Vatan Partisi'nden CHP, Yeşil ve Sol Parti, Saadet ve TİP'in KHK'lı milletvekili adaylarına karşı YSK'ya başvuru

Vatan Partisi, terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı bulunan, bu nedenle Kanun Hükmünde Kararnamelerle kamudan uzaklaştırılan kişilerin milletvekili adayı olabilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurdu.

Terörle irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle kamudan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 26 kişinin CHP, Yeşil Sol Parti ve TİP’ten milletvekili adayı olarak gösterilmesinin ardından Vatan Partisi harekete geçerek Yüksek Seçim Kuruluna başvuru yaptı. Vatan Partisi, bu kişilerin tespit edilerek milletvekili olmalarının engellenmesini talep etti. Söz konusu başvuruya ilişkin dilekçe, Vatan Partisi MYK Üyesi Avukat Nusret Senem ve MKK Üyesi Avukat Erdem Cömert tarafından Yüksek Seçim Kuruluna verildi. Dilekçenin verilmesinin ardından gazetecilere açıklama yapan Erdem Cömert, “Bugün Yüksek Seçim Kurulunca milletvekili kesin aday listeleri ilan edilecek. Henüz kesinleşmiş listeler ilan edilmeden önce Yüksek Seçim Kurulunu Anayasa, Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere uygun kararlar almaya davet ediyoruz. Terörle irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle kamudan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 26 kişi CHP, Yeşil Sol Parti ve TİP’ten milletvekili adayı gösteriliyor. Kanun Hükmünde Kararnamelerle milletvekili adayı olması yasaklanmış olan bu kişiler arasında PKK propagandası yapan, teröristbaşı Öcalan’a özgürlük isteyen, FETÖ tetikçisi Taraf paçavrasında yazarlık yapan kişiler dahi var.” ifadelerini kullandı.

'ANAYASA AÇIKÇA YASAKLIYOR'

1982 Anayasası’nın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesi ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu 11. maddesi gereği, kamu hizmetinden yasaklıların milletvekili seçilemeyeceği hükmünü hatırlatan Cömert, “675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Kamu Personeline İlişkin Tedbirler başlıklı 1. maddesi açıktır. Kanun Hükmünde Kararname’nin emredici hükümleri gereği 'kamu görevinden çıkarılan kişiler, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler.' Kamu hizmetlerinden yasaklılık açısından bir mahkeme kararı şartı yoktur. Halen yürürlükte olan ve Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülemeyecek olan Kanun Hükmünde Kararnamelerde açıkça 'Mahkûmiyet Kararı Aranmaksızın' doğrudan ya da dolaylı olarak kamu hizmetlerine alınma yasağı açıkça yer almaktadır. Yüksek Seçim Kurulu, kamu hizmetine doğrudan ya da dolaylı olarak alınması yasak olan kişilerin milletvekili olma başvurularını reddetmek zorundadır. Bu kişilere mazbata verilemez. YSK'nın Leyla Atak kararı hukuka uyarlıdır ve emsal niteliğindedir. YSK'dan aynı iradeyi bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

'YSK'YA TARİHİ GÖREV DÜŞÜYOR'

“Terör örgütleriyle irtibat ve iltisakı bulunan, bu nedenle kamu hizmetinde görev almaları sakıncalı görülerek Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle kamudan uzaklaştırılan kişilerin milletvekili adayı olabilmesi hukuken mümkün değildir.” diyen Cömert, “YSK’nın 1982 Anayasası, Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere uygun olarak karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır. TBMM, terör örgütü üyelerinin buluşma yeri değildir. YSK'ya tarihi bir görev düşmektedir. Listeler taranarak, listeler kesinleşmeden bu kişiler tespit edilip milletvekili olmaları derhal engellenmelidir. Bu konuları içeren dilekçemizi milletvekili listeleri kesinleşmeden önce Yüksek Seçim Kurulu'na sunduk. Artık görev ve sorumluluk yüksek kurulun kıymetli üyelerindedir.” beyanlarında bulundu. Avukat Nusret Senem de “Bu kişilerle ilgili Yeşil Sol Parti çeşitli televizyon kanallarından KHK'lıların isimlerini açıklamaktadır. YSK bu kişileri kolaylıkla tespit edebilir.” şeklinde konuştu.

Sonraki Haber