Yemen meydan okuyor: 13 ülkenin tehdidine operasyonla yanıt

Yemen’in operasyonları ekonomik olarak Batı’yı etkilemeye devam ediyor. Bu durumun ABD'de enflasyonu tetiklediği tartışılıyor. Hafta içinde Batı ittifakından gelen 'son uyarılara' kulak asmayan Yemen Donanması yine Kızıldeniz'de sahne aldı

Uluslararası nakliyecilerin, Yemen'den gelen saldırılarından kaçınmak için son birkaç hafta içinde 200 milyar dolardan fazla değere sahip ticari faaliyeti Süveyş Kanalı'ndan uzaklaştırmak mecburiyetinde kaldığı belirtildi.

ABD'li medya kuruluşu ABC'nin konuya ilişkin haberinde yer verilen uzmanlar, “her gün artan navlun ücretleri, ek ücretler, daha uzun nakliye süreleri ve Ümit Burnu'nu dolaşan gemilerin Çin'e geç varması nedeniyle bahar ve yaz ürünlerinin gecikmesi” gibi olgulara işaret ederek, küresel anlamda “çok cepheli bir sorunla” karşı karşıya olduklarını belirtti.

ENFLASYON ENDİŞESİ

Ekonomistler, ABD Merkez Bankasının faizleri düşürmesinin muhtemel olduğunu söyleyerek, Kızıldeniz sorununun enflasyonda artışa neden olabileceğini ifade ediyor.

Bleakly Financial Group'un yatırım şefi Peter Boockvar ABD'li yayın kuruluşu CNBC'ye verdiği demeçte son gelişmeleri, “Enflasyon baskısını hafifleten çoğunlukla mal fiyatlarındaki düşüş olduğu için bu büyük bir olay” olarak değerlendirdi. Boockvar, “Gazze'deki savaşın sona ermesi halinde Kızıldeniz'de devam eden çatışmalar da noktalanabilir fakat Merkez Bankası 1970'leri yeniden yaşamak istemiyorsa enflasyonla mücadelede rehavete kapılmamalı.” uyarısında bulundu.

RAKAMLAR KONUŞUYOR

Sektör uzmanlarına göre üretim siparişlerindeki büyük düşüş nedeniyle toplam gemi kapasitesinin yaklaşık yüzde 20'si kullanım dışı kalmış durumda. Okyanus taşımacıları seferlerini azaltmaya devam ederken, düşük kapasite ve daha uzun seyahat sürelerinin fiyat artışlarını körüklediği belirtiliyor.

Bloomberg'in haberine göre Asya'dan Kuzey Avrupa'ya 40 ayaklık bir konteynerle mal göndermenin spot fiyatı, aralık ortasında başlayan sapmaların hemen öncesine kıyasla tam tamına yüzde 173'lük bir artışla 4 bin doları aşmış durumda.

CNBC'nin açıkladığı rakamlara bakılırsa Asya-Akdeniz fiyatlarının konteyner başına 5 bin 175 dolara tırmandığı; bazı nakliye firmalarının ay ortasından itibaren Akdeniz sevkiyatları için 40 ayaklık konteyner başına 6 bin doların üzerinde fiyat açıkladığı ve konteyner başına 500 dolar ile 2 bin 700 dolar arasında değişen ek ücretler uygulamaya başladığı görülüyor.

Aynı şekilde, Asya'dan Kuzey Amerika'nın Doğu Yakası'na fiyatların da yüzde 55 artarak 40 ayaklık konteyner başına 3 bin 900 dolara yükseldiği; Batı Yakası fiyatlarının ise yüzde 63 artışla 2 bin 700 doların üzerine çıktığı ifade ediliyor. Ayrıca fiyat beklentilerinin, daha önce açıklanan artışlar nedeniyle 15 Ocak'tan itibaren yeniden yükseleceği öngörülüyor.

'YA ABD'LİLERİN CEBİ?'

Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby'nin çarşamba günkü olağan basın toplantısında küresel tahıl ticaretinin yüzde 8'i, ticareti deniz yoluyla yapılan petrolün yüzde 12'si ve dünyadaki sıvılaştırılmış doğal gazın yüzde 8'i dahil olmak üzere küresel deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 15'inin Kızıldeniz'den geçtiğine dikkat çekti. Toplantı sırasında bir gazetecinin Kızıldeniz tablosunun Amerikalıların “cebine nasıl yansıyacağını” sorması üzerine Kirby, Washington'ın olumsuz bir durumu henüz öngörmediğini fakat bunun “tehdidin ne kadar süreceği ve Husilerin ne kadar etkin olabileceğine bağlı” olduğunu söyledi.

'BAŞKA BİR UYARI BEKLEMİYORUM'

ABD, Avustralya, Bahreyn, Belçika, Kanada, Danimarka, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Singapur ve İngiltere tarafından çarşamba günü imzalanan bildiride, “Mesajımız artık net olsun: Bu yasadışı saldırıların derhal sona erdirilmesi ve hukuksuz bir şekilde alıkonulan gemi ve mürettebatın serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Husiler hayatları, küresel ekonomiyi ve bölgenin kritik su yollarında serbest ticaret akışını tehdit etmeye devam ederlerse sonuçlarının sorumluluğunu taşıyacaklardır.” sözlerine yer verildi.

Reuters'de yer alan habere göre Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili adının açıklanmaması kaydıyla perşembe günü 13 Kızıldeniz koalisyonu ülkesinin Yemen'e “son uyarı” şeklinde yaptıkları açıklamaya atıfta bulunarak “Başka bir uyarı beklemiyorum.” ifadesini kullandı.

YEMEN DONANMASININ YENİ SÜRPRİZİ

Böyle olmakla beraber Ensarullah hareketi bildirinin yayınlamasının üzerinden 24 saat geçmeden yine sahnedeydi. Ensarullah hareketinin kontrolündeki Yemen'den gönderilen bir silahlı insansız deniz aracının (SİDA) perşembe günü Kızıldeniz'deki ABD Donanması ve ticari gemilerin “birkaç mil” yakınına kadar yaklaştıktan sonra patladığı belirtildi.

ABD Donanmasının Orta Doğu'daki operasyonlarının başındaki Koramiral Brad Cooper, “Bölgede faaliyet gösteren askeri ya da ticari gemilerin birkaç mil yakınına kadar geldi ve hepimiz patlamasını izledik.” ifadelerini kullandı. Saldırının hedefinin belli olmadığını da belirten Cooper, Yemen'in İsrail-Filistin savaşının patlak vermesinin ardından başlattığı Kızıldeniz operasyonlarında ilk kez SİDA kullandığının altını çizdi.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde füze uzmanı ve araştırma görevlisi olan Fabian Hinz Associated Press'e verdiği demeçte, SİDA'ların “Husi deniz cephaneliğinin önemli bir parçası” olduğunu ve Yemen'deki savaşa müdahale eden Suudi koalisyon güçlerine karşı önceki savaşlarda da sahaya sürüldüğünü söyledi. Uzman, Suudiler ile yaşanan çatışmalarda SİDA'ların düzenli olarak çarpma anında patlayan intihar drone botları olarak kullanıldığını kaydetti. Hinz, SİDA'ların büyük bölümünün muhtemelen Yemen'de monte edildiğini de belirtti.

YENİ OPERASYON

Koramiral Brad Cooper aynı basın toplantısında, Refah Muhafızı Operasyonu güçlerinin gemilere saldırıları önlemek için Husi mevzilerini vurup vurmayacağı sorusuna operasyonun sadece savunma amaçlı olduğunu ve Yemen saldırılarının devam etmesi halinde ABD'nin girişebileceği herhangi bir askeri eylemin farklı bir operasyon olacağını söyleyerek yanıt verdi. Cooper ayrıca savaş gemilerinin büyük bölümünün ABD, İngiltere ve Fransa tarafından sağlandığını Yunanistan ve Danimarka'nın da operasyona gemi göndereceğini duyurdu.

Reuters'e isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bir İngiliz yetkilinin, Biden yönetiminin Koramiral'in sözünü ettiği olasılığı gündeme getirdiğini söyledi. Yetkili, “uyarılara kulak asılmaması halinde müttefiklerin harekete geçebileceğini” belirtti ve İngiltere'nin Yemen'in kabiliyetlerini zayıflatmak için “nispeten küçük taktiksel operasyonları tercih edeceğini” açıkladı.

EL-HUSİ'DEN PROTESTO ÇAĞRISI

Yemenli Ensarullah hareketinin lideri Abdulmelik El Husi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne sürdürdüğü savaşa karşı cuma günü kitlesel protestolar düzenlenmesi çağrısında bulundu.

El Husi perşembe günü yaptığı açıklamada, “Sevgili Yemen halkı, Yahudi Siyonistlerin soykırım suçuna, Gazze şehirlerinin ve evlerinin tamamen yok edilmesine, mazlumların 'yaratıcı' çözümlerle diri diri gömülüp ezilmesi gibi en iğrenç suçlara karşı Filistin halkını desteklemek için inancınızla, ahlaki ve insani duruşunuzla ve kararlılıkla sesininizi ve sözünüzü tüm dünyaya duyurun." ifadelerini kullandı.

YEMEN KRİZİ BM'ye TAŞINDI

Birleşmiş Milletler'de (BM) görevli ABD Büyükelçi Yardımcısı Christopher Lu çarşamba günü acil Güvenlik Konseyi toplantısında “İran'ın Husilere para ve insansız hava araçları, kara saldırı seyir füzeleri ve balistik füzeler de dahil olmak üzere gelişmiş silah sistemleri sağladığını” iddia etti. Lu ayrıca “İran'ın Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarının planlanmasında da önemli rol oynadığını” öne sürdü.

ABD'nin İran'la bir çatışma arayışında olmadığını ancak Tahran'ın bir seçeneği olduğunu söyleyen Lu, “İran mevcut tutumunu sürdürebilir ya da Husilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki nakliye hatlarına saldırılarından desteğini çekebilir.” açıklamasını yaptı.

Sonraki Haber