Yapı kayıt mağdurları adalet istiyor

İmar Barışı Mağdurları Platformu yöneticisi Gülbeyaz Kürklü,  ‘Rantçı kesimin durdurulması ve gerekli cezayı almasını İmar Barışı Mağdurları Platformu olarak biz de istiyoruz. Devletin orman, hazine ve vakıf arazisi kutsaldır. Devletin adalet mekanizması artık devreye girmeli’ dedi

Kamuoyunda 'İmar Barışı' olarak bilinen 'İmar Affı' ile ilgili üstünden 4 yıldan fazla süre geçmesine rağmen tartışmalar bitmedi. Yapı kayıt belgesi mağduru binlerce vatandaş evsiz kalmak riskiyle karşı karşıya. Aydınlık’a konuşan İmar Barışı Mağdurları Platformu yöneticisi Gülbeyaz Kürklü, “Devletin adalet mekanizmasının devreye girerek yüz binlerce ailenin yüzünü güldürmesinin zamanı geldi” dedi.

İmar barışı ile 31 Aralık 2017 tarihine kadar olan kaçak yapılar 2018 yılında affedilip yapı kayıt belgeleri verildi. Kimi belediyeler buna aldırmadan arazileri satışa sundu, vatandaşa ev yapabilirsiniz vaadinde bulundu. Kimi yerlerde de kayıtlara girmeden önce apar topar cezalar toplandı, yapı kayıt belgeleri dağıtıldı. Sonrasında ise işler tersine döndü. “İmar Barışı Mağdurları Platformu” çatısı altında örgütlenen binlerce vatandaş sorunlarına bir an önce çözüm bekliyor.

Platform adına konuşan Gülbeyaz Kürklü, yaşananların sorunların sebeplerinin başında yasanın çıkış ve bitiş tarihinin net bir şekilde belirtilmemesi olduğunu belirtti. Yasa çıkarken yapılacak seçimleri düşünen yerel yönetimlerin vatandaşı doğru bilgilendirmek yerine teşvik ettiğini, sonrasında ise fahiş cezalar kestiğini vurguladı. Yapılan hatalı yapı belgesi iptalleri nedeniyle vatandaşların evlerinin yıkıldığını belirten Kürklü şunları söyledi:

BELEDİYELER SEÇİMİ DÜŞÜNDÜ VATANDAŞI TEŞVİK ETTİ

“İmar barışı affı ile ilgili yapılan reklam filmlerinde de tarih konusunda bir açıklama yapılmadı, vatandaş doğru bir şekilde bilgilendirilmedi. Sadece yasanın çıkış tarihine atıfta bulunuldu. Ayrıca kanunun kapsamı ve yürütme şekli yerel yönetimlerce de anlaşılamadı.

“Belediye seçimleriyle bu yasanın çıkış tarihi aynı zamana denk geldi. Belediye yetkilileri de yasadan faydalanan vatandaşları uyarmadı, hatta teşvik etti. Parası olmadığı için hızlı bir şekilde inşaatını tamamlayamamış vatandaş kendi tapulu arazindeki yapısını tamamlama yoluna gitti. Sonrasında belediye yetkilileri vatandaşın elektrik suyunu kapattı, yıkım kararları çıktı. Vatandaşlar mahkemeye verildi, haklarında suç duyurularında bulunuldu. Fahiş para cezaları da kesildi.”

Gülbeyaz Kürklü, belediyelerin seçim öncesinde sadece beyana dayalı yapı kayıt belgesi çıkardığını söyledi.

RANTÇI KESİM DURDURULSUN

Kürklü, yasanın suistimale açık olduğunu belirtti. Yaşadıkları mağduriyetin önemli bir sebebinin de bu suistimaller olduğuna dikkat çeken Kürklü, şunları söyledi:

“Bu feryat ve çığlıkların karşılıksız kalma sebeplerinden bir tanesi de maalesef 2018 yılında çıkarılan imar barışındaki yasanın suiistimale açık olması. Bundan yararlanan rantçı kesimin durdurulması ve gerekli cezayı almasını İmar Barışı Mağdurları Platformu olarak biz de istiyoruz. Devletin orman, hazine ve vakıf arazisi hepimizin malı ve arazisi sayılır, kutsaldır. Devletin adalet mekanizmasının devreye girerek yüz binlerce ailenin yüzünü güldürmesinin zamanının geldiğini düşünüyoruz.”

İmar Barışı Yasası uygulamasındaki hatalara dikkat çeken Kürklü, verdiği örneklerle yaşadıkları mağduriyetlerden bazılarını şu şekilde aktardı:

“Yapı kayıt belgesi için yapılan başvurular denetimsizce vatandaşın beyanı üzerine kabul edilmiş. Aradan 3 sene geçtikten sonra ise sıkı bir denetim ve uydu görüntüleri emsal gösterilerek devlet tarafından vatandaşa verilen yapı kayıt belgeleri iptal edilmiştir. Baştan yapılmayan denetimler 3 yıl sonrasında vatandaşı mağdur etmiştir. Ayrıca iptal sebebi olarak gösterilen uydu görüntüleri gerçeği yansıtmamaktadır. Örnek vermek gerekirse, art niyetli bir kişi çatısı görünmüş olan binasının çatısını kaldırıp ek kat yapıp tekrar binasını çatı ile kapatabilir. Çünkü uydu görüntüsü yukarıdan bakıyor ve kaç katlı bir bina yapıldığını tespit edemiyor.

3 YIL SONRA GELEN MAĞDURİYET

“Bir diğer sık yaşadığımız sorun ise 5 katlı bir binada sadece 3. kattaki kişi başvuru yapıyor. Bu kişi mahkeme sonunda suçlu bulunuyor. Para, hapis cezası alıp evinin yıkılmasına karar veriliyor. 5 katlı bir binanın 3. katını tek olarak nasıl yıkarsınız? Pasta dilimi gibi kesip aradan mı çıkartacağız.

“Aynı şekilde vatandaş devlet tarafından tapusu çıkmış bir daire satın alıyor. Müteahhit dairesini yapı kayıt belgesi alarak bitiriyor. Bu belge ile tapu çıkartıyor ve apartmanı başka başka kişilere satıyor. Tapu dairesinden devletin verdiği tapu ile aldığı yeni evinde yaşarken 3 yıl sonra suçlu bulunuyor. Çok yüksek para cezası geliyor ve evi yıkılacak. Ama benim suçum yok dediğinde ‘beni ilgilendirmez evi yık cezayı öde, zararın için git müteahhite tazminat davası aç’ deniyor.

“Uydu görüntüsüne bakarak yapılan belge iptalleri maalesef adalet ilkesine aykırı. Ara katlar uydudan görünmediğinden komşuları şikâyet etmediği müddetçe belgesi iptal edilmiyor. Şu an dahi ara katlarda bölümler yapılınca devletin ruhu duymuyor. Çünkü onay ve iptaller yerinde denetim ve onay işlemi yapılmıyor. Ama binaların son katları ve müstakil yapılar uydudan göründüğü için hemen iptal edildi.”

Sonraki Haber