Yargıtay, çocuğun yaralandığı mağazanın yöneticisini kusurlu buldu

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, alışveriş için markete giden çocuğun açıkta bulunan alüminyum profil çıtaya takılarak düşmesi sonucu bacağından yaralandığı olayda, gerekli önlemi almayan mağazanın müdür yardımcısının kusurlu olduğuna hükmetti.

Dairenin kararına göre, bir çocuk, ailesiyle birlikte İstanbul'da bulunan bir markete alışverişe gitti. Marketin zemininde bulunan ve ucu yukarı doğru kalkık haldeki alüminyum profil çıtaya takılarak düşen çocuk, bacağının kesilmesi sonucu "basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde" yaralandı.

Olayın ardından yapılan şikayet üzerine mağazanın müdür yardımcısı hakkında "taksirle yaralama" suçundan dava açıldı. Yargılama yapan İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi, sanık mağaza müdür yardımcısının "kast ve taksirinin bulunmadığı" gerekçesiyle beraatine karar verdi.

Temyiz istemi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın kusurlu olduğuna ve cezalandırılması gerektiğine kanaat getirerek, verilen beraat kararını bozdu.

KARARIN GEREKÇESİNDEN

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin kararında, market yönetimince dava dosyasına sunulan belgeye göre müşterilerin mağaza içerisinde rahat alışveriş yapabilmeleri adına tüm önlemleri almaktan sanığın sorumlu olduğu ifade edildi.

Mağazada iş yeri güvenliği, işçi sağlığı gibi konuların doğru biçimde uygulanması için gerekli önlemleri almanın da sanığın görevi kapsamında olduğu aktarılan kararda, söz konusu kazaya etken olan zemindeki hasarın giderilmesinin ve denetiminin de sanığın görev tanımı kapsamında bulunduğuna işaret edildi.

Mağazanın günlük denetim formlarına göre zemine ilişkin denetleme yapıldığına dair herhangi bir ibare bulunmadığı kaydedilen kararda, sanığın kusurlu olduğu bildirildi.

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Sorumluluk alanında bulunan mağaza içi zemininde bulunan ve müşteriler için tehlike arz eden nitekim katılanın da ayağı takılarak düşmesine sebebiyet veren hasarın giderilmemesi sebebiyle sanığın kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."

Sonraki Haber