'Kadınlar yalnızca aile bakanlığı yapmayacak!'
Vatan Partisi’nin hukukçu milletvekili adayları Zühre Genişel ve İlknur Kalan, seçime dair güncel gelişmeleri ve özellikle 6284 sayılı yasayı Aydınlık için değerlendirdiler
Vatan Partisi’nin öncü kadınları Meclise girmek için alanlarda çalışmalara başladı. Vatan Partisi Aydın Milletvekili adayı Zühre Genişel Vatan Partili kadın adayların sadece kadın sorunlarına değil tüm sorunlara hakim, her görevi üstlenebilecek nitelikte olduğunu söyledi. Aydınlık’a konuşan Genişel, “Türkiye’nin güvenlik sorunları, ekonomik sorunları sadece erkeklerin sorunu değil, kadın ve erkeğin ortak sorunudur.” dedi.
‘ÇAĞDAŞ TOPLUMU BİRLİKTE KURACAĞIZ’
- Siyasi partilerin kadın adayları değişik yönlerden tartışma konusu oldu. Vatan Partisi’nin yaklaşımını anlatır mısınız?
Vatan Partisi 153 kadın adayla listesinde en çok kadına yer veren, kadın ile erkeğin birlikte çağdaş toplum yaratma mücadelesine gönül veren ve bunu hedefleyen tek parti olduğunu göstermiştir. Diğer partilerin listelerinde kadın adaylar ya dolgu malzemesi olarak kullanılmıştır ya da kadın aday istediklerini izah etmek amacıyla ancak vitrin süsü olarak gösterebilmişlerdir. Kadın adaylara diğer partilerin biçtiği vizyon, herhangi bir milletvekilliğinden öte değildir. Sadece kadın olmalarına vurgu yapıyor sistem partileri. Oysa Vatan Partisi, listelerinde çokça kadına yer verirken, seçilecek sıralarda hatta üst sıralarda yer verirken sadece kadın olmasına vurgu yapmamıştır. Aynı zamanda yeteneklerini, niteliklerini, birikimlerini ve mücadele alanlarındaki başarılarını öne çıkarmıştır. Meclis’te kadınların sorunlarının çözülmesiyle ilgili gerçek vurguları yapan, böylece çözüm gerektiren alanlarda kesin sonucu sağlamayı amaçladığını bu listelerde göstermiştir.
‘ÇÖZÜMDE İLK ADIM ÜRETİM DEVRİMİ’
- Vatan Partisi’nin Kadın Milletvekilleri Meclis’e girdiklerinde ne yapacaklar?
Öncelikle Vatan Partisi kadın adaylarını bu yoğunlukta ve sıralamalarda göstererek aslında kadın meselesinin tüm Türkiye’nin meselesi olduğunu, ayrıca her kesimden kadının Meclis’te temsil edilmesi gerektiğini göstermiştir.
Kadın-erkek eşitsizliğini her düzlemde yok etmeyi, bunu bir devlet politikası olarak milletimizin de seferberliğiyle ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Vatan Partisi, bir ‘Üretim Devrimi Programı’ hazırladı. Bu programda, kadınların sorunlarının üretmek isteği halde üretememekten, üretimin ve toplumsal yaşamın dışında kalmaktan kaynaklandığını tespit etti. Diğer partiler ise kadının erkeğe, erkeğin de kadına düşman olduğu bir çıkmazı, kavgayı-dövüşü körükleyerek toplumsal barışı yok eden ‘çözümler’ ortaya koyuyorlar.
Vatan Partisi, kadını ve erkeği ile kadın meselesini çözeceğini açıkca ifade ediyor. Kadının üretime katılmasının önündeki tüm engelleri kaldırmayı, ev hanımlarının üretime katılması için özgün modeller yaratmayı planlıyor. Kadın kooperatiflerinin daha çok üretim yapması, daha verimli hale dönüştürülmesi gerektiği ile ilgili olarak tedbirleri ortaya koyuyor.
Çalışan kadının en büyük problemi olan yaşlı ve çocuk bakımı ile ilgili olarak çok somut önerilerimiz var. Çocuk kreşlerinin, bakımevlerinin arttırılması ve bunların ihtiyaca cevap verecek niteliğe kavuşturulmasını hedefliyoruz.
Yaşlı ve hasta bakım evlerinin, rehabilitasyon merkezlerinin sayısı arttırılacak, niteliklerinin ihtiyaca uygun olarak düzenlenecek ve daha erişilebilir, daha pratik olarak planlanacaktır. Yine, kadın-erkek eşitliğinde kadını aşağılayan, hor gören her türlü yayının, her türlü eylemin önüne geçmeyi planlıyoruz.
HER İKİ BLOKTA 6284 ÇELİŞKİSİ
Vatan Partisi, kadın sorununu da çözecek biricik partidir. Diğer siyasi partiler kadına yönelik şiddeti oy pazarlığı malzemesi yapıyor, kadın sorununa gerçekdışı çözümlerle olumlu algı yaratmaya çalışıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nin, kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili tek bir çözümü bulunmazken, kadını aşağılayan ve yok sayan toplumsal cinsiyet ideolojisi ile kadınlığından kurtulmasını öğütlerken, aileyi kadına vurulan pranga olarak görerek erkeğe düşman ederken, bu sözleşme ile kadına yönelik şiddeti nasıl çözecekleri muamma. 6284 sayılı kanunun korunmasını İstanbul Sözleşmesi’ne bağlamaya çalışan Altılı Masa, diğer tarafta Saadet Partisi’nin 6284’ü kaldırma sözüne hiçbir cevap veremiyor.
Cumhur İttifakı’nın durumu da farklı değil. AK Parti, 6284’ün kırmızı çizgileri olduğunu söylerken, HÜDA-PAR 6284’ün kaldırılacağını söylüyor. Baktığımızda her iki blokun da kadın sorununa gerçekçi ve net çözümlerinin olmadığı ortada.
Vatan Partisi, ilk günden bu yana İstanbul Sözleşmesi’nin şekere bulanmış zehir olduğunu, sözleşmenin kadını korumak bir yana kadın sorununu derinleştirdiğini ve kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’nden kurtulmak gerektiğini söyleyen, bu konuda gerçeği ortaya koyan ve mücadele eden tek parti oldu. Vatan Partisi, kadına yönelik şiddetin gerçek çözümlerinin konuşulmasını sağlayacak doğru zemini yarattı.
KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR YERLİ VE MİLLİDİR
6284 Sayılı Kanun kırmızı çizgimizdir, yerli ve millidir. Bırakın kaldırmayı, kadın sorunlarının bitirilmesi ve şiddetin engellenmesi hedefiyle daha çok geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını öneriyoruz. 6284’ü kaldırmak, kadın ve erkekten oluşan ailede huzurun ve barışın sağlanması yerine kadının aşağılanmasının önünü açar. Kadına yönelik şiddet devam ettiği sürece kadının toplumsal yaşam içerisinde var olabilmesi ve boşanmaların önüne geçmemiz mümkün değildir. O yüzden önceliğimiz, şiddeti önlemeyi sağlayan kanunu geliştirmek ve iyileştirmek, yanlışları varsa bunları düzeltmek olmalıdır.
6284 Sayılı Kanun’un, İstanbul Sözleşmesi ile hiçbir ilgisi yoktur. Sözleşme’deki, toplumsal cinsiyet ideolojisi ve cinsiyetsizleştirme hedefi 6284’te bulunmamaktadır. Bilgi kirliliği yaratarak, kadınları seçime ve oy pazarlıklarına alet etmek kadın sorununu daha derinleştirecektir. Vatan Partili kadın adaylar sadece kadın sorunlarına değil tüm sorunlara hakim, her görevi üstlenebilecek nitelikte arkadaşlarımızdır. Türkiye’nin güvenlik sorunları, ekonomik sorunları sadece erkeklerin sorunu değil, kadın ve erkeğin ortak sorunudur.
‘CUMHURİYET DEVRİMİ YENİ BİR TOPLUM MODELİ YARATTI’
Vatan Partisi Mersin Milletvekili adayı Av. İlknur Kalan “Bizim için 6284 önemli bir yasadır. Önemli bir kazanımdır. Tabii sadece 6284’le kadına yönelik şiddet meselesini çözeceğini zannetmek yanlış.” dedi. Kalan şöyle sürdürdü:
“Kadının durumunun iyileştirilmesi eşitliğin sağlanması, şiddetten korunması çok kapsamlı politikalar geliştirmeyi gerektiriyor. Her şeyden önce, işin ekonomik boyutları var. Bu ülkede hem kadınların hem erkeklerin ayakları üzerinde durması, fırsat eşitliği içinde eğitimlerini istedikleri gibi yapabilmeleri, ihtiyaç olan alanlarda da çalışabildikleri bir ortamın yaratılması gerekiyor. Bu da ancak Vatan Partisi’nin politikalarıyla mümkün olacaktır.
“Yasa düzenlemesine rağmen uygulamada sıkıntılar görüyoruz. HÜDA-PAR’lı kadınlar, yasanın kötüye kullanıldığını ifade ettiler. Kötüye kullanılmasını önlemek, yasayı kaldırmakla olacak şey değil.
“Eğitimle kadının konumunun iyileştirilmesi, köklü değişikler gerekiyor. Kadının toplumsal konumunun hem çağdaş hem eşit hale getirebilmesi için, çocuk hakları için mümkün görünen bütün çözümler, bizim parti siyasetimiz seçildiğinde meclise gelecek. Çözümlerin ekonomik, sosyal ve kültürel boyutu var. Çok büyük bir seferberlik gerektiriyor. Basını ayrıca ele almak gerekiyor. Basının yanlış yansıtması, çarpık ve çürümüş bir kültür yaratıyor. Nasıl ki Cumhuriyet yeni bir toplum yarattıysa, Vatan Partisi de iktidarında bunu, aynı devrimci politikalarla bir adım daha ileri götürecek. Çözüm, bütün toplumun her kesiminden ideolojik ve kültürel, toplumsal seferberlikle, en başta da devlet görevlisinden başlar, ancak o seferberlikle, insanların dönüşmeleri, değişmeleri daha hızlı ve daha çabuk olacak. Sadece yasaları çıkarmakla çözülmez. 6284’ün geçmesinde kadınların çabaları vardır. Uzun uğraşlarla kazanılmıştır, ileridir. Elbette geliştirilir, ancak kesinlikle kaldırılamaz.”
TOPLUMUN HER KESİMİYLE BİRLİKTE YÜKSELECEK
Emperyalizmin kucağında olan kadın örgütleri var. Örneğin, Sorosun kadınları, onlar sürekli demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden ve eşitlikten bahsederler. Bu tip örgütlerin kadınlar üzerinde etkisi nelerdir?
Onların toplumda çok fazla etkisi yok, fakat aydın kesim üzerinde etkileri oluyor.
LGBT’yi hiç bir anne, hiç bir aile, birey ve kadın kabul etmez.Onların eşitlik ve özgürlük dedikleri şey, tamamen erkeğe karşı konumlanarak, insan sorunları ile ilgilenmeyerek dile getiriliyor. Demokrasi değil bunlar. Vatan Partisi’nin programı gayet nettir. ‘Kadının Kurtuluşu’ başlıklı bir program maddemiz var ki uzun süredir hâlâ geçerliliğini koruyan bir maddedir. Bizler, kendi başımıza değil toplumun her kesimiyle bir yükselme ve bir kurtuluş olacağını benimsiyoruz.