünme, iç savaş kışkırtma gibi sistemli saldırılarının sonucu olduğunu kaydeden Bursalı, şöyle konuştu:

“ABD’nin girdiği yerden, mülteci sorunu çıkmaktadır. Irak, Libya, Afganistan, Suriye ve Filistin gibi mazlum ulusların üzerine yağdırılan NATO bombaları, bu ülkelere çevrilen ABD namluları ve beslediği taşeron terör örgütleri bu sorunun biricik sebebidir. Sorunun kaynağını doğru saptamak, köklü çözüm için öncelikli görevdir.

'SIĞINMACILAR YIKIM ARGÜMANI OLARAK GÖRÜLÜYOR'

ABD’nin suçlarını ve sistemin çıkmazlarını Suriyeli ve Afganistanlı mazlumların sırtlarına vuruyorlar” diyen Bursalı şunları söyledi:

Sığınmacılar gidince ekonomi düzelmeyecek. Üretim Devrimini yapınca, Asya’da gerçek dostlarımızla iş birliği iklimi içerisinde Türkiye ekonomisi nefes alacak. Sığınmacılar gidince işsizlik sorunu bitmeyecek. Tasarruf, yatırım ve istihdam odaklı bir planla Türkiye, insan kaynağını değerlendirecek ve işsizlik sorununu çözecek. Sığınmacılar gidince sınır güvenliğimiz garanti altına alınmayacak, komşularımızla bölgesel iş birliği ve tutarlı bir dış politikayla güvenliğimizi garanti altına alacağız. Sığınmacıların yoğunluğundan kaynaklı oluşan birtakım problemler, bugün Biden tayfası tarafından bir yıkım argümanı olarak, iç kargaşa yaratmak ve toplumsal huzursuzluğu derinleştirmek amacıyla kullanılıyor.

KAMPANYAYLA SURİYE DÜŞMANLIĞINI KÖRÜKLÜYORLAR

İyi Parti merkezli “vurun sığınmacılara” kampanyası başlatıldığını söyleyen Bursalı, şu ifadeleri kullandı:

Suriyelilere ve Afganistanlılara düşmanlık yaparak bugün Türkiye’de ve bölgemizde elde edilecek hiçbir çözüm bulunmuyor. Bu kışkırtmayı körükleyen başta İyi Parti ve CHP yönetimleri, Suriyeli düşmanlığı yaparken, aynı zamanda Suriye düşmanlığı ateşlemektedirler. İnsanlarımızı Atlantik merkezli tezgahlanan bu kampanyalarının önüne sürerken, aynı zamanda stratejik görevlerini de yerine getiriyorlar. Soruna karşı ciddi hiçbir çözümü olmayan bu merkezler, Atlantik gemisindeki rollerini oy avcılığı, halk avcılığı ve kitle goygoyculuğu yaparak ortaya sermektedirler.

NEFRET SÖYLEMLERİ TÜRK MİLLETİNE YABANCIDIR

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sığınmacılar için “parasını verelim, Avrupa hepsini alsın” sözlerine tepki gösteren Bursalı, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı uyruklu kişilerin su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılmasına yönelik açıklamasına da değindi. Bursalı şöyle sürdürdü:

Sığınmacılara yönelik su fiyatını 10 kat artırıp, elinden gelse zabıtalarla şehrin dışına atacağını ilan eden Belediye Başkanı, uydurma bir miting çağrısı üzerinden insanları Suriyelilere karşı kışkırtan siyasiler, parti yöneticileri… Topluma nefret tohumları saçan, yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa varan bu kişilerin Avrupa’nın çürümüş tavrından ve insanlık dışı göçmen politikasından hiçbir farkı yoktur.

ATATÜRK'Ü TEMSİL EDEN TAVIR

Bursalı, bu tür tavırların Atatürk’ün milliyetçilik anlayışına da dış politika mirasına da aykırı olduğunu belirterek, “Atatürk her zaman emperyalizme karşı mazlumların yanında durmuştur. Komşu halkları, kardeş milletler olarak bağrına basmıştır. Atatürk’ü temsil eden tavır Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı düşmanlığı değildir. Bu ülkelerle işbirliği yaparak emperyalistleri bölgemizden kovma ve sığınmacıları yurtlarına kavuşturma tavrıdır” diye konuştu.

İktidarın da muhalefet partilerinin de sığınmacı sorununa köklü çözüm ortaya koyamadığını vurgulayan Bursalı şu ifadeleri kullandı: “Türkiye bu sığlığa, bu ufuksuzluğa, bu çürümeye mahkûm değildir. Bir yanda çözümsüz ve çıkmazda olan Biden tayfası, bir yanda da söz konusu soruna dair tutarlı bir çözüm getiremeyen, herhangi bir stratejisi ve köklü bir çözümü bulunmayan bir iktidar görüyoruz.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ

Bursalı, Vatan Partisi'nin çözüm önerilerini şöyle açıkladı:

Türkiye sığınmacı sorununu çözmek için Suriye ile derhal anlaşmalıdır. Ortak tehdide karşı Batı Asya’da bölgesel iş birliği, Afganistan’a kadar sağlanır ve ABD bölgemizden def edilirse, sığınmacı sorunu da kesin bir çözümle sonuçlanacaktır. Yalnızca sığınmacı sorunu için değil, esas olarak Türkiye’nin güvenlik stratejisi ve Batı Asya’nın geleceği için Suriye’yle anlaşmak hayati önemdedir.

  • Suriye’yle anlaşırsak, sınırımızdaki PKK/PYD’yi temizleriz.
  • Suriye’yle anlaşırsak İkinci İsrail planını kesin olarak bozguna uğratırız.
  • Suriye’yle anlaşırsak Doğu Akdeniz’de ülkemize yönelen ciddi tehditleri dengeleriz ve üstesinden geliriz.
  • Suriye’yle anlaşırsak Mavi Vatan’daki konumumuzu sağlamlaştırırız ve KKTC’nin tanıtılması için önemli bir adım atmış oluruz.
  • Suriye’yle anlaşırsak iç cepheyi kuvvetlendiririz, sıkı dostluklar inşa ederiz ve Üretim Ekonomisini kurmak için uygun çevresel koşulları yaratmış oluruz
  • Suriye’yle anlaşırsak, Rusya ve İran’la birlikte Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamasına yardımcı oluruz.
  • Suriye’yle anlaşırsak Batı Asya’da ABD tehditlerine karşı cepheyi güçlendiririz ve dünya dengelerini değiştiririz. Rusya, İran, Azerbaycan, KKTC, Abhazya, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Çin de bu işbirliği için hazırdır.
  • Suriye’yle anlaşırsak, Türkiye’deki misafirlerimizin de güvenle vatanlarına dönebilecekleri ortamı yaratmış oluruz.

KÖKLÜ ÇÖZÜM VATAN PARTİSİ'NDE

Çözümün Vatan Partisi'nin merkezinde olacağı “Üreticilerin Milli Hükümeti’nde” olduğunu söyleyen Bursalı, şöyle devam etti:

Bu tarihi fırsatı ancak Vatan Partisi değerlendirir. Bu çözümler ancak Vatan Partisi iktidarında, Vatan Partisi’nin merkezinde olacağı 'Üreticilerin Milli Hükümeti’nde uygulanabilir. Vatan Partisi sınanmış strateji ve siyasetleriyle, köklü çözümleriyle, uluslararası saygınlığıyla bu sorunların üstesinden gelir ve Türkiye’nin geleceğini inşa edebilir. Oy avcılığı, alkış sevdası, sistem partilerinin işidir. Yakınmalar, boş laflar, bocalamalar, stratejileri ve siyasetleri olmayanların tavırlarıdır. Vatan Partisi, Türkiye’nin sorunlarını çözmek için iktidara hazırdır. Önümüzdeki dönem Üreticilerin Milli Hükümeti’ni kuracağız ve çiftçimizle, sanayicimizle, işçimizle Türkiyemizi köklü çözümlere hep birlikte kavuşturacağız.

'TÜRKİYE HÜKÜMETİ ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI'

Suriye Devleti’nin çıkarttığı Af Yasası ve “evinize dönün” çağrılarının işbirliği ortamında daha çok hayat bulacağına işaret eden Bursalı şunları kaydetti:

Son Af Yasası da göstermiştir ki, Suriye’de barış ve huzuru sağlayacak biricik otorite, Beşar Esad yönetimindeki Suriye devletidir. Suriyesiz ve Beşar Esadsız bir çözüm yoktur. ABD, Suriye’de yenilmiştir. ABD’nin kuyruğuna takılarak halen Esad’a düşmanlık körükleyen merkezler, sığınmacı sorunun da bir diğer kaynağıdır. Suriyeliler, Suriyeli düşmanlığıyla değil, Suriye dostluğuyla vatanlarına döner."

AVRUPA'NIN YARDIM PAKETLERİNE BEL BAĞLAMAK

Türkiye daha fazla zaman kaybedemez. Hükümetimiz Suriye’yle anlaşma konusunda direnerek, Türkiye’nin yakıcı sorunlarını da sığınmacı sorununu da çözümsüz bırakmaktadır. Esad düşmanlığına devam etmek, Türkiye’nin geleceğine kast etmektir. Ayrıca, sürekli Avrupa’ya 'elinizin taşın altına sokun' diye çağrılar yapmak ve birtakım ekonomik yardım paketlerine bel bağlamak da sorunu çözüme kavuşturmayacaktır. Yine sınırlarımıza betonlar yığarak, kalın duvarlar çekerek de bu sorunu çözemeyiz. Önümüzdeki dönem duvarlar, mayınlar, dikenli teller girdiğimiz sürece dayanamayacaktır. Tek çözüm, Suriye ile derhal anlaşma ve bölgesel iş birliği koşullarını hızla yaratmaktır. Elini taşın altına sokacak olan Türkiye hükümetidir.

KÖYLÜMÜZÜ SURİYELİLER Mİ KAMBUR İLAN ETTİ!

Bursalı, ekonomik sorunların ve toplumsal huzursuzlukların sebebini yalnızca Suriyeli ve Afganistanlı sığınmacılara bağlayanlara şu soruları yöneltti:

80’lerde borçlanma ekonomisini Suriyeliler mi dayattı? KİT’lerimizi Suriyeliler mi özelleştirdi? Üreticimizi, köylümüzü, Suriyeliler mi kambur ilan etti? Dolar saltanatını Afganlar mı kurdu? Sanayicimizi nefes alamayacak hale Afganlar mı getirdi? İşsizlik sorunumuz Afganlar yüzünden mi bu denli arttı? Bölgemizde yaşanan çeşitli terör saldırıları, suikastlar, istikrarsızlıklar sığınmacılar yüzünden mi yaşanıyor?

SAHTE MİLLİYETÇİLİK SOSLU AMERİKANCI PROGRAM

Suriye’ye düşmanlık milliyetçilik değildir, Suriye’yle dostluk esas Türk milliyetçiliğidir” diyen Bursalı, şunları kaydetti:

Türkiyemiz Arap ülkeleri, İran, Rusya gibi komşularıyla cephe tutmasın. Batı Asya’da ve Doğu Akdeniz’de üzerimize gelen ortak tehdide karşı komşularımızla birleşmeyelim. Fırat’ın Doğusundaki ABD kalkanlı PKK’nın terör mevzilerine dokunamayalım. Borç batağına saplanalım ve yeniden Batı merkezlerine bağlanalım. Bu ortamda İyi Parti, CHP üzerinden HDP/PKK ile karanlık ittifaklar kursun. İç kargaşa tetiklensin, huzursuzluk artsın. Bu Amerikancı programın üstüne sahte milliyetçilik sosu dökerek milletimizi dolduruşa getirelim.

Sonraki Haber