Yastık altında deprem korkusu

Deprem nedeniyle yastık altı birikimler enkaz altında kaldı. Tasarruf sahipleri, döviz ve altın birikimlerini bankalara götürmeye başladı

Türkiye'nin yastık altı birikimlerinin sistem içine girmeye başladığı öne sürüldü. Dünya gazetesi yazarı Ufuk Korcan, 27 Şubat günü kaleme aldığı “Altın ve dövizde deprem korkusu!” başlıklı yazıda konuya dikkat çekti. Buna göre, geleneksel olarak “yastık altı” denilen yani evlerde, kasalarda, cüzdanlarda, özel saklama alanlarında birikimlerini efektif olarak tutan tasarruf sahipleri, ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi sonrası “güvenlik nedeniyle” bu birikimlerini bankalara getirmeye başladı. Konuyu Merkez Bankası kaynaklarımıza sorduğumuzda kamuya açık bir veri olmadığı için bilgi paylaşmadılar. Ancak bankacılık sektörü kaynaklarımızdan öğrendiğimize göre böyle bir yönelim var. Şubelere gelen altın ve döviz efektifi arttı.

BANKALAR GÜVENLİ LİMAN

Konuyu Hong Kong'daki mücevher fuarında sohbet ettiğimiz Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakın'a sorduk. Kuyumcuların bankalar üzerinden ekspertiz konumunda olduğunu hatırlatan Yakın, “Bir artış var. Örneğin haftada 50 kilo altın gelirken 200 kiloya çıktı. Vatandaş yastık altındaki altınını bankalara teslim etmeye başladı. Yastık altında bana göre 400 milyar dolarlık altın ve döviz var. Bunun ne ülkeye ne tasarruf sahibine katkısı var. Vatandaş güvenli liman olarak bankaları görmeye başladı. Bir dönem tasarruflar yastık altına ve kasalara gitti. Şimdi tekrardan dönmeye başladı. Artık rahatlıkla bankalarda altın hesabı açılabiliyor. Evde tutmaktansa bankaya yatırıp katma değerini almak daha doğru.” diye konuştu.

KRİZ DÖNEMLERİNDE KURTARICI

Yastık altındaki altına ilişkin bir hesap da yapan Yakın, şunları aktardı: “Türkiye geçen yıl 20 milyar dolar altın ithal etti. Pandemide 25 milyar dolardı. Bu ülkede para olmasa bu altın ithalatı nasıl yapılsın? Bunun 6 milyar doları ihracat, 5 milyar dolar da kredi kartı, özel fatura ve Laleli ticareti var; 11-12 milyar dolar eder. 12 milyar açık var; Merkez Bankası, Darphane almış, onun dışında yastık altına gitmiş, ekspertiz yoluyla banka kasalarına gitmiş. Deprem ile beraber altın sisteme girmeye başladı. Hurda işi de var; bilezik, saat, çeyreğini çıkarıyor onu bozduruyor. Hayatı devam ettiriyor. Altın ülkesiyiz. Yastık altı altın dediğimiz aslında kriz dönemlerinde depremde, pandemine hayat kurtaran bir işlev görüyor.” Öte yandan Merkez Bankası verilerine göre 6 Şubat – 24 Şubat döneminde TL mevduatlarda net 401 milyar liralık artış olurken, döviz mevduatlarında (pariteden ari) net 6.43 milyar dolar azalış oldu. Altın mevduatlarına ilişkin ise net bir veriye ulaşamadık.

BAŞKAN KAVCIOĞLU'NA TEŞEKKÜR

Burak Yakın ile fuar ziyaretimiz sırasında dikkatimizi çeken bir gelişme oldu. Başkan Yakın, katılımcı firmalara “Duyuruyu yaptık. Merkez Bankası'ndan altın alımını başlatın.” mesajı verdi. Konuyu sorduğumuzda öğrendik ki; Merkez Bankası ile yapılan anlaşma sonucu artık sektördeki ihracatçı firmalar ihtiyaç duydukları altını piyasadan aramak yerine doğrudan Merkez Bankası'ndan hem de uluslararası fiyatlardan alabilecek. Burak Yakın, sorumuz üzerine şu bilgileri verdi: “Yurt dışından gelen ihracat paralarının karşılığında Merkez Bankası'ndan dünya fiyatlarından altın alabileceğiz. İhracatçının yurt dışından parası gelecek. İhracat belgesini Merkez Bankası'na sunacak. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, üreticiye ve ihracatçıya destek oluyor. Avrupa ve Ortadoğu'nun en büyük ihracatçısı bir sektör olarak Başkan Kavcıoğlu'na teşekkür ediyoruz.”

İHRACAT 10 MİLYAR DOLARA ÇIKAR

Merkez Bankası'nın vereceği “altın destek” sayesinde ihracatın 6-7 milyar dolarlardan 10 milyar dolara çıkacağını ifade eden Burak Yakın, “Üretici bu altını yatırım için değil ham madde olarak alıyor. Bu sadece mücevher ihracatçılarına özel bir şey. Üretici piyasadan aldığı için fiyat farkı ödüyor. Merkez Bankası bunu karşılarsa 6-7 milyar dolar zaten ihracatımız var. Bu 10 milyar dolara çıkabilir. Çünkü üreticiye maliyet avantajı sağlayacak ve rekabet gücü artacak. Suistimale yer vermemesi için de örneğin; 1 Mart'ta çıkan ürünün parası gelince beyanname ile alacak. Yani üretici önce ihracat yapacak sonra sattığının bedeli gelince Merkez'den gidip altını alacak. Üretici işçiliği kasasındaki dolardan bozdurup ödeyecek. Gelen parası ile Merkez Bankası'ndan altın alacak. Nasıl ki hazır giyimci kumaş alıyor bizim için de altın o.” diye konuştu. Bu işlemin ilave altın talebini önleyeceği için Merkez Bankası'nın Liralaşma adımlarına da destek vereceği ve altın ithalatını azaltacağı düşünülüyor.

KAHRAMANMARAŞ İKİNCİ BÜYÜK ÜRETİCİ

Mücevher İhracatçıları Birliği öncülük etti. Kuyumculuk sektörü deprem bölgesi için seferber oldu. Bölgede 10 aşevi kuruldu. Her gün farklı menüler olmak üzere üç öğün yemek çıkıyor. “Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adıyaman'a gittik. Aşevleri kurduk.” diyen MİB Başkanı Burak Yakın, “Kahramanmaraş kuyumculukta İstanbul'dan sonraki en büyük üretici. Onlara destek olarak arkadaşlarımızın atölyelerini kurmalarına yardımcı olacağız. Ne tür desteklerimiz olur diye istişare halindeyiz.” ifadelerini kullandı. Burak Yakın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Mücevher İhracatçıları Birliği Kadın Komitesi tarafından organize edilen bir heyetle deprem bölgesine gideceklerini de sözlerine ekledi.

İKİ AYDA 8.6 MİLYAR DOLARLIK İŞLENMEMİŞ ALTIN İTHAL EDİLDİ

Ticaret Bakanlığı Şubat 2023 dış ticaret verileri açıklamasında, “İthalattaki artış önemli oranda işlenmemiş altın ithalatından kaynaklanmaktadır. Nitekim bu dönemde işlenmemiş altın ithalatı 3.7 milyar dolar artarak (yüzde 858.7 artış) 4.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.” bilgisini kamuoyu ile paylaştı. TÜİK kayıtlarına göre ocak ayında da 4.5 milyar dolarlık işlenmemiş altın ithalatı yapıldı. Böylece iki ayda 8.6 milyar dolarlık altın ithal edildi. Artan altın ithalatını Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın'a sorduğumuzda, “Ocakta da yüksek olmuştu. Ons fiyatının düşük kalması nedeniyle bir talep oluştu. Altın güvenli liman görüldüğü için ve döviz piyasası sıkışık kaldığından böyle bir yöneliş oldu. Martta düşecektir.” yorumu yaptı.

Diğer yandan Dünya Altın Konseyi'nin (WGC) raporuna göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın ocak ayında 23 ton altın alımıyla ilk sırada geldiği bildirildi. Yine Çin Merkez Bankası'nın da son üç ayda 77 ton altın aldığı kayıtlarda görüldü.

EN DEĞERLİ FUARA EN BÜYÜK KATILIM

Hong Kong'da düzenlenen dünyanın en büyük mücevher fuarında 97'si milli katılım olmak üzere 120'nin üzerinde Türk mücevher firması yer aldı. Milli katılım Ticaret Bakanlığı'nın destekleri ve Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) organizasyonunda gerçekleşti. Bu yılki fuar, Çin'in “sıfır kovid” politikasının başarılı olması sonucu kısıtlamaların kaldırılması sonrası ilk mücevher fuarı oldu. Biz de fuara Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın'ın davetlisi olarak katıldık. Hong Kong'a vardığımız günden bir gün önce maske yasağı kaldırılmıştı. Fuar hakkında bilgi veren Burak Yakın, “Önceki yıllarda İtalyanlar burada en büyük katılımı sağlıyordu. Biz bu fuarda onları geçtik. Milli katılımda en büyük ülkeyiz. Fuar alanındaki giriş bölümlerine Türkiye tanıtımları yerleştirdik. Hong Kong fuarı dünyanın en büyük fuarı olduğu için dünyadan bütün alıcılar geliyor. Buradan dünyaya hitap ediliyor.” dedi. Yönetim olarak göreve gelir gelmez fuar aktivitelerine başladıklarını anlatan Burak Yakın, İtalya, Miami, Las Vegas, Singapur sektör fuarlarına katıldıklarını söyledi. İstanbul'da düzenlenecek fuara hazırlandıklarını belirten Yakın, “16-19 Mart'ta düzenlenecek. Bin katılımcı hedefliyoruz. Şu ana kadar 750 katılımcı tamamlandı. İstanbul'u kuyumculukta dünyanın en değerli fuarı yapmak istiyoruz.” diye konuştu.

Hong Kong'un Asya'nın kalbi konumunda olduğunu kaydeden Yakın, “Burası ihracat ülkesi olduğu için amaç buradan tüm bölgeye ürün satmak. Vietnam da, Filipinler de buradan alıyor. Filipinler'e mesela ihracatımız artıyor.” bilgisini verdi.

Sonraki Haber