Acil su tasarrufu acil su bütçesi

İklim senaryolarına göre, gelecekte yağışların azalması bekleniyor. Ülkemizin su zengini olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Toros, tasarruf için yapılması gerekenleri madde madde Aydınlık’a anlattı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, aylık meteorolojik kuraklık analizi raporunu kamuoyuna duyurdu. Yaz mevsimi boyunca Türkiye’nin batısının az yağış alması bölgede artış gösteren kuraklık için alarm veriyor. Rapora göre; ülkemizin büyük bir kısmında yağışların daha da azalacağı öngörülüyor. Bu da su kaynakları üzerinde ciddi baskılar yapıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, bu durumla başa çıkmak için su tasarrufu ve verimli kullanımın yanı sıra uzun vadeli su bütçesi planlamalarının gerekliliğini vurguladı.

YAĞIŞLARIN AZALACAĞI BEKLENİYORDU

- Bölgesel olarak yağış dengesini bozuldu mu?

Hiçbir kaynak sınırsız değildir. Kaynaklar zaman ve mekân ölçeğinde değişkenlik göstermektedir. Ülkemiz bulunduğu topografik özellikleri sebebiyle yağış rejiminde çok farklılıklar göstermektedir. Geçmiş verileri incelediğimizde yağışın yıllar içinde değişkenlik gösterdiğini görüyoruz. Aynı şekilde mekansal olarak da zamanla değişkenlik göstermektedir. İklim senaryoları ülkemizin büyük bölümünde yağışların azalacağını gösteriyor.

3 aylık değerlendirme

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan RCP 4.5 senaryosuna göre 2016-2099 döneminde Türkiye yıllık toplam yağış anomalisinin ortalama olarak yüzde 3 ile yüzde 6 aralığında azalması beklenmektedir. Yağış anomalisindeki ortalama değişimin yüzyılın ilk yarısında yüzde 1 ile yüzde 6 aralığında, yüzyılın ikinci yarısında ise yüzde 5 ile yüzde 6 aralığında olması beklenilmektedir.

- Yağışların artması mıdır iyi olan? İstikrar mı?

Her şeyin az veya fazla olması sıkıntı doğurabilir. Yer yüzünde her yerin kendine özgü uzun yıllar için oluşmuş bir iklimi vardır. İklim şartlarına uygun bir ekosistem oluşmuştur. Bununla birlikte yağış her havza da farklılık göstermektedir. Her havza da yıllar içinde de değişkenlik göstermektedir. Bir bölge için önemli olan 2-3 yıllık istikrar son derece önemlidir. İstikrarlı değişim, salınım olur ve bu da bilinirse gelişen teknolojiler ile 2-3 yıllık su bütçesi planlamaları yapılabilir.

6 aylık değerlendirme

‘İLKBAHAR YAĞIŞLARI AZALDI’

- 12 aydan bu yana haritalara baktığımızda, zaman içinde Doğu’dan Batı’ya doğru bir yağış artışı görülüyor. Yağış batıya geliyor, İstanbul, İzmir kuraklıktan kurtulacak diye umut edebilir miyiz?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Standart Yağış İndeksi Metoduna Göre 2024 Temmuz Ayı Meteorolojik Kuraklık Durumu verilerine göre bilhassa 6 ve 3 aylık veriler karşılaştırıldığında son 3 ayda kuraklık daha batıya kaymış gözüküyor. Bununla birlikte yağış rejiminde sürekli salınımlar bulunmaktadır. Su sorununa kalıcı bir çözüm için 3-4 yıllık su bütçeleri yapılması ve yağmur hasadı yapılarak su ihtiyacının yerinde temini önemlidir.

9 aylık değerlendirme

Ülkemizde 1991-2020 yılları ilkbahar mevsimi (Mart, Nisan, Mayıs) arası ortalaması 171.4 mm’dir. 2024 yılı ilkbahar yağışları bu normal civarında gerçekleşmiştir. Geçen yıl ilkbahar yağışlarına göre azalma meydana gelmiştir. İlkbahar yağışları geçen yıl yağışlarına göre yüzde 32 azalma göstermiştir.

TARIM DA OLUMSUZ ETKİLENECEK

- 24 aylık değerlendirmeye göre özellikle Ege Bölgesi ciddi kuraklık yaşamış gözüküyor. Bu durum bölgedeki tarımsal faaliyeti ve barajları etkiledi mi?

Meteorolojik, tarımsal ve hidrolojik kuraklık vardır. Bir bölgede bir mevsimde az yağış meydana gelmesi meteorolojik, su depolama alanlarının ihtiyacın çok altında olması hidrolojik ve bir bölgedeki bitkilerin su ihtiyacının karşılanamaması tarımsal kuraklık olarak orada yaşayanları etkiler. Bu bölgedeki barajlar, göller vs. 2 yıl süren meteorolojik kuraklıktan olumsuz etkilenmiş olabilir. Meteorolojik ve hidrolojik kuraklık doğal olarak tarım faaliyetlerini olumsuz olarak etkiler.

12 aylık değerlendirme

- Yağış oranı oldukça düşük gözüküyor. Bu böyle devam edecek mi?

Bir bölgenin iklim verileri için 30 yıllık ortalamalar kullanıyoruz. Bunun sebebi meteorolojik elamanların yıllar içinde gösterdiği değişkenliklerdir. Önemli olan salınımları dikkate alarak uzun vadeli su biriktirme ve kullanım bütçesi oluşturmaktır.

‘FAALİYETLER YILLIK SU BÜTÇESİYLE UYUMLU OLMALI’

- Bu durumla nasıl mücadele etmek lazım?

Ülkemiz su zengini olmadığı için su kaynaklarının verimli kullanılması gerekiyor. Ayrıca geçmiş iklim verileri ve gelecek projeksiyonları çerçevesinde planlama ve uygulamalar önemlidir. Geçmiş veriler gelecek projeksiyonlar iyi değerlendirildiğinde risk oluşma yüzdesi azalır. Örneğin her bölgede ve hatta havza da su miktarına bağlı olarak kullanım planlanabilir. Yani yapacağımız faaliyetler tarım, sanayi vs. yıllık su bütçeleri ile uyumlu hale getirilebilir.

24 aylık değerlendirme

Her bölge için o bölgedeki su bütçesine ve iklim şartlarına uygun bitkiler seçilebilir. Bitkileri ne zaman, ne kadar, nasıl sulanması gerektiği konusunda çiftçiler eğitilebilir. Su bütçesi çerçevesine bağlı olarak yetiştirilen bitkilerin yıllık su ihtiyaçları belirlenebilir. Kademeli ücretlendirme ile fazla su harcayanlar daha fazla ücret öderler. Hatta kademeli ücretler katlanarak (üstel) artar. Katlanarak artan ücretlere muhatap olan çiftçiler doğal olarak suyu daha verimli nasıl kullanabilecekleri konusunda araştırma yaparlar ve o konuda yatırım yaparlar.

SU TASARRUFU İÇİN YAPABİLECEKLERİMİZ

- Şebeke ve bina içerisindeki su kaçaklarını azaltarak su tasarrufu sağlayabiliriz.

- Kademeli ücretlendirme ile su tasarrufunu teşvik edebiliriz.

- Ekonomik musluk başlıkları kullanarak su tüketimini azaltabiliriz.

- Yağmur suyu hasadı yapabiliriz.

- Apartman veya daire girişlerinde sabit basınç ayarlayıcı vanalar kullanarak su akış dengesini sağlayabiliriz.

- Ağaçların etrafındaki alanları açık bırakarak, cadde ve sokaklardaki suyun burada birikmesini sağlayabiliriz. Bu sayede bitkilerin daha fazla su almasını sağlayabilir, yeraltı suyunu besleyebilir ve sel riskini azaltabiliriz.

- Ellerimizi yıkarken sabunlama sonrasında musluğu kapalı tutmaya özen göstermeliyiz. Az miktarda su alıp ellerimizi 20-30 saniye sabunladıktan sonra musluğu az açarak yıkarsak, harcadığımız su miktarı 100-200 mililitre olacaktır. Ancak, ellerimizi yıkarken musluğu açık bırakırsak 2-3 litre suyu boşa harcayabiliriz.

Her el yıkamada 1 litre su tasarrufu yaparsak, uzun vadede büyük miktarda su tasarrufu sağlayabiliriz. 15 milyon kişinin her el yıkamada 1 litre su tasarrufu yapması, toplamda 15 milyon litre su tasarrufuna denk gelir. Günde 10 defa el yıkadığımızı varsayarsak, bu rakam günlük 150 milyon litre su tasarrufu anlamına gelir.

- Dişlerimizi fırçalarken musluğu kapalı tutmaya özen göstermeliyiz.

- Tıraş olurken de musluğu kapalı tutmaya dikkat edebiliriz.

- Duş alırken suyu idareli kullanabiliriz. Ayrıca, sıcak suyu açtığımızda ilk gelen soğuk suyu tekrar sisteme geri veren bir sistem kullanabiliriz. Böyle bir sistem yoksa, ilk gelen soğuk suyu bir kapta biriktirip bitkileri sulamada veya sebze ve meyveleri yıkamada kullanabiliriz.

- Çamaşır ve bulaşık makinelerini dolu veya doluya yakınken çalıştırarak önemli miktarda su tasarrufu sağlayabiliriz.

- Sebze ve meyveleri yıkarken bir kap içinde bekletip sonra durulama yaparak ve bu suyu bitkileri sulamada kullanarak su tasarrufu yapabiliriz.

- Tuvaletlere yeni sifon taktırırken kademeli olmasına dikkat etmeliyiz. Eğer mevcut sifon kademesiz ise, su haznesine 1 litrelik su dolu bir şişe koyarak her sifon çekişinde 1 litre su tasarrufu yapabiliriz.

- Bitkileri rüzgarsız, serin ve nemli havalarda sulayabiliriz. Buharlaşma, rüzgarsız, serin ve nemli saatlerde en az seviyededir.

- Çiftçiler, bitkileri sularken buharlaşmanın en az olduğu saatleri tercih edebilir ve damlama veya sızma gibi su tasarrufu sağlayan sistemleri kullanabilirler.

Sonraki Haber