Xi Jinping emperyalizmi ve hegemonyacılığı nasıl eleştirdi?

Xi Jinping’in BRICS Zirvesi'nde, "Şu anda dünya yeni bir çalkantı ve değişim dönemine girmiştir ve dünya büyük ayarlamalar, büyük bölünmeler ve büyük yeniden düzenlemeler, yapılanmalar döneminden geçmektedir. Dünyada belirsizlik, istikrarsızlık ve öngörülemeyen faktörler artmaktadır..." dedi.

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS, Batı'nın küresel egemenliğine meydan okumak için kuruldu.

‘BRICS’ kısaltmasını, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in İngilizcelerinin baş harflerinden üretti.

BRICS, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans egemenliğine karşı gelişmekte olan ekonomilere daha fazla temsil ve söz hakkı verilmesini sağlamaya çalışıyor,

Çok sayıda ülke BRICS'e katılmak için başvurdu. Şu an 30'dan fazla ülkenin de BRICS’e katılma başvurusu var. BRICS ülkeleri grubu, Arjantin, Mısır, İran, Etiyopya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan altı ülkeyi gruba katılmak üzere davet etme kararı aldı.

Güney Afrika'nın BRICS ve Asya Büyükelçisi Anil Sooklal zirve öncesinde yaptığı açıklamada 22 ülkenin gruba katılmak için resmen başvuruda bulunduğunu ve benzer sayıda ülkenin de katılmak isteğini ifade ettiğini söylemişti.

Dublin'deki Trinity College'den Profesör Padraig Carmody, “Güç dengesinin Batı'dan uzaklaştığı ve gelişmekte olan ülkelerin daha çok BRICS ülkeleri gibi yükselen güçlere yüzünü çevirdiği yönünde bir algı var.” diyor.

Xİ JİNPİNG’İN KONUŞMASI

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in son BRICS zirvesindeki konuşmasının başlığı: Ortaklaşa Gelişme Topluluğuna Doğru El Ele

Konuşma şöyle:

Kalkınma, halklarımızın daha iyi bir yaşam özlemini temsil eder. Kalkınma, gelişmekte olan ülkeler için en önemli öncelik, insanlık için ise hiç biz zaman eskimeyen bir temadır. BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nin bu yıl ara dönem gözden geçirmesi yapılacak. Fakat görünen o ki Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin çoğunun gerçekleştirilmesi yavaş kalmaktadır. Bu bir endişe kaynağıdır ve küresel kalkınma çabası zorlu güçlüklerle ve meydan okumalarla karşı karşıyadır.

Uluslararası toplum, tüm ülkelerin daha geniş kapsamlı çıkarlarını gözetmeli, halkların endişelerine yanıt vermeli ve kalkınmayı yeniden uluslararası gündemin merkezine yerleştirmelidir. Gelişmekte olan ülkelerin küresel yönetişimdeki temsil ve karar gücü arttırılmalı ve gelişmekte olan ülkeler daha iyi bir kalkınma gerçekleştirmeleri için desteklenmelidir. Gerçek çok taraflılığın korunması, küresel bir kalkınma ortaklığının oluşturulması ve ortaklaşa kalkınma için güvenli ve istikrarlı bir uluslararası ortamın yaratılması da önemlidir.

Çin her zaman gelişmekte olan diğer ülkelerle dayanışma içinde olmuştur. Çin her zaman gelişmekte olan ülkelerin bir üyesi olmuştur ve hep olmaya devam edecektir. Küresel Kalkınma Girişimi önerimizi tam da dünyayı kalkınmaya odaklanmaya çağırmak ve 2030 Gündeminin uygulanmasına ivme kazandırmak amacıyla önerdik. Geçen yıl Çin, kalkınma işbirliğine yönelik bir dizi tedbirin açıklandığı Küresel Kalkınma konulu ilk Üst Düzey Diyaloğu düzenledi. O zamandan bu yana cesaret verici ilerlemeler kaydedildi. Bir Çin atasözü şöyle der: "Zafer, insanlar güçlerini birleştirdiğinde sağlanır; başarı ise insanlar kafa kafaya verdiğinde elde edilir." Ortaklaşa bir kalkınma/gelişme topluluğu oluşturmak için kararlı ve birlik içinde olalım ve küresel modernleşme sürecinde hiçbir ülkenin geride kalmadığından emin olmalıyız.
Xi Jinping’in BRICS Zirvesi'nde koyduğu dört mücadele hedefi ve önemli değerlendirmeleri şöyle:

DÜNYA ANALİZİ

Şu anda dünya yeni bir çalkantı ve değişim dönemine girmiştir ve dünya büyük ayarlamalar, büyük bölünmeler ve büyük yeniden düzenlemeler, yapılanmalar döneminden geçmektedir. Dünyada belirsizlik, istikrarsızlık ve öngörülemeyen faktörler artmaktadır...

BRICS'İN ÜSTLENDİĞİ ROL

BRICS ülkeleri uluslararası arenanın şekillenmesinde önemli bir güçtür. Bizler kalkınma ve gelişme yolunu bağımsız tercihimizle seçiyoruz, ülkelerimizin kalkınma hakkını birlikte savunuyor ve modernleşmeye doğru hep birlikte ilerliyoruz, bu ilkeler insan toplumunun ilerleme yönünü temsil ediyor ve bu ilkeler dünyanın kalkınma ve gelişme sürecini derinden etkileyecektir.

BİRİNCİSİ

Ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için ekonomik, ticari ve mali işbirliğini derinleştirmeliyiz. Kalkınma, bir avuç ülkenin "patenti" değil, tüm ülkelerin vazgeçilemez bir hakkıdır. Şu anda dünya ekonomisinin toparlanma ivmesi istikrarlı değildir... Gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya olduğu meydan okuma ve zorluklar daha da ağırdır ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için önümüzde uzun bir yol var. BRICS ülkeleri kalkınma ve yeniden canlanma yolunda yol arkadaşı olmalı. BRICS ülkeleri "ayrışmaya ve tedarik zincirlerinin kırılmasına" ve ekonomik şiddete ve ekonomik zora karşı çıkmalıdır.

İKİNCİSİ

Barış ve huzuru korumak için siyasi alanda ve güvenlik alanında işbirliğini genişletmeliyiz. "Hiçbir çıkar düzenden daha büyük değildir ve hiçbir zarar kaostan daha fazla zarar vermez." Şu anda Soğuk Savaş zihniyeti devam etmektedir ve jeopolitik durum kötü görünüyor. Tüm ülkelerin halkları iyi bir güvenlik ortamı talep ediyor. Uluslararası güvenlik bölünmez bir bütündür. Diğer ülkelerin çıkarları pahasına kendi mutlak güvenliğini aramak eninde sonunda kendi güvenliğine zarar verecektir.....

Ukrayna krizi oldukça karmaşık nedenlerden dolayı bu noktaya gelmiştir. En önemli öncelik barış görüşmelerini teşvik etmek, gevşemeyi sağlamak, savaşı durdurmak ve barışa ulaşmaktır. "Ateşe körükle gitmemeli" ve durumun daha da kötüleşmesine izin vermemeliyiz.

ÜÇÜNCÜSÜ

Halklar arası ve kültürler arası alışverişi güçlendirmeli ve medeniyetler arasında karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmeliyiz. Farklı medeniyetler ve farklı gelişim yollarının bir arada olması dünyanın olması gereken şeklidir. İnsanlık tarihi tek bir medeniyet ya da tek bir sistemle son bulmayacaktır. BRICS ülkeleri kapsayıcılık ruhunu ileriye taşımalı, farklı medeniyetlerin barış içinde bir arada yaşamasını ve ortaklaşa yaşamasını savunmalı ve her ülkenin bağımsız olarak seçtiği kendi modernleşme yoluna saygı göstermelidir.

DÖRDÜNCÜSÜ

Adaleti ve hakkaniyeti yüksekte tutmalı ve küresel yönetişimi reforma tabi tutmalıyız. Küresel yönetişimin güçlendirilmesi, uluslararası toplumun kalkınma fırsatlarını paylaşması ve küresel meydan okuma ve zorluklara yanıt vermesi için en doğru seçimdir. Uluslararası kurallar, BM Kuruluş Sözleşmesinin amaç ve ilkelerine uygun olarak herkes tarafından yazılmalı ve herkes yazılı kurallara uymalıdır. Kimin pazusu kuvvetliyse veya da kimin sesi daha çok çıkıyorsa son sözü o söylememeli. Çeteler kurup kendi "klan kanunlarınızı ve kendi çete yönetmeliklerinizi" başkalarının önüne uluslararası kurallar olarak getirmek hiç mi hiç kabul edilemez.

Sonraki Haber