Viyana kapılarını yatırımla aştı

Üç ortakla hayata geçirdikleri Viyana yatırımı hakkında bilgi vermek üzere bir medya buluşması düzenleyen Tekstil sanayicisi İsmail Gülle, “Bir yandan inşaat bir yandan sürdürülebilirlik açısından dönüşüme adım attık. Yurt dışında bir otel yatırımı için gitmişken bir AVM aldık. Viyana merkezde. 26 bin metrekare alanda kurulu. Homeland markamızı oluşturduk. Avusturya'da bir mobilya firmasına ait merkezdi. Burayı Türk markalarının ev eşyası, ev tekstili ve mobilya merkezi haline getirmek istiyoruz. Bir bakıma lojistik merkezi yatırımı gibi oldu.” dedi.

METREKARESİ İSTANBUL'DAN UYGUN

Yatırımın tutarı konusunda bilgi vermekten kaçınan Gülle Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, boyutu hakkında ise “Türkler'in bugüne kadar Avusturya'da yaptığı en büyük satın alma” olduğunu söyledi. Viyana'nın önemli bir merkez olduğunu kaydeden Gülle, “Yılbaşında alımı yaptık. Dükkan dükkan değil de corner'lar gibi kurgulayacağız. 'Department Store' tarzı ama herkes kendi malını satacak. Bu işe girmeden önce yaptığımız görüşmeler de bizi cesaretlendirdi.” ifadelerini kullandı.

Yatırım özelinde Türkiye ile kıyaslandığında metrekare anlamında fiyatın daha uygun olduğunu belirten Gülle, “Avusturya'da beş milyar dolarlık ev tekstil ve mobilya pazarı var. Yarın için daha cesaretliyiz. Burada bir milyona yakın da Türk ve Müslüman nüfus var. Ülke olarak markalar çıkarıyoruz ama hâlâ ucuz kalıyoruz. Türkler olarak bireysel hareket ediyoruz.” mesajları verdi.

YATIRIM YAPILACAKSA EN İYİ DÖNEM!

Viyana'da kurguladıkları yeni yatırımın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) dönemindeki lojistik merkezlerine benzetilmesine yönelik de görüşlerini aktaran Gülle, “Orada kurgu doğruydu. Ama bürokrasi kısıtlamaları vardı. Yer seçiminde hatalar da oldu. İran'da mesela siyasi ilişkilerin en alt düzeyde olduğu döneme denk geldi. ABD'de de iyi gitmedi. Londra'daki sadece mermer üzerineydi. Bir işin bir patronu olması gerekiyordu.” vurgusunu yaptı.

TİM’in önceki dönem başkanlığını da yapan Gülle'ye Avrupa'nın durgunlukta olduğu bir dönemde yaptıkları bu yatırımın riskli olup olmadığını sorduğumuzda ise, şunları söyledi:

“50 senenin hepsinde tecrübeli değildik ama şunu gördük; kriz dönemlerinde yapılan işlerin katma değeri oluyor. Bu kriz tabi öncekilerden de farklı. Birçok krizde korkular yaşadık ama hepsinin ardından üretim, ihracat ve yatırım patlamaları yaşadık. Pandemiyi en iyi değerlendiren ülkelerdendik. İç piyasa yine taşıyor ama ihracatta olması gereken yerden uzak kalsak da bu ortamda geçen yılki ihracatı yakalamak da başarı. Yatırım yapılacaksa en iyi bu dönemdir. Hiçbir şey nihai değil Avrupa'da da bu süreçler geçecek. Tecrübeliyiz, ani reflekslerden ziyade doğru karar almak için analizler yapıyoruz. Ben 2021'de para diye bir şey varmış onu gördüm. 2022'nin bilançoları da kötü değildi. Ama emek yoğun sektörler için o gün söyledik; mevcut kapasitenin yüzde 50'den fazla yatırım vardı. O gün kürsüden söyledik...”