Vatanseverlik andımızdır!

Omuzladığımız dünya pahası tam bağımsızlığımız, özgürlüğümüz, kalkınmamız ve komşularımızla ‘İlelebet Barış’tır. Kadim Türk kültürü şöyle der: Komşusu açken tok yatanlardan olamayız.

Çünkü kendi vatanımız kadın erkek milletimiz için ne kadar değerli ise diğer milletler için de kendi vatanlarının o kadar değerli olduğunu biliriz, kabul ederiz, saygı duyarız.

Yaklaşık yirmi yıldan beri, Atlantik emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamındaki saldırılarına tanık oluyoruz. Bugün aynı saldırılar Suriye merkezli olarak bölgemizde sürdürülüyor.

MAZLUM MİLLETLERİN YAŞAM HAKLARI ESASTIR

Önce Irak’ı, sonra Suriye’yi hedefe koyan, Ortadoğu’nun bütün doğal, ekonomik varlıklarına göz diken acımasız Batı Emperyalizmi ile İsrail, 1947’den bu yana orada yüz binleri öldürdü, öldürüyor.

Geride yıkılmış yakılmış kentler ve mazlumları evsiz, ailesiz, sokaksız bıraktı, bırakmayı sürdürüyor.

Hangi çıkar, hangi ganimet düşkünlüğü bu gayrı insani vahşeti mazur gösterebilir? Hiçbiri. Hangi korku, hangi tedirginlik, hangi safsata mazlumların kadim haklarını, hukuklarını ortadan kaldırma hakkına sahiptir? Hiçbiri.

İNSANIN VATAN HAKKI KUTSALDIR

İnsan kalarak, insan olarak milyonlarca sesin gücüne bazıları kulaklarını tıkasa bile, o güç hesaba sığmıyor. Sığmayacak da. Hepimiz bugün o topraklardaki Filistin, Yemen, Lübnan, Suriye devletlerinin kahraman direnişlerine tanıklık ediyoruz.

Şiddeti, terörü, gericiliği besleyen Amerikan yandaşlığının ve maşalığının hesapları sonunda mutlaka geri tepecek, alt edilecektir. Başka yolu yok. Tarih hep ‘İman dolu göğsümüz gibi Serhaddimiz var’ diyenlerin zaferini yazmıştır, gene yazacak.

Son günlerde ekranlarda inanılmaz gaddarlıklar izledik, dinledik. Siyonist İsrail Suriye’yi alçakça vurdu. Sanki işaret almış gibi Suriye topraklarına çöreklenmiş terör örgütleri hemen harekete geçtiler. İnsanın yaşama hakkına, vatan hakkına saldırıyorlar.

MEDYANIN DİLİ NİÇİN DOLAŞIYOR?

Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti’nin kendi ordusuna ‘Rejim Ordusu’ dediler, sözde diğer teröristlere göz açtırmayan, kendi devletine karşı silahlı terörü meşrulaştıran bir muhalif örgüte ‘Milli Ordu’ dediler. Bir devletin iki farklı milli ordusunun olamayacağını bilmezler mi!

Bunu da yaşattı bize marifetli, hararetli medyamız! Koskoca medya hatiplerinin dili niçin dolanıyor, yalana bulanıyor? Ne diyelim: ‘Konuşana değil konuşturana bakacaksın!’

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran yüce milletimizin biz nurlu kadınları, vatan savunması dışındaki bütün haksız şiddetlerin karşısındayız.

Cumhuriyetimizi kuran milletimizin bir yarısı olarak (hain kontenjanını dışımızda bırakarak) diyoruz ki:

Yurdumuzun tek bir çakıl taşını düşman postallarına çiğnetmeyeceğiz.

Filistinli, Lübnanlı, Iraklı, Yemenli, Suriyeli kahraman kardeşlerimizin yanındayız.

Çünkü vatanseverlik andımızdır! Çünkü, ‘Sadece sefere çıkanlar, zaferi umabilirler.’