Vatan Partisi'nden teğmenler açıklaması: AK Parti bir kez daha FETÖ tuzağına düşüyor

Teğmenlerin yemini hakkındaki tartışmalar gündemdeki yerini korurken Vatan Partisi konuya ilişkin açıklama yaptı. Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Parti'nin Genel Merkezi binasında düzenlenen basın toplantısında, Teğmenlerin yemini konusunda AK Parti Hükümetinin bir kez daha FETÖ tuzağına düştüğünü vurguladı.

Bursalı, "Ordu’ya hınç duyan ABD yandaşları Cumhurbaşkanımızı yönlendiriyorlar. Coşkulu Teğmenlerimiz üzerinden Ordu’nun yıpratılması güvenliğimizde çok ciddi zaaflar yaratır." uyarısını yaptı.

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı'nın açıklamaları şu şekilde:

Günlerdir kamuoyunda Teğmenlerin yemin töreni görüşülüyor. Bu konu üzerinde yürüyen süreç, Teğmenler olayının çok ötesinde dersler ve önümüzdeki sürece dair uyarılar taşımaktadır.

Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, “Diploma töreninde kılıçlar çektiler, bu kılıçları kime çekiyorsun. Bununla ilgili araştırmalar yapılıyor. Birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek. Bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil” ifadeleriyle yeni bir açıklamada bulundu.

'TÜRK ORDUSU’NA DUYULAN HINÇ'

Teğmenler yemin töreninde kılıçlarını emperyalizme çektiklerini açıkça ifade ettiler.

Kimi AK Partililerin ve saltanat artıklarının vesayet söylemi altında Türk Ordusu’na duydukları hınç çok tehlikelidir. Bu hıncın tarihsel kökleri Saltanat yandaşlığına ve Cumhuriyet karşıtlığına kadar uzanır. Bu hıncın köklerinde İngiliz ve Fransız işbirlikçisi Tanzimat Paşaları vardır. İstiklal ve Hürriyet düşmanı Damat Ferit Paşalar vardır.

Türkiye’nin ciddi silahlı tehditlerle karşı karşıya olduğu bugünkü koşullarda, Ordu temel güvencemizdir. Teğmenler bu güvencenin kararlılığını ve fedakarlığını temsil ettiklerini heyecanla açıklamışlardır.

'CUMHURBAŞKANIMIZ YÖNLENDİRİLİYOR'

AK Parti yönetimi başlangıçta olayı vatanseverliğe yakışan bir anlayışla değerlendirdi. Ama şimdi görülüyor ki Ordu’ya hınç duyan ABD yandaşları Cumhurbaşkanımızı yönlendiriyorlar.

Coşkulu Teğmenlerimiz üzerinden Ordu’nun yıpratılması güvenliğimizde çok ciddi zaaflar yaratır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olarak cephemizi Ege kıyılarında üsler kuran ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan tatbikatlar yapan ABD-İsrail-Yunanistan ittifakına çevirmeliyiz.

'TEĞMENLERİN HEDEF ALINMASI İÇ CEPHEYİ BÖLER'

Teğmenlerin hedef alınması iç cephede zaaflar getirir ve Ordumuzun emperyalizme karşı kararlılığına zarar verir.

Devlet, Millet, Hükümet ve Ordu beraberliği ne idüğü belirsiz vesayet söylemleriyle kesinlikle hedef alınmamalıdır. Önemle belirtiriz ki vesayet söylemleri, Ordunun disiplinine hizmet etmiyor.

'EKONOMİDE BUNALIM KOŞULLARI'

Hele Türkiye ekonomisinin çok ciddi bir krize girdiği ve büyük bir küresel ekonomik krizin eşiğinde bulunduğumuz koşullarda, AK Parti iktidarı girdiği ekonomik çıkmazdan Teğmen karşıtlığıyla değil, Milletle Ordu arasındaki dayanışmayı güçlendiren vatansever siyasetlerle çıkabilir. Üretim Devrimi biricik çözümdür.

Vatan Partisi olarak Devletimiz, Milletimiz, Hükümetimiz ve Ordumuz arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendiren siyasetlerde kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Bütün sorumluları iç cephede sağlam durmaya davet ediyoruz.

'AK PARTİ İKİNCİ KEZ FETÖ TUZAĞINA DÜŞÜYOR'

AK Parti, Teğmenler olayında da görüldüğü üzere, ikinci defa FETÖ tuzağına düşmektedir.

2008 Yılını, Ergenekon tertibi döneminin hemen öncesini hatırlamak, bugün yaşanan sürece de ışık tutmaktadır.

O dönem yine ne idüğü belirsiz bir “askeri vesayet” söylemiyle, Türk Ordusu hedefe konulmuştu. Türk Ordusu’na yönelik yıpratma faaliyetleri, tezviratlar doruğa ulaşmıştı. ABD güdümlü FETÖ mahfilleri, Türk Ordusu’na yönelik operasyon fişeğini çakmıştı.

Çünkü Türkiye’yi bölmek, açılım sürecini tamamlamak, Türkiye’yi Atlantik’e tam teslim etmek ve İkinci İsrail’i kurmak üzere önce Türk Ordusu’nun etkisiz hale getirilmesi gerekiyordu.

O dönem, Tayyip Erdoğan Hükümeti, FETÖ tertipleri ve yönlendirmeleriyle, Amerika’da Oval Ofis’te planlanan tertibin düğmesine basarak, Türk Ordusu ve Vatan Partisi’ne yönelik savaş başlatıldı.

Astsubaylardan başlayarak operasyon başlatıldı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yüzlerce mensubu Generallerden Subay ve Astsubaylara kadar hapislere atıldı.

'ERGENEKON-BALYOZ DERSLERİ'

O zamanın manşetlerini, televizyonlarını hatırlayalım, odakta hep askeri vesayetle ve Atatürk’le mücadele teması vardı. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davaları bu iklimde yapıldı. Türkiye o süreci Vatan Partisi’nin 2014 yılında Silivri Duvarlarını yıkmasıyla tersine çevirdi.

Bugün yeniden askeri vesayet söylemleriyle, Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşma temalarıyla aynı rüzgar estiriliyor. O günlerde Astsubaylardan başlatılan olay, bugün Teğmenler hedef alınarak yapılmaya çalışılıyor.

AK Parti ikinci kez FETÖ tuzağına çekiliyor. AK Parti içerisinde de bir ayrılık olduğu gözükmektedir. Kimi AK Partilileri bu konuda ABD ve FETÖ yönlendiriyor. FETÖ’nün firari yönetici ve elemanları da, Milli Devlete düşman ne kadar unsur varsa bu kampanyada en öndeler.

Bakın, kimlerle aynı mevzilerdesiniz;

Bütün FETÖ hesapları incelensin, tamamı, Ordu ile Hükümet, Ordu ile Millet arasına nifak sokmak için çalışıyorlar.

'TÜRK ORDUSU’NUN MUSTAFA KEMAL MAYASI YOK EDİLEMEZ'

Türk Ordusu’yla, Mustafa Kemal Atatürk’le hesaplaşma şansı yoktur. Türkiye’de yeniden Atlantik merkezlerinin Türk Ordusu’na operasyon çekme imkanı kalmamıştır.

Türkiye Vatan Partisi’nin Silivri Duvarlarını yıkmasıyla, 15 Temmuz gecesi Türk Ordusu’nun önderliğiyle, millet-ordu beraberliğiyle ve Vatan Partisi’nin tarihi müdahaleleriyle darbe girişimini bastırdı ve Atlantik sisteminden zincirlerini kırmaya başladı

Ergenekon-Balyoz tertipleriyle, vesayet temizliği adı altında hapislere attığınız Komutanlarımız Fırat Kalkanında, Zeytin Dalı’nda, PKK’yı hendeklere gömme operasyonlarında, 15 Temmuz’da Türkiye’nin ön cephesinde yeniden görev aldı ve savaştı. Bugün de o Komutanlarımız en kritik konumlarda vatan savunmasındadır.

15 Temmuz gecesi ABD Gladyosu temizlendi, NATO-FETÖ Generalleri cezaevlerine atıldı, bir kısmı da öldürüldü ve Türkiye yeniden ayağa kalktı.

Yakın ve uzak tarih göstermiştir ve kanundur; Türk Ordusu’nun Mustafa Kemal mayasını yok edemezsiniz. Milli Devlet Türk Ordusuyla direnmiştir ve önündeki zorlu süreçlerde de Türk Ordusu’yla ayakta kalacaktır. Herkes aklını başına toplamalıdır. Yakın tarihteki dersler geçmişte değil, önümüzdedir.

NATO EGE ADALARINI İŞGAL TATBİKATINA BAŞLATTIĞI ORTAM

Hangi ortamda Teğmenler konusu köpürtülüyor? Şu an, şu dakikalarda, Ege’de ORİON-24 adı altına NATO, 11 ülkeyle beraber, Türkiye adalarını işgal tatbikatı başlattı.

NATO bu tatbikatı Müttefik Özel Harekat Kuvvetleri Komutanlığı (SOFCOM) resmi sosyal medya hesabından icra ettiğini duyurdu. Tatbikata ABD, Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İtalya, Avusturya ve diğer NATO ülkeleri katılıyor.

Yani uzun süredir anlattığımız, ABD’nin Yunan kıyılarına kurduğu askeri üslerin nihai hedefi için artık tatbikat aşamasına geçilmiştir. Pentagon’da yazılan tatbikat gerçek haritalarla işleniyor.

ORION-24 tatbikatında müttefikler, Doğu Ege'deki adaların “yeniden ele geçirilmesi” senaryosunda Yunan komandolarına eşlik ediyor.” diye yazarken, Athens Times “ORION 24’te önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek en önemli senaryolardan biri, Doğu Ege'de küçük bir adanın yeniden ele geçirilmesi olacak.” bilgisini paylaştı.

İÇ CEPHEDE KARARLI DURALIM

Vatan Partisi, Türkiye’yi yönetme sorumluluğuyla uyarıyor.

Böyle bir ortamda, ABD’nin artık tankların marşına bastığı, uçaklarını hareketlendirdiği, Gemilerini sürdüğü, işgal tatbikatına geçtiği bir ortamda, FETÖ operasyonlarıyla Türk Ordusu’nu, Teğmenler üzerinden hedefe koymak, güvenliğimize büyük zarar verir.

Yarın o ABD-NATO üsleri Türkiye’yi işgale kalktığı zaman bugün Türk Ordusu’nu yıpratma kampanyasında görevli beyzadeler değil, yine en önde Türk Ordusu’nun kahramanları, Mustafa Kemal’in askerleri olacaktır.

Vatan Partisi, Türkiye’nin ağırlaşan güvenlik sorunları ve dünya çapında derinleşen ekonomik kriz ortamında Türkiyemizin temel güvencesi Ordumuzu yıpratma girişiminin karşısındadır.

Devletimiz, Milletimiz, Hükümetimiz ve Ordumuz arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendiren siyasetlerde kararlılığımızı sürdüreceğiz.