Yeni afet üst örgütlenmesi hayata geçirilmeli

Maden Mühendisleri Odası'nın raporuna göre, 6 Şubat depremlerinin ardından 10 bin madenci ve 200'ü aşkın maden mühendisi sahada görev aldı. Raporda, afetlerin tüm aşamalarının planlandığı yeni bir afet üst örgütlenmesine ihtiyaç olduğu kaydedildi

Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin Maden Mühendisleri Odası tarafından rapor hazırlandı. Madencilik sektörünün 123’ten fazla kurum/kuruluş, 200’den fazla maden mühendisi ve 10 binden fazla maden işçisiyle arama/kurtarma faaliyetlerine katıldığı belirtildi. Türkiye'nin deprem coğrafyasında olduğu vurgulanarak yeni bir afet üst örgütlenmesine ihtiyaç olduğuna işaret edildi.

Maden Mühendisleri Odası, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlere ilişkin rapor hazırladı. Raporda, depremin ardından madencilik sektörü bileşenlerinin, madencilerin afet bölgelerine gitmeleri için çağrı yaptığı, çağrıya uyan binlerce madencinin, yaşadıkları tüm olumsuz koşullara rağmen deprem bölgelerine koştukları veya bulundukları yerlerden lojistik destek sağladıkları bildirildi. 6 Şubat depremlerinde arama/kurtarma çalışmalarına katılan madenci sayısının, 1999 depremine göre hayli yüksek olduğuna dikkat çekildi.

'MADENCİLER HALKIMIZIN HAKLI GURUR KAYNAĞI OLDU'

Deprem olur olmaz, en basit aletleri ile ocak başlarında toplanıp hiçbir beklenti içinde olmadan amirlerinin “deprem bölgesine arama/kurtarma için gitmek isteyen var mı?” sorusunu “bir adım öne çıkarak” cevaplayan madencilerin, mesleklerinin gereği yaptıkları çalışma şekillerini kurtarma faaliyetlerinde kullanarak halkın haklı gurur kaynağı oldukları kaydedildi. Raporda, "Madencilerin yaptığı çalışmaların toplum hafızasının unutulmayacakları arasında yer alacağı şüphesizdir. Bunun yanında, afet bölgesini ihtiyaçlarının karşılanması için tüm birimlerimiz, üst örgütümüzle Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği ile eşgüdüm halinde çalışmıştır." denildi.

DEPREM COĞRAFYASI

Bölgedeki binaların ağırlıklı bölümünün 2001 ve sonrasında yapıldığı, ayrıca yıkılan büyük binaların, 1999 depremi sonrası imar hükümlerine uygun yapıldığı göz önüne alındığında, var olan durumun mühendislik, denetim, mevzuat anlamında yeniden sorgulanmasını gerektirdiği ifade edilen raporda şu görüşlere yer verildi:

"Bir deprem coğrafyasında konumlanan ülkemizde depremler hep olacaktır. Bu nedenle, afetlerin tüm aşamalarının planlandığı, görev ve sorumlulukların net olarak belirtildiği, yeni bir afet üst örgütlenmesine ihtiyaç olduğu aşikardır. Merkezi idarenin, mahalli idarelerin, TSK’nin, madencilerin, Kızılay’ın, sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin yer alacağı; görevlendirilen meslek gruplarının açık/net olarak belirtileceği yeni bir Afet Üst Örgütlenme Modeli’nin hayata geçirilmesi zorunludur."

Sonraki Haber