Virüs cildimizde 9 saat yaşıyor
Japonya’da yapılan araştırmada Kovid-19’a neden olan virüsün insan derisinde 9 saat canlı kalabildiği ortaya çıktı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü, el temizliğinin önemine dikkat çekti.
Bilim Kurulu üyesi Tevfik Özlü, Japonya’da yapılan bir araştırmayla Kovid 19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün, insan derisinde 9 saat kaldığının kanıtlandığını aktardı. Özlü, "Bu süre, grip virüsüne kıyasla yaklaşık 4 kat daha uzun. Bu bilgi el hijyeninin önemini bir kez daha göstermiş oldu" dedi. Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu ise her 5 kişiden yalnızca birinin el yıkamaya özen gösterdiğini söyledi.
Özlü, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kovid-19’dan korunmada el temizliğinin önemini anlattı:
“Öksürüp, hapşırırken etrafa damlacıkların yayılmasını önlemek için elleriyle ağzını kapatan kişiler, eğer grip ve Kovid 19 gibi solunum yolu virüslerini taşıyorsa, virüslü damlacıklarla ellerini bulaştırmış olurlar. O kişiyle tokalaştığımızda virüs doğrudan elimize bulaşabilir. Ya da elleriyle asansör düğmesi, kapı kolu, otobüslerdeki tutamaklar, merdiven tırabzanlarına dokunduğunda, virüsü oralara eker ve biz de aynı yüzeylere dokunursak virüsü almış oluruz. Cildimizde yara, bere, çizik yoksa, virüs deriden geçmez. Ancak, ellerimizi ağız, burun veya gözlerimize temas ettirirsek -farkında olmadan günde binlerce kez bunu yaparız- kendi ellerimizle kendimizi enfekte etmiş oluruz. Öncelikle, hapşırık ve öksürüğümüzü ellerimizle değil; dirseğimizle kapamalıyız veya ceketimizin iç yüzüne öksürüp, hapşırmalıyız. Salgın dönemlerinde başkalarıyla tokalaşmak güvenli değil. Ellerimize mukayyet olmalı, herkesin dokunduğu eşyalara, yüzeylere olabildiğince el sürmemeliyiz. Eğer bu yüzeylere, eşyalara dokunduysak, hemen ellerimizi su ve sabunla yıkamalı; yıkamadan önce ellerimizi ağzımıza, burnumuza ve gözlerimize temas ettirmemeliyiz. Eğer su ve sabunla ellerimizi yıkama imkanımız yoksa, -örneğin toplu taşımada yolculuk ederken- asgari yüzde 70’lik alkol içeren kolonya veya el dezenfektanlarıyla ellerimizi dezenfekte edebiliriz.”
YARA TEHDİT
Yaradan enfeksiyon geçişine ilişkin de Özlü, “Ellerimize iyi bakmalıyız. Cildimizdeki yara, bere ve çizikler bizi dış tehditlere açık hale getirir” dedi.
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, Japonya’da yapılan araştırma hakkında bilgi verdi. Taşkınoğlu, “Ellerimizi temizlemezsek, ne kadar virüs yoğun olursa o kadar virüsü etrafımıza yayma ihtimalimiz var. Hapşırarak ya da öksürerek mukus dolu virüs bulaştırdığımızda ciltte ne kadar kalıyor diye bakılmış. Bu sürenin 11 saate kadar uzadığı açıklandı. Bu 'karşımızdaki kişiye bulaştırırım' demek olmuyor. Virüsü karşımızdaki kişiye bulaştırmak için o virüs yükünün yeteri kadar olması gerekiyor ve o yeteri kadar olan virüsü de kişi gözüne, ağzına, burnuna dokunarak alması gerekiyor" diye konuştu.
BEŞTE BİR EL YIKIYOR
El yıkamanın Kovid-19’un dışında da çok kıymetli olduğunu ifade eden Taşkınoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Ne yazık ki, birçoğumuz herkesin ellerini yıkadığını zannediyor; ancak sadece 5 kişiden 1'inin ellerini yıkamaya özen gösterdiği tespit edilmiş. Bunun salgın dolayısıyla biraz daha arttığını tahmin ediyorum. Elimizi yanağımıza götürdüğümüz zaman bulaş olmaz. Asıl mesele elimizi ağzımıza, gözümüze, burnumuza dokunmamız.”