Yargı süreçleri hızlansın şirketler yerli ve milli olsun

TMSF kayyımında bulunan şirketlerde yüzde 61 özkaynak artışı 5 binden fazla da ilave istihdam sağlandı. TMSF Başkanı Gülal, şirketlere milli servet gözüyle baktıklarını, yargı süreçlerinin bir an önce tamamlanmasını beklediklerini ifade etti.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) önceki dönemlerde genelde kötü yönetilen bankalara devletin el koyması sonucu bu bankaların, bilançolarını deyim yerindeyse temizleyerek, yeniden ekonomiye kazandırmasında görevliydi. Ancak 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonrası yapılan tahkikatlar bu terör örgütü ile iltisaklı olduğu belirtilen şirketlere mahkeme kararlarıyla kayyım atandı. Atanan kayyım da TSMF oldu. Sürecin sonunda TMSF 796 şirketi bünyesinde barındıran ve 40 bin 61 kişiye istihdam sağlayan dev bir holgine döndü. Ancak TMSF ilanihaye bu şirketlerin idaresini sürdürecek değil. Dün gazete, dergi ve TV'lerin ekonomi müdürleriyle bir sohbet toplantısı düzenleyen TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, bir an önce iç hukuk süreçlerinin tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Başkan Gülal, yagrı süreçlerinin hızlandırılması konusundaki sorumuz üzerine Meclis'teki Adalet Komisyonu ve grup başkanvekilleri ile görüştüklerini bildirdi. Hem yurt içindeki hem de yurt dışında davaları takip ettiklerini, yurt dışındaki davaları profesyonel ekiplerle izlediklerini ifade eden TMSF Başkanı Gülal, “En hızlı şekilde bu kararların çıkmasını ümit ediyorum. Müsadere kararı çıkanlar var. 2021’de büyük gruplarda 1-2 onama bekliyoruz” dedi.

İSTİHDAMI 5.1 BİN ARTIRDI

2016'dan bu yana bu şirketleri “basiretli bir tüccar” gibi yönettiklerini ve bu konuda basının denetimsel ve hassas yaklaşımını da önemsediklerini vurgulayan Başkan Gülal, 796 şirketin özkaynaklarını devir aldıkları tarihten 2020 sonuna kadar yüzde 61 oranında artırarak 29 milyar TL'nin üzerine çıkardıklarını, cirolarda yüzde 74, karda yüzde 188 ve aktif büyüklükte de yüzde 65 artış sağladıklarını açıkladı. Buna göre TMSF Yönetimi kayyım atanan şirketlerin ekonomiye kattıkları değeri artırmış görünüyor. Şirketler devralındığından bu yana sağlanan istihdam artışı ise 5 bin 100 kişi. Başkan Gülal'ın verdiği bilgiye göre Sürat Kargo ise tarihinde ilk kez kar açıkladı. El konulan bazı şirketler öyle durumdaymış ki esasen hepsi birer ayrı haber konusu. Aylardır işçisine maaşını ödemeyen mi dersiniz kasasında bir kuruş olmadığı halde uçan kuşa borcu olan mı. İşte kayyım olarak atanan TMSF Yönetimi bütün bu şirketleri yeniden ekonomiye kazandırmak, doğru işletilmelerini sağlamak, yerli ve milli şirketler haline getirmek için beş yıldır yoğun bir mesai içerisinde.

2.5 MİLYAR TL'LİK YATIRIM

Yine Başkan Gülal'ın gerek soru cevap kısmında gerekse sunumu sırasında verdiği bilgilere göre şirketler ciddi tutarda yatırımlar yaptı. Bütün bu şirketlere devlet asla geri alamayacağı bir kaynak aktarmadığı gibi profesyonel yönetim ilkesi uyarınca bu süreç yürütüldü ve yürütülmekte. TMSF yönetimindeki şirketlerce yapılan yatırımlara ilişkin sorumuzu yanıtlayan Başkan Gülal'ın verdiği bilgilere göre; Sürat Kargo'da 150 milyon TL'lik teknoloji yatırımı, Koza Altın bünyesinde Ağrı'ya en az 300 milyon dolarlık tesis yatırımı, Erciyes'te 130 milyon TL değerinde koltuk ve yatak üretimi tesisi ve yine Erciyes'te enerji üretim kapasitesini artırmak için 280 milyon dolarlık ilave enerji yatırımı devreye alındı veya alınacak. Gülal'ın aktardığına göre bugüne kadar bütün şirketler dikkate alındığında yatırımlara harcanan tutar 2.5 milyar TL'yi buluyor.

KOZA VARLIK FONU'NA GEÇEBİLİR

Konuşmasında Koza Altın'a özel bir yer ayıran TMSF Başkanı Gülal, “Türkiye’de çıkarılan altının 3’te 1’ini Koza Altın çıkarıyor. Türkiye’de 38 noktada sondaj yapıyoruz. Ağrı Diyadin’de Mollakara’da bir rezerv var. Rezervin büyüklüğü ile ilgili raporu bekliyoruz. Orada tesis kurmaya değecek bir rezerv var. Fizibilitesini yaptık. Asgari 300 milyon dolarlık bir tesis yatırımımız olacak. 2022 yılı sonuna kadar oradan ilk altını çıkarmayı hedefliyoruz. Orada yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacağız. Koza Altın’da 2023 yılında yılda 15 ton altın üreten bir şirket olmayı hedefliyoruz. Koza Altın TMSF’ye devredildiğinden bu yana aktif büyüklüğünü yüzde 218 artırarak 2.6 milyar TL’den, 8.3 milyar TL’ye yükseltti. Özkaynakları yüzde 222 artarak 7.5 milyar TL’ye, cirosu yüzde 212 artarak 3.2 milyar TL’ye, net karı ise yüzde 358 artarak 1.8 milyar TL’ye yükseldi. Çalışan sayısı da yüzde 88 artarak bin 249’dan 2 bin 354’e çıktı. Şirket 2020 yılında bir önceki yıla göre aktif büyüklüğünü yüzde 32, öz kaynaklarını yüzde 31, cirosunu yüzde 14, net karını ise yüzde 2.5 artırdı” dedi. Başkan Gülal, iç yargı sürecinin tamamlanmasının ardından Koza'nın hisselerinin Hazine'ye geçeceğini altın işi stratejik olduğundan daha sonra şirket Türkiye Varlık Fonu'na geçebileceğini aktardı. Başkan Gülal ayrıca Koza!yı devraldıklarında daha önceki döneme ilişkin yapılan vergi incelemesi sonucu kayıt dışı işlemlerin tespit edilmesi nedeniyle 286 milyon TL vergi cezasını ödediklerini anlattı. Gülal, şu anda Koza'nın kasasında 6.5 milyar TL nakit bulunduğunu söyledi.

UZAYAN YARGI SÜREÇLERİ ÜLKE MENFAATİNE DEĞİL

FETÖ ile iltisakı tahkikat sonucu tespit edilen ve mahkeme kararlarıyla kayyım atanan şirketlere ilişkin dava süreçlerinin uzuyor olması ülke menfaatine değil. Hatta geçenlerde bir şirketin, mahkemece FETÖ üyesi olduğu yargı yararlarınca tespit edilen ve mahkum olan eski sahibine geri verildiğini Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör kamuoyuna duyurdu. Bir üst mahkeme ise bu kararı bozdu. TMSF Başkanı yargı süreçlerine ilişkin, “Biraz da üzülerek ifade edeyim. 15 Temmuz kalkışmasından bu yana beş yıl oldu. Kesinleşen karar yok. Yargıtay aşamasında olanlar var, istinaf aşamasında olanlar var. Bir kurumun 796 şirket yönetmesi sürdürülebilir değil. Hem devletin hem de TMSF’nin bu yükten kurtulması gerekir. Bu şirketler ile ilgili gelecek projeksiyonu yapmak için davaların sonuçlanması gerekir” diye konuştu. Başkan Gülal'ın dediği gibi Türk yargısının bir an önce bu davaları sonuçlandırması önem arz ediyor. Bakın bu neden önemli örneğin Koza'da hala süreç tamamlanmadı. Şirket TMSF yani devletçe yönetiliyor. Bilançolara bakınca da gayet başarılı bir yönetim olduğu görülüyor. Ama yargı süreci kesinleşmediği için hala firari FETÖ sanığı Akın İpek'in şirketi durumunda. Yargı süreci tamamlanınca şirket müsadere edilerek yerli ve milli olacak.

İNŞAATTAKİ MAĞDURİYETLERİN ÇOĞU GİDERİLDİ

Ciddi mağduriyetlerin gündeme geldiği inşaat şirketlerine ilişkin de bilgiler paylaşan TMSF Başkanı Muhittin Gülal, “Gayrimenkul şirketlerinde 8 bin 500 mağdur vardı. Dumankaya’da 4 bin 440 mağdur vardı. 3 bin 91’inin mağduriyetini giderdik. 1995 tapu bekleyen mağdurun 1694’ünü teslim ettik. 703 tedarikçinin de alacaklarını ödedik. 365 daire bitmek üzere. Mart ayı içinde tapularını teslim etmeyi hedefliyoruz” dedi. İnanlar’da hemen hemen herkesin tapularını aldığını ancak dairelerin üstünde ipotek olduğunu belirten Başkan Gülal, “Varlık satışı yaparak ipotekleri kaldırmayı hedefliyoruz. Fi Yapı’da durum biraz farklı. Şirket 2007 yılında teknik olarak iflas etmiş. Çok fazla hareket imkanımız yok. Kırıkkale’de bir proje var. Orası ile ilgili atılacak adımlar sonrası mağduriyetlerin bir kısmı giderilecek. Ne devlet ne de TMSF geri alamayacağı bir kaynağı buraya aktarmaz. Kaynak şirketlerin kendi içinde üretilmeli” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber