Yemeksepeti'nde sendika düşmanlığı

TÜMTİS, Yemeksepeti'nde örgütlendi, işveren yetkiye itiraz etti. Ardından 4 sendikalı işçi de işten çıkarıldı. TÜMTİS, işverene seslendi; üyelerinin geri alınmasını ve yetki belgesine itirazın geri çekilmesini istedi. İşçiler, 'Yemeksepeti, sendikalı bir işyeri olacak' dedi

Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Yemeksepeti’nde işverenin, sendika üyesi işçilere yönelik işten çıkarma ve sendika hakkının engellemesi tutumuna ilişkin şirketin Manisa Horozköy Deposu önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli ve şube yöneticileri ile UPS, Aras Kargo, DHL Lojistik ve ambar işyerlerinden işçiler de Yemeksepeti’nde işten çıkarılan işçilerin destek verdi. Basın açıklamasına Türk Metal Sendikası Manisa Şube Başkanı ve Türk-İş İl Temsilcisi Ercan Dereli, Gıda-İş Manisa Şube Başkanı ve DİSK İl Temsilcisi Hasan Çavdar’ın da aralarında bulunduğu emek örgütü temsilcileri ve üyeleri de katıldı.

YEMEK SEPETİ'NDEN YETKİYE İTİRAZ

Basın açıklamasını yapan İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli, Yemeksepeti AŞ adlı işletmede sendikanın örgütlenerek sayısal çoğunluğa ulaştığını, Çalışma ve Sosyal Bakanlığı’nın 8 Temmuz 2021 tarihli yazısı ile de bu işyerinde çoğunluk tespiti sağlandığını kaydetti. Günseli, çoğunluk tespit yazısının işverene ulaşmasının ardından ise işverenin çoğunluk tespitine itiraz ettiğini belirtti.

İtiraz süreciyle beraber, işçiler üzerinde baskı ve bezdiri (mobbing) uygulamalarının hız kazandığını ancak işçilerin bu baskı ve yıldırma karşısında kararlı duruş sergilediklerini ifade etti. Bunun üzerine işverenin üç üyeyi çeşitli gerekçeler ileri sürerek işten çıkardığını bildiren Günseli, Yemeksepeti işvereninin, işyeri sınıflandırma kodunu (Nace Kodu) da değiştirerek sendika karşıtı tutumuna yeni bir boyut eklediğini söyledi.

'İTİRAZI GERİ ÇEKİN İŞE GERİ ALIN'

Her fırsatta çalışanlarının haklarına saygılı olduğunu dile getiren Yemeksepeti işvereninin bu söyledikleriyle çelişen bir tutum sergilediğini belirten Günseli; “Hani anayasal hak olan sendika hakkına saygılı bir işletmeydiniz” diye sordu.

Sendikanın en temel insan hakkı ve demokratik bir hak olduğunu belirten Günseli, işverene çağrıda bulundu:

“Çoğunluk tespitine yaptığınız itirazı geri çekin. İşten çıkardığınız üyemiz işçiler geri alın. İşçilere uygulanan baskı, mobbing ve uyduruk gerekçelere dayalı tutanaklarla sürdürdüğünüz psikolojik savaşı durdurun. Sendikamız ile toplu iş sözleşmesi masasına oturarak sürecin yasal çerçevede ilerlemesinin önünü açın. Atacağınız en akılcı adım, sendika ve işçilere barış eli uzatmaktır.”

Günseli, Yemeksepeti’ne sendika girene kadar mücadelenin devam edeceğini de sözlerine ekledi.

'YEMEKSEPETİ'NE SENDİKA HALAYLARLA GİRECEK'

Yemeksepeti’nde işten atılan sendika üyelerinden Kemal Oğuz da bir konuşma yaptı. Oğuz, çeşitli bahaneler ileri sürülerek işten çıkarıldıklarını bunun asıl amacının ise sendikalaşmayı engellemek olduğunu söyledi. Oğuz, şunları anlattı:

"Ben ve iki mesai arkadaşım, şirket içerisinde yapılan onca usulsüzlüğün karşılıksız kalmasına karşın, uyarı bile almadan, saçma sapan bahanelerle işten çıkartıldık. Farkındayız ki bu işten çıkarmaların dayandığı haklı bir neden yoktur ve içeride yürütülen sendikal faaliyete darbe vurmak adına yapılmıştır. Bizler sendika üyesi olduğumuz için işten çıkartıldık. Bu saldırıya karşı sendikamız ile beraber gerek mahkeme salonlarında gerek depoların önlerinde mücadelemize devam edeceğiz. Yemeksepeti, sendikalı bir işyeri olacak bizler de işimize geri döneceğiz. Yemeksepeti'ne sendika halaylarla girecek."

'PRİM İÇİN CANIMIZDAN MI OLALIM?'

Yemeksepeti işçilerinin sosyal medyadaki "Yemeksepeti İşçi Komitesi" hesabı üzerinden yapılan paylaşımlarda da işverenin, işyerine sendikayı sokmamak için yaptıkları paulaşıldı. İşçiler, esnaf kurye modeli ile güvencesizleştirildiklerini ifade etti. Toplu sözleşme taleplerini yineledi. Paylaşımlar şöyle oldu:

  • Yemeksepeti, işyerine sendikayı sokmamak için kırk takla atıyor. Biz, bu çalışma şartları felaket derken şimdi işçileri güvencesizleştiren esnaf kurye modeli ile daha ağır sömürü dayatıyor! 3 bin 200 TL maaş ve 350 TL yemek; sigorta yok, yol yok. Bu şartlarda çalışılır mı?
  • 20 paketin üzerine prim vereceksiniz diye hayatımızdan mı olalım? Yeter artık. İşyerinde işçilerin de sürecin parçası olduğu toplu sözleşme istiyoruz. İşçilerin çaresizliğini fırsata çevirip ilkel şartlarda çalışma koşulları dayatmaktan vazgeçin!
  • Birçok mesaj alıyoruz. İşçiler mobbing ile esnaf kurye modeline geçmeye zorlanıyor, şubeler bayiliklere devredilerek bu şubelerde çalışan işçiler başka şubelere sürgün ediliyor. Ne için? Sırf işçiler örgütlendi ve kötü çalışma şartlarını reddetti diye mi?
  • Esnaf kurye modeli güvencesizliğin en dip noktasıdır. Birçok firma bu yollarla çalışmakta. Buralarda da işçilerin örgütlenmesi ve denetim süreçleri işletmesi için elimizden geleni yapmakta kararlıyız. İşçiler çalışırken ölmemeli, güvenceli çalışmalıdır!
Sonraki Haber