Yazarların gözünden Dünya Şehirleri! Edebiyatın izinde İstanbul'dan Londra'ya eşsiz bir seyahat
Türk ve Dünya Edebiyatında şehirlerin her zaman önemli bir yeri olmuştur. Şairlerin, yazarların sokaklarında gezdiği, hayallerinin ve düşüncelerinin izini sürdüğü pek çok dünya şehrinde, büyük romanlar yazıldı. İşte yazarların gözünden dünya şehirleri.
Türk ve Dünya Edebiyatında şehirlerin her zaman önemli bir yeri olmuştur. Şairlerin, yazarların sokaklarında gezdiği, hayallerinin ve düşüncelerinin izini sürdüğü pek çok dünya şehrinde, büyük romanlar yazıldı. İşte yazarların gözünden dünya şehirleri.
YAZARLARA İLHAM OLAN ŞEHİRLER
Romanlar ve geçtiği şehirler her zaman okurların ve gezginlerin merak konusu olmuştur. İstanbul, Paris, Londra, St.Petersburg, gibi şehirler romanlara konu alırken, pek çok yazarın izini taşımaktadır. İşte romanlara konu olan dünya şehirleri.
1.İstanbul
Türkiye'nin en büyük şehri olan megakent İstanbul, tarih boyunca hep ilgi odağı oldu. Şiirlere, masallara ilham olan İstanbul'u pek çok yazar konu edinmiştir. Pierre Loti'nin Doğu'daki Hayalet adlı eseri akıllara ilk gelen eserler arasında yer alır.
Türk Edebiyatında İstanbul'da geçen romanların başında ise Kemal Tahir'in Esir Şehrin İnsanları ve Esir Şehrin Mahpusu romanları gelir. Ayrıca Tanzimat Dönemi eserlerinin hemen hepsi İstanbul'da geçer. Bununla birlikte yakın zamanda Ferzan Özpetek'in İstanbul Kırmızı romanı İstanbul'a giden Anna'nın hikâyesini anlatır.
Bir İstanbul hikâyecisi olan Mario Levi, İstanbul Bir Masaldı adlı eserde 1920 - 1980 yıllarında yaşayan bir yahu aileyi konu edinir.
İstanbul'un karanlık sokakları da romanlara konu olmuştur. Metin Kaçan'ın Ağır Roman'ı İstanbul Dolapdere'de yaşananları kendine has bir üslupla anlatmıştır. Metin Kaçan'ın Ağır Roman eseri, Okan Bayülgen'in başrolünde yer aldığı aynı adla filme de uyarlanmıştır.
2. Fransa - Paris
Bir dönem kültürün ve siyasetin başkenti olan Paris'te pek çok roman geçmiştir. Bunların başında ise Victor Hugo'nun Sefiller romanı gelir. Jean Valjean'ın Cossette'yle birlikte başından geçenleri okurken Paris'in atmosferini de hissetmek mümkün. Jean Valjean'ın Sefiller adlı eserinde Paris'in kanalizasyonlarından, mahallelerinden, yapılarından söz eder.
Charles Dickens'ın İki Şehrin Hikâyesi adlı eseri de yine ihtilal günlerinin Paris'inde geçer. Honore de Balzac'ın Goriot baba eseri de Paris'te geçmektedir. Goriot Baba'nın hüznünü hissederken Paris'in acıklı ıslığını da duyuyoruz.
3. Rusya - Saint Petersburg
Saint Petersburg denildiğinde akla gelen ilk yazar Fyodor Dostoyevski olur. Suç ve Ceza'nın Raskolnikov'unun gezdiği, bunalımlar yaşadığı ve cinayet işlediği St.Petersburg, o tarihte Rusya için yeni bir medeniyetin sembolüdür. Çar İkinci Petro, St.Petersburg'u yeni bir medeniyet yaratmak için kurmuştur. Suç ve Ceza'da "günah"ların işlendiği mekânlar esasında Batıcıl mekanlardır.
Öte yandan Dostoyevski'nin Beyaz Geceler romanı karlar altında bir St.Petersburg manzarası çizer okura. Nastenka adında bir kadınla tanışana kadar binalarla konuşan karakter, St.Petersburg'un mimarisini de tarif eder.
4. Birleşik Krallık - Londra
İngiltere'nin başkenti Londra, kasvetli havasıyla romanlara konu olmuştur. Elbette Londra denildiğinde akla Sherlock Holmes gelir. Sir Arthur Canon Doyle'nin serisi pek çok film ve diziye uyarlanmıştır.
George Orwell'in 1949 tarihli romanı 1984, bir distopya olarak karşımıza çıkar. Kitapta tanımlanan Big Brother tanımı bugün de politik bir tartışma olarak varlığını sürdürmektedir.
Aldous Huxley'in kapitalist distopyası Cesur Yeni Dünya da Londra'da geçmektedir. Romanda yeni tanrının Henry Ford olması çarpıcıdır. Ayrıca romanda aile, kültürel çeşitlilik, sanat, edebiyat ve felsefe yoktur.
Charles Dickens’ın Oliver Twist isimli eseri de kitapla aynı ismi taşıyan ve yetimhanede büyüyen bir çocuğun çektiği açlık, sefalet ve yaşamının Londra’da nasıl devam ettiğini anlatır.
Yine Dickens'ın İki Şehrin Hikâyesi romanında Londra da konu edinmiştir.