Yargıtay’dan şüphe feshi kararı
Bir iş yerinde 30 Nisan 2012 tarihinden itibaren çalışmaya başlayan işçi, iş sözleşmesinin 29 Temmuz 2016 tarihinde bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğine karar verilmesi talebiyle işe iade davası açtı.
Görülen davada iş yeri avukatı cevap dilekçesinde davacı işçi ile birlikte 6 kişinin “Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, FETÖ/ PDY oluşumuna iltisakı ve / veya irtibatı oldukları değerlendirildiğinden” iş sözleşmelerinin feshedildiğini, davanın yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istedi. İş Mahkemesinin 1 Haziran 2017 tarihli kararıyla feshin geçerli nedene dayandığı belirtilip davanın reddine karar verildi.
YEREL MAHKEME KARARI BOZULDU
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davacı işçi avukatı istinaf başvurusunda bulundu. İstinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 6 Eylül 2017 tarihinde davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi kararını kaldırıp yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay kararında, davacı işçi hakkında “FETÖ üyeliği” suçu kapsamında soruşturma yürütülmesine karşı bu soruşturmanın sonuçlanması beklenmeden hüküm tesisinin yerinde olmadığı belirtildi.
DAVA YENİDEN GÖRÜLDÜ
Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada haksız feshin geçerli nedene dayanmadığı kanaatine varılıp işçinin açtığı dava kabul edildi. Mahkeme kararında ayrıca işçinin işe iadesine karar verilmesi gerektiği ifade edildi. Yerel mahkeme kararında karşı davalı iş yeri tarafından temyiz başvurusu yapıldı. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmesini hatalı görüp yerel mahkeme kararını bozdu.
‘HUKUK HAKİMİNİ BAĞLAMAZ’
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararının gerekçesinde, davacı işçi hakkında delil yetersizliğinden beraat karar verildiği ve kararın kesinleştiği hatırlatıldı. Ceza Mahkemesi hakiminin delil yetersizliği nedeniyle verdiği beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağı bildirilen kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davacının şahsı ile ilgili olarak silahlı terör örgütüne üye olma ve yardım etme suçlaması ile dava açılması şüphe feshinin varlığı için yeterli bir sebeptir. Ceza yargılaması neticesinde delil yetersizliği sebebiyle beraate dair karar verilmiş olması, fesih anında işverende oluşan şüpheyi ortadan kaldıran bir etkiye sahip değildir. Ayrıca davacının Bank Asya'da hesabının olduğu ve 17-25 Aralık 2013 ile 2015 yılları arasında ve sonrasında da hesabın aktif olduğu, FETÖ talimatlarından sonra hesapta artış olduğu soruşturma dosyasındaki savcılık mütalaasında ifade edilmiş olup dosyadaki kayıtlardan da tespit edilmiştir.”