Yangın cezalarının uygulaması yok
Marmaris‘teki yangının faili, itirafında ormana üç izmarit bıraktığını söylerken vatandaşların aklına bunun cezası ne olacak, ne gibi önlemler alınabilir soruları geldi. Aydınlık‘a konuşan uzmanlar, yasadaki cezaların caydırıcı ve yeterli olup olmadığını değerlendirdi.
Marmaris yangınının faili Sacit Ayhan, suçunu itiraf etti ve orman alanında üç farklı noktaya bilerek izmarit bıraktığını söyledi. Av. Hüseyin İnci, failin 6831 sayılı Orman Kanununun 110. maddesine göre “ormanı kasten yakma“ suçundan yargılanacağını söyledi. Bu suçun hapis ve idari para cezaları var. Hapis cezasının alt limiti 10 seneyken üst limiti müebbete kadar çıkabiliyor.
İdari para cezası ise, kişinin ekonomik durumuna göre belirlenerek günlük ortalama 60 TL olarak hesaplanıyor. Yasaya göre, en az 10 bin gün üzerinden uygulanınca 6 yüz bin TL olarak cezalandırılır. Örgüt kapsamında orman yangını çıkartan kişi ise, müebbet hapis cezası ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
YAPTIRIMLAR AĞIRLAŞTIRILMALI
Av. Hüseyin İnci, sanığın cezasının şu an yapılacak orman kanunu değişikliğiyle azalıp artmayacağını belirterek, bundan sonraki yakmaların cezası için şu önerilerde bulundu: “Orman Kanununun yaptırımları ağırlaştırılarak; hapis cezasının alt sınırı olan 10 yıl ve adli para cezası 10 bin günden, 30 bin gün olarak artırılabilir. Bunun haricinde kanunumuzda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası var ancak orman yangını suçlarında çok da uygulanabileceğini sanmıyorum. Orman kanunun ağırlaştırılması, adli para cezasının artırılması haricinde mümkün değil diye düşünüyorum.”
Av. Fırat Kayaönü, Orman Kanunundaki düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Sanığın, suçunu itiraf ettiği için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yaralanmayacağı bu surette cezasında bir indirim olup olmayacağı mahkemenin takdirinde olan bir durum. Etkin pişmanlığa ilişkin hüküm ise yukarıda bahsettiğim hükmün devamında, yangınla mücadele noktasında faaliyet göstermesi durumunda söz konusu olabilir. Suçlunun yangınla mücadelede bulunmaması durumunda etkin pişmanlığın uygulanmasının mümkün olmayacağı kanaatindeyim.”
CEZAİ MADDELERİ YOK
Diğer ülkelerin sistemine de değinen Av. İnci, “Avrupa ve Amerika hukukuna baktığımızda, bizdeki gibi ayrı orman kanununa ait cezai maddeler yok. Hatta birçoğunun orman kanunu diye kanunları yok, bu suça karşılık idari para cezası veriliyor. Bizdeki kamu hukuku kapsamında değerlendiriyorlar. Asya ve Arap ülkelerinde ise orman kanunu ve cezaları vardır.” dedi.
İnci, son olarak bir hatırlatma yaptı: “Unutmamak gerekir ki, orman kanunundaki cezai maddeleri ne kadar ağırlaştırırsak ağırlaştıralım ‘eğitim’ olmadığı sürece hiçbir şeyin üstesinden gelemeyiz.”
DENETİM ŞART
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay ise, konuyla ilgili yaptırımların denetim olmadan işlemeyeceğinin altını çizdi. Prof. Dr. Tolunay, “Orman Kanunu‘na göre verilen cezaların ağır olduğunu ancak denetimin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Kasıtlı ya da kazara ortaya çıkan yangınlarda denetleme eksikliği nedeniyle suçlular tam olarak belirlenemiyor. Türkiye’de çıkan yangınların yaklaşık yarısı; istatistiklerde, sebebi bilinmeyen yangın olarak geçiyor. Örneğin geçen yıl çıkan yangınların yüzde 40’ından fazlasının sebebi bilinmiyor. Cezalar artırılsa dahi, yangını çıkartanları yakalayamazsınız kasıtlı yangınlar devam edecektir. Bu nedenle öncelikli olarak, binlerce hektar yandıktan sonra cezaları ağırlaştırmak yerine, öncesinde orman içindeki denetimleri artırmak, yangına sebep olanların belirlenip yakalanması çok daha etkili olacaktır.” dedi.
ACİL ÖNLEMLER
Prof. Dr. Tolunay, vatandaşların orman yangını konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi ve alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı:
- Sıcak günlerde ormanlara mümkün olduğunca girilmemeli.
- Ormanlarda piknik yapılmamalı.
- Araba camlarından ya da direkt ormanın içine izmarit atmamak gerekir.
- Kritik zamanlarda yangın uyarısı yapılmalı.
Prof. Dr. Tolunay, kamu kurumları tarafında ise, şu önlemlerin alınmasını önerdi:
- Bazı illerde ormana giriş çıkışlar yasaklandı, bunun yanında denetimler yapılması gerekiyor.
- Söndürme çalışmalarında ise yangına en erken müdahale edilecek şekilde arazözlerin, riskli zamanlarda orman içine dağıtılması.
- Kış aylarında yani mayıstan önce, toprak üstlerindeki kurumuş otların denetimli bir biçimde yakılması.
- Daha önce yangın çıkmış bölgelerdeki yol kenarlarında olan ağaçların seyreltilmesi.
- Yangın durumunda insanların ve araçların ulaşamadığı bölgelerde riskli zamanlardan önce yol yapım çalışması ya da iyileştirme yapılması gerekir.
MADDİ CEZALAR DAHA ETKİLİ
Orman Yüksek Mühendisi ve Avukat olan Prof. Dr. Osman Devrim Elvan; Türkiye’nin hukuk sistemindeki orman yakma cezasının, pek çok ülkeye göre çok daha ağır olduğuna dikkat çekti: “Genel olarak orman yangınlarına ilişkin Türk mevzuatındaki cezalar, Avrupa’da rastladığımız şekilde değil. Bizim ülkemizdeki cezalar çok daha ağır. Uygulamada eksiğimiz olsa da, kasten orman yakma suçunun, Orman Kanunlarındaki 112.maddeye göre gerçek zarar, 114. Madde uyarınca da ağaçlandırma tazminatı talep edilir. Gerçek zarardan kasıt, dikiliyken kesilen ağaçların dışında kalan zarar, yani orman ağaçcıkları ve diğer orman örtüsüyle dikilecek fidanlar, işçi masrafları, toprak işlemesi, diğer araç gereç masraflarının hepsidir. Tazmin değerinin fail üzerindeki etkisi hapis cezasından daha fazla olabiliyor. Bunun maddi boyutuna bakarsak, bazen hapis cezasını aştığını görüyoruz. Sebebi ise, ceza alındıktan sonra verilen indirimler, denetimli serbestlikler ceza süresini düşürdüğünü düşününce maddi cezalar daha çok etkili oluyor.
Maddi cezaların daha da ağır olması için adli para cezalarının hem gün bakımından hem de miktar bakımından üst haddinden verilmesi konusunda Yargıtay'ın içtihat geliştirmesi daha caydırıcı olacaktır. Ama temelde cezaları artırmak değil, insanı bilinçlendirmek gerekir, çünkü resmi istatistiklere göre doğal yoldan orman yangını çıkma yüzdesi yaklaşık yüzde 9, kalan yüzde 91‘lik kısımda mutlaka insan müdahalesi var demektir.