Veyis Ateş: Tek güvencem Türk adaleti

Veyis Ateş, kendisine "Nerede suç duyurusu?" diye sorduğunu belirterek "Sizi buna tanık etmekten men ediyorum, değmezsiniz" dedi. Katıldığı TV programında yapacağını söylediği her şeyi yaptığını belirten Ateş, "Yapmaya da devam edeceğim. Üstüme bir çamur atıldı, bunu temizleyeceğim" dedi.

İş insanı Sezgin Baran Korkmaz'dan 10 milyon euro istediği ileri sürülen ve bu iddianın ardından Habertürk'teki görevinden ayrılan Veyis Ateş, üç ay önce kendi mal varlığının araştırılması için suç duyurusunda bulunacağını ve avukatlarının hazırlık yaptığını söylemişti.

Bugün kişisel Twitter hesabında konuyla ilgili yeni paylaşımlarda bulunan Ateş, sözlerine "Aklı hür, vicdanı hür, olayları çapraz okuyan, ideolojik körlükten uzak, her duyduğuna hemen inanmayacak kadar feraset sahibi kamuoyunun, çok kıymetli mensuplarına saygıyla" diye başladı.

Ardından isim vermeden gazeteciler Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil arasında yaşanan tartışmaya değinen Ateş, "Bazıları (sözüm ona gazeteci diye geçinen bazıları özellikle) bana soruyorlar, yazıyorlar: 'E’ hadi nerede suç duyurusu diye..!' Sizi buna tanık etmekten men ediyorum, değmezsiniz? Neden biliyor musunuz? Ben yapmadığım bir şeyle iddia ve itham edilirken; biri, diğerine 'Para aldın' diyor. Diğeri ona canlı yayında bi’ küfretmediğini bırakıyor. Sonra öpüşüp koklaşılıyor, barışılıyor" dedi. Ateş, şöyle devam etti:

"Fonlanma listeleri çarşaf çarşaf ortalığa saçılıyor.Bizim sözde gazeteciler havaya bakıp ıslık çalıyor. Hoop! Bi’ saniye. E hadi beni sîgaya çektiğiniz gibi onlara da sorsanıza; 'Meslek büyüğü abilerimiz, nedir bu durum? Tamam yanlış anlaşılmışsınız da neydi sizi beddualaşacak kadar hırçınlaştıran bu durum?' diye.

'BU İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜZDEN SONRA VAZGEÇTİM SİZLERE BİR ŞEY ANLATMAKTAN'

İşte bu ikiyüzlülüğünüzden sonra vazgeçtim sizlere bir şey anlatmaktan, göstermekten. Gidin yatın. 'Tarafsız gazeteciyim ben' nidalarınıza da sifon çekin.Yayın hayatım boyunca hep merkezde durmaya gayret ettim. Her konuya eşit süre tanıyarak konukları anlamaya çalıştım; anladığımı da aktarmaya.

Tüm bunları yaparken de dînî, fikrî, an’anevî tüm müktesâbatımı mümkün olduğunca yaptığım mesleğe, sorduğum soruya, ilettiğim yoruma katmamaya özen gösterdim. Aklım da vicdanım da ruhum da rahat. Akşam başımı yastığa hep rahat koydum."

'TEK GÜVENCEM HZ. ALLAH VE YÜCE TÜRK ADALETİ'

Ateş, ardından üç ay önce Halk TV'de İsmail Saymaz'ın programında yaptığı açıklamalara değindi. "Gelelim şu mevzuya. Katıldığım TV programında yapacağımı söylediğim her şeyi yaptım, yapmaya da devam edeceğim. Üstüme bir çamur atıldı ve ben bunu temizleyeceğim" diye yazan Ateş, şunları kaydetti:

"Tek güvencem Hz. Allah ve yüce Türk adaleti. Ve fakat… Yarın bir gün mahkeme kararları açıklandığında bunları da manşetlerinize, köşelerinize taşıyacak mısınız yoksa 'He’ tabi tabi..!' deyip buna da mı burun kıvıracaksınız? (Bence ikincisi)Bu ikiyüzlülüğünüzden dolayı sizinle bir şey paylaşmayacağım.

'SENİNLE DE MAHKEMEDE HESAPLAŞACAĞIZ'

Yaa bi’de... Akl-ı evvelin biri kalktı, Marmaris ‘de teknemi yaktığımı, sigortadan da para almak için bunu yaptığımı yazdı iyi mi? Tekne sahibini ne tanırım, ne görmüşlüğüm var. Bu yangının itfaiye raporunda , polis kayıtlarında teknenin kime ait olduğu ortaya çıkınca nereye kaçacaksın? Hâlâ gazeteciyim diye ortalıkta gezecek misiniz? Neyse. Seninle de mahkemede hesaplaşacağız, o zaman öğrenirsin tekne kime aitmiş.

Şu fânî hayatta başıma gelen iyi/kötü her şeye karşı şık durmaya gayret ettim; ucuzlaşmamaya, müptezelleşmemeye… Akıl ve beden sağlığım elverdikçe buna özen göstermeye dikkat edeceğim. 'Biz bu mahallede kırk kişiyiz, hepimiz birbirimiz biliriz.' Kimler kimlerle, neler neler... Şimdilik off the record... Ama siz yine de bekleyedurun, bir gün belki."

Sonraki Haber