Yasin Aktay'dan kritik FETÖ çıkışı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Anayasa çalışmalarını AKP ile MHP'nin birlikte yürüttüklerini, anlaşma sağlanması halinde metnin paylaşılacağını söyleyen Aktay, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun AKP'deki FETÖ'cülerle ilgili iddialarına da yanıt verdi. Partisinin FETÖ ile mücadele konusunda tertemiz olduğuna dikkat çeken Aktay, parti olarak "kandırıldığımızı çok da kabul etmiyoruz." dedi.
ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "Biz
hiçbir şekilde onlarla (FETÖ) bir grup olarak, bir yapı olarak, bir terör örgütü
olarak işbirliği yapmadık. Onların bir örgüt oldukları 17 Aralık'ta ortaya çıktı.
Böylesine tehlikeli, böylesine saldırgan, böylesine kendi özel gündemlerine sahip
ve birbirleriyle irtibatlı tehlikeli bir yapı oldukları 2013'ün 17 Aralık'ında
ortaya çıktı. Ortaya çıktığında AK Parti olarak onlara gerekli mücadeleyi
verdik." dedi.
Aktay, partisinin genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme
Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Toplantı gündeminin ilk sırasında ekonomideki gelişmelerin yer
aldığını belirten Aktay, yatırım paketlerinin takibi ve ekonomiye yansımalarıyla
bunların yürürlüğe konulmasında aksayan yönleri değerlendirdiklerini söyledi.
ABD başkanlık seçimlerinin bütün dünyayı etkilediğine işaret eden
Aktay, seçim sonuçlarının piyasalarda sürprizle karşılandığını ve bunun ekonomi
üzerindeki yansımalarının geçici olduğunu düşündüklerini ifade etti.
Aktay, Türkiye'de doların yükselmesinin spekülatif olduğunu, tüm dünya
ekonomilerinde de görülen bu etkilerin zamanla geçeceğini anlattı.
Türkiye'nin birçok testten geçen ekonomisinin güçlü ve dayanıklı
olduğunu vurgulayan Aktay, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve
diğer terör olaylarına rağmen ülke ekonomisinin bundan çok da etkilenmediğini
gururla ifade ettiklerini söyledi.
- "Temel bütçe yaklaşımımız, üreterek büyümek"
Yasin Aktay, AK Parti'nin hazırladığı 15'inci bütçe olan 2017
bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğünü hatırlatarak, bütçe
konusunda temel yaklaşımlarının üreterek büyümek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin yılın ilk 6 ayında yüzde 4 büyüdüğüne dikkati çeken Aktay,
yatırımlara öncelik vereceklerini, bu konuda bir adım daha ileriye gideceklerini
söyledi.
2002'de iktidara geldiklerinde Türkiye'de vergi gelirlerinden faize
giden miktarın yüzde 86 olduğunu, hizmet ve yatırımlara ancak yüzde 14 pay
ayrılabildiğini belirten Aktay, şimdi bunun tam tersinin gerçekleştiğini ifade
etti.
Büyümeyi daha da geliştirmek ve 2023 hedeflerini tutturabilmek için
yapılması gereken yasal değişiklikler bulunduğunu anlatan Aktay, TBMM'ye
sundukları patent veya fikri mülkiyetle ilgili yasa tasarısıyla uluslararası
yatırımcıların yakından ilgilendiğini söyledi.
- "Henüz nihai karara varılmış bir metin yok elimizde"
MYK'da ele aldıkları bir diğer konunun da anayasa değişikliği olduğunu
söyleyen Aktay, bu konuda kurul üyelerinin bilgilendirildiğini belirtti. Anayasa
metninin henüz taslak halinde olduğunu ve bunun paylaşılmasını çok da doğru
bulmadıklarını söyleyen Aktay, "Henüz nihai karara varılmış bir metin yok
elimizde." dedi.
Terörle mücadele hususlarının da MYK'da görüşüldüğünü anlatan Aktay,
FETÖ ve bölücü terör örgütü PKK ile mücadele ile bunun toplumdaki yansımalarını
ele aldıklarını bildirdi.
TBMM gündemi ile ilgili çalışmaların da toplantıda değerlendirildiğini
söyleyen Aktay, TBMM gündeme getirilmesi düşünülen yasa tasarılarının ele
alındığını kaydetti.
- "Sayın Kılıçdaroğlu'na biraz matematik öğrenmesini tavsiye
edeceğim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamuoyuna da yansıyan
"ByLock'cu bakan" iddialarıyla ilgili bir soruya Aktay, "AK Parti içerisinde FETÖ
ile mücadele noktasında, en ufak bir kompleksimiz, en ufak bir zaafımız yok. Bir
defa öyle bir zaaf gösterme lüksümüz yok. Bırakınız göz yummayı Feto darbesine
maruz kalan AK Parti. Başta AK Parti, Hükümet maruz kalmıştır." karşılığını
verdi.
FETÖ darbe girişiminin aynı zamanda bir işgal hareketi olduğuna
dikkati çeken Aktay, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ben Türküm diyen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyen
herkesin maruz kalmış olduğu bir saldırı, bir darbe girişimiydi. Takdir edersiniz
ki bu darbenin birincil hedefi iktidarda bulunan AK Parti'nin politikalarından
duyulan rahatsızlıklardı. AK Parti'nin Türkiye'yi büyütme, Türkiye'yi dünya
liginde birinci lige çıkarma konusundaki performansı ve bu performanstan rahatsız
olan çevrelerin rahatsızlıklarını tetikleyen bir darbeydi. Dolayısıyla birinci
hedefi AK Parti'ydi. Kurum olarak AK Parti, birinci hedefi de AK Parti'nin
kurucusu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı. Tabii ki bütün AK Parti
milletvekilleriydi, üyeleriydi. Dolayısıyla bizim kurumsal olarak kendi içimizde
hainleri, hain olarak bildiğimiz insanları barındırmak gibi zafiyet göstermemizi
kim düşünebilir, kim tasavvur edebilir? Bu bir defa mantıklı değil, akıllı bir
insanın söyleyeceği bir şey değil. Sayın Kılıçdaroğlu'nun her sabah kalktığında
bu tür ifadelerle, bu tür suçlamalarla suyu bulandırmasına çok fazla gerek yok.
Bu su bulanmaz, bu son derece berrak bir sudur. AK Parti'nin suyu son derece
berrak bir su."
Kılıçdaroğlu'na içlerindeki hainleri biliyorsa ihbar etmesinin
kendilerini sevindireceğini belirten Aktay, bu konuda bütün çalışmaları içlerinde
yaptıklarını ifade etti. Partilerinde FETÖ ile bağlantılı bakan ve
milletvekillerinin bulunmadığını belirten Aktay, şunları kaydetti:
"Telaffuz edilen rakamlar zaten matematik bilgisinden de yoksun
olduğunu gösteriyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na biraz matematik öğrenmesini, temel
matematik dersini almasını tavsiye edeceğim buradan. 40 milletvekili sayısından
bahsediyor, eğer böyle bir milletvekili sayısı olsaydı zaten Feto bir darbe
yapmaya teşebbüs etmezdi, bu milletvekillerini harekete geçirirdi, AK Parti
Hükümetini devirirdi, hiç de öyle bir riski de almazdı, 50 yıllık birikimi de bu
şekilde heba etmezdi. Biraz matematik bilgisi... 40'ın üzerinde bir milletvekili
sayısı AK Parti'nin Meclisteki grubunu düşürmeye yeterdi zaten.
Ben o temel matematik bilgisinden yoksun olduğunu elbette
düşünmüyorum. Buna mukabil yoksun olmadığı halde böyle bir iddiayı bu kadar
rahatlıkla dile getiriyor olmasını çok manidar buluyorum. Bu kendi içindeki
sıkıntıyı örtbas etmeye dönük, kendi partisinin içindeki sıkıntıyı, bu konudaki
Feto'yla bağlantıyı örtbas etmeye dönük bir propaganda hamlesi, bir suyu
bulandırma hamlesi olarak görüyorum."
- "FETÖ TBMM içerisindeki CHP grubundan destek aldı"
Aktay, AK Parti'li 11 bin 860 belediye meclisi üyesi, 800 üzerinde
belediye başkanının tamamının tek tek değerlendirildiğini ve bir sıkıntı
olmadığını söyledi.
17-25 Aralık darbe girişimi döneminde de FETÖ'nün AK Parti içinde
güçlü olmadığını ifade eden Aktay, en kritik zamanda bile partilerinin içinden
çıkan milletvekili sayısının 10'u geçmediğini vurguladı.
Yasin Aktay, FETÖ'nün darbeci olduğunu 17 Aralık 2013'te ortaya
çıkardıklarını belirterek, "Yargıyı suistimal ederek, ifsat ederek darbe
teşebbüsüne giren PDY/FETÖ o gün kimden cesaret aldı dersiniz? TBMM içerisindeki
ne yazık ki CHP grubundan destek aldı." dedi.
CHP'nin 17 Aralık'tan önce kendilerini FETÖ ile iş birliğiyle
suçladığını belirten Aktay, "Biz hiçbir şekilde onlarla bir grup olarak, bir yapı
olarak, bir terör örgütü olarak iş birliği yapmadık. Onların bir örgüt oldukları
17 Aralık'ta ortaya çıktı, böylesine tehlikeli, böylesine saldırgan, böylesine
kendi özel gündemlerine sahip ve birbirleriyle irtibatlı, tehlikeli bir yapı
oldukları 2013'ün 17 Aralık'ında ortaya çıktı. Ortaya çıktığında AK Parti olarak
onlara gerekli mücadeleyi verdik. Biz onlara karşı bu mücadeleyi vermeye
başladığımız anda CHP'nin onları sahiplendiğini gördük. Sahiplenmekle kalmadı
onlarla bir ittifak içerisine girdi, onlarla bile bile bir ittifakın içerisine
girdi." diye konuştu.
- "Kandırılmış olmayı kabul etmiyoruz"
Aktay, "kandırılmış" olduklarını kabul etmediklerini vurgulayarak,
"Biz o günlerde bir suç işlememiş olan, doğal olarak bütün işlerini, bütün
faaliyetlerini yasal zeminde yaptıklarını gösteren bir yapı için, 'kandırıldık'
demeyiz. Bugün herhangi bir insan, herhangi bir grup, herhangi bir sivil toplum
kuruluşunun gelecekte bir suç işleme kapasitesi, potansiyeli elbette vardır. Ama
biz suç işlememiş insanları, suç işleme ihtimalleri vardır diye peşin peşin
onları yargılama hakkına sahip olamayız. Eğer 15 Temmuz'da bu darbe teşebbüsünü
yapmamış olsalardı bile onlara karşı öyle çok da fazla yasal bir zeminde tedbir
alma imkanımız olmazdı zaten." ifadelerini kullandı.
"17 Aralık'tan sonra CHP neden bile bile bunlarla iş birliği içerisine
girdi?" diye soran Aktay, "O ağabeylerin, ablaların kapı kapı dolaşıp CHP'ye oy
topladıklarını bilmiyor muyuz? O ağabeylerin, ablaların seçim kampanyalarında,
FETÖ'nün bütün yayın gruplarıyla, bütün yayın unsurlarıyla CHP'ye destek
olduklarını da biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
hiçbir şekilde onlarla (FETÖ) bir grup olarak, bir yapı olarak, bir terör örgütü
olarak işbirliği yapmadık. Onların bir örgüt oldukları 17 Aralık'ta ortaya çıktı.
Böylesine tehlikeli, böylesine saldırgan, böylesine kendi özel gündemlerine sahip
ve birbirleriyle irtibatlı tehlikeli bir yapı oldukları 2013'ün 17 Aralık'ında
ortaya çıktı. Ortaya çıktığında AK Parti olarak onlara gerekli mücadeleyi
verdik." dedi.
Aktay, partisinin genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Yürütme
Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Toplantı gündeminin ilk sırasında ekonomideki gelişmelerin yer
aldığını belirten Aktay, yatırım paketlerinin takibi ve ekonomiye yansımalarıyla
bunların yürürlüğe konulmasında aksayan yönleri değerlendirdiklerini söyledi.
ABD başkanlık seçimlerinin bütün dünyayı etkilediğine işaret eden
Aktay, seçim sonuçlarının piyasalarda sürprizle karşılandığını ve bunun ekonomi
üzerindeki yansımalarının geçici olduğunu düşündüklerini ifade etti.
Aktay, Türkiye'de doların yükselmesinin spekülatif olduğunu, tüm dünya
ekonomilerinde de görülen bu etkilerin zamanla geçeceğini anlattı.
Türkiye'nin birçok testten geçen ekonomisinin güçlü ve dayanıklı
olduğunu vurgulayan Aktay, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi ve
diğer terör olaylarına rağmen ülke ekonomisinin bundan çok da etkilenmediğini
gururla ifade ettiklerini söyledi.
- "Temel bütçe yaklaşımımız, üreterek büyümek"
Yasin Aktay, AK Parti'nin hazırladığı 15'inci bütçe olan 2017
bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğünü hatırlatarak, bütçe
konusunda temel yaklaşımlarının üreterek büyümek olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin yılın ilk 6 ayında yüzde 4 büyüdüğüne dikkati çeken Aktay,
yatırımlara öncelik vereceklerini, bu konuda bir adım daha ileriye gideceklerini
söyledi.
2002'de iktidara geldiklerinde Türkiye'de vergi gelirlerinden faize
giden miktarın yüzde 86 olduğunu, hizmet ve yatırımlara ancak yüzde 14 pay
ayrılabildiğini belirten Aktay, şimdi bunun tam tersinin gerçekleştiğini ifade
etti.
Büyümeyi daha da geliştirmek ve 2023 hedeflerini tutturabilmek için
yapılması gereken yasal değişiklikler bulunduğunu anlatan Aktay, TBMM'ye
sundukları patent veya fikri mülkiyetle ilgili yasa tasarısıyla uluslararası
yatırımcıların yakından ilgilendiğini söyledi.
- "Henüz nihai karara varılmış bir metin yok elimizde"
MYK'da ele aldıkları bir diğer konunun da anayasa değişikliği olduğunu
söyleyen Aktay, bu konuda kurul üyelerinin bilgilendirildiğini belirtti. Anayasa
metninin henüz taslak halinde olduğunu ve bunun paylaşılmasını çok da doğru
bulmadıklarını söyleyen Aktay, "Henüz nihai karara varılmış bir metin yok
elimizde." dedi.
Terörle mücadele hususlarının da MYK'da görüşüldüğünü anlatan Aktay,
FETÖ ve bölücü terör örgütü PKK ile mücadele ile bunun toplumdaki yansımalarını
ele aldıklarını bildirdi.
TBMM gündemi ile ilgili çalışmaların da toplantıda değerlendirildiğini
söyleyen Aktay, TBMM gündeme getirilmesi düşünülen yasa tasarılarının ele
alındığını kaydetti.
- "Sayın Kılıçdaroğlu'na biraz matematik öğrenmesini tavsiye
edeceğim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamuoyuna da yansıyan
"ByLock'cu bakan" iddialarıyla ilgili bir soruya Aktay, "AK Parti içerisinde FETÖ
ile mücadele noktasında, en ufak bir kompleksimiz, en ufak bir zaafımız yok. Bir
defa öyle bir zaaf gösterme lüksümüz yok. Bırakınız göz yummayı Feto darbesine
maruz kalan AK Parti. Başta AK Parti, Hükümet maruz kalmıştır." karşılığını
verdi.
FETÖ darbe girişiminin aynı zamanda bir işgal hareketi olduğuna
dikkati çeken Aktay, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ben Türküm diyen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyen
herkesin maruz kalmış olduğu bir saldırı, bir darbe girişimiydi. Takdir edersiniz
ki bu darbenin birincil hedefi iktidarda bulunan AK Parti'nin politikalarından
duyulan rahatsızlıklardı. AK Parti'nin Türkiye'yi büyütme, Türkiye'yi dünya
liginde birinci lige çıkarma konusundaki performansı ve bu performanstan rahatsız
olan çevrelerin rahatsızlıklarını tetikleyen bir darbeydi. Dolayısıyla birinci
hedefi AK Parti'ydi. Kurum olarak AK Parti, birinci hedefi de AK Parti'nin
kurucusu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı. Tabii ki bütün AK Parti
milletvekilleriydi, üyeleriydi. Dolayısıyla bizim kurumsal olarak kendi içimizde
hainleri, hain olarak bildiğimiz insanları barındırmak gibi zafiyet göstermemizi
kim düşünebilir, kim tasavvur edebilir? Bu bir defa mantıklı değil, akıllı bir
insanın söyleyeceği bir şey değil. Sayın Kılıçdaroğlu'nun her sabah kalktığında
bu tür ifadelerle, bu tür suçlamalarla suyu bulandırmasına çok fazla gerek yok.
Bu su bulanmaz, bu son derece berrak bir sudur. AK Parti'nin suyu son derece
berrak bir su."
Kılıçdaroğlu'na içlerindeki hainleri biliyorsa ihbar etmesinin
kendilerini sevindireceğini belirten Aktay, bu konuda bütün çalışmaları içlerinde
yaptıklarını ifade etti. Partilerinde FETÖ ile bağlantılı bakan ve
milletvekillerinin bulunmadığını belirten Aktay, şunları kaydetti:
"Telaffuz edilen rakamlar zaten matematik bilgisinden de yoksun
olduğunu gösteriyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na biraz matematik öğrenmesini, temel
matematik dersini almasını tavsiye edeceğim buradan. 40 milletvekili sayısından
bahsediyor, eğer böyle bir milletvekili sayısı olsaydı zaten Feto bir darbe
yapmaya teşebbüs etmezdi, bu milletvekillerini harekete geçirirdi, AK Parti
Hükümetini devirirdi, hiç de öyle bir riski de almazdı, 50 yıllık birikimi de bu
şekilde heba etmezdi. Biraz matematik bilgisi... 40'ın üzerinde bir milletvekili
sayısı AK Parti'nin Meclisteki grubunu düşürmeye yeterdi zaten.
Ben o temel matematik bilgisinden yoksun olduğunu elbette
düşünmüyorum. Buna mukabil yoksun olmadığı halde böyle bir iddiayı bu kadar
rahatlıkla dile getiriyor olmasını çok manidar buluyorum. Bu kendi içindeki
sıkıntıyı örtbas etmeye dönük, kendi partisinin içindeki sıkıntıyı, bu konudaki
Feto'yla bağlantıyı örtbas etmeye dönük bir propaganda hamlesi, bir suyu
bulandırma hamlesi olarak görüyorum."
- "FETÖ TBMM içerisindeki CHP grubundan destek aldı"
Aktay, AK Parti'li 11 bin 860 belediye meclisi üyesi, 800 üzerinde
belediye başkanının tamamının tek tek değerlendirildiğini ve bir sıkıntı
olmadığını söyledi.
17-25 Aralık darbe girişimi döneminde de FETÖ'nün AK Parti içinde
güçlü olmadığını ifade eden Aktay, en kritik zamanda bile partilerinin içinden
çıkan milletvekili sayısının 10'u geçmediğini vurguladı.
Yasin Aktay, FETÖ'nün darbeci olduğunu 17 Aralık 2013'te ortaya
çıkardıklarını belirterek, "Yargıyı suistimal ederek, ifsat ederek darbe
teşebbüsüne giren PDY/FETÖ o gün kimden cesaret aldı dersiniz? TBMM içerisindeki
ne yazık ki CHP grubundan destek aldı." dedi.
CHP'nin 17 Aralık'tan önce kendilerini FETÖ ile iş birliğiyle
suçladığını belirten Aktay, "Biz hiçbir şekilde onlarla bir grup olarak, bir yapı
olarak, bir terör örgütü olarak iş birliği yapmadık. Onların bir örgüt oldukları
17 Aralık'ta ortaya çıktı, böylesine tehlikeli, böylesine saldırgan, böylesine
kendi özel gündemlerine sahip ve birbirleriyle irtibatlı, tehlikeli bir yapı
oldukları 2013'ün 17 Aralık'ında ortaya çıktı. Ortaya çıktığında AK Parti olarak
onlara gerekli mücadeleyi verdik. Biz onlara karşı bu mücadeleyi vermeye
başladığımız anda CHP'nin onları sahiplendiğini gördük. Sahiplenmekle kalmadı
onlarla bir ittifak içerisine girdi, onlarla bile bile bir ittifakın içerisine
girdi." diye konuştu.
- "Kandırılmış olmayı kabul etmiyoruz"
Aktay, "kandırılmış" olduklarını kabul etmediklerini vurgulayarak,
"Biz o günlerde bir suç işlememiş olan, doğal olarak bütün işlerini, bütün
faaliyetlerini yasal zeminde yaptıklarını gösteren bir yapı için, 'kandırıldık'
demeyiz. Bugün herhangi bir insan, herhangi bir grup, herhangi bir sivil toplum
kuruluşunun gelecekte bir suç işleme kapasitesi, potansiyeli elbette vardır. Ama
biz suç işlememiş insanları, suç işleme ihtimalleri vardır diye peşin peşin
onları yargılama hakkına sahip olamayız. Eğer 15 Temmuz'da bu darbe teşebbüsünü
yapmamış olsalardı bile onlara karşı öyle çok da fazla yasal bir zeminde tedbir
alma imkanımız olmazdı zaten." ifadelerini kullandı.
"17 Aralık'tan sonra CHP neden bile bile bunlarla iş birliği içerisine
girdi?" diye soran Aktay, "O ağabeylerin, ablaların kapı kapı dolaşıp CHP'ye oy
topladıklarını bilmiyor muyuz? O ağabeylerin, ablaların seçim kampanyalarında,
FETÖ'nün bütün yayın gruplarıyla, bütün yayın unsurlarıyla CHP'ye destek
olduklarını da biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.