Yeni Asya’nın Lozan yalanları: Nereniz doğru ki!

Nurcuların Yeni Asya gazetesi dünkü sayısının manşetini yine Lozan yalanlarına ayırdı. Bugüne kadar tekrarlanan yalanları “Neresi yalan?” sorusuyla okurları ve muhataplarını ikna etmeye çalıştı!

 Geçmiş tarihlerde konuya ilişkin haber ve yorumlarını hatırlatarak, “Yeni Asya’nın Lozan’la ilgili yayınları şimdiye kadar tekzip edilmemiş belgelere dayanırken, aksi yöndeki iddia ve suçlamalar aslı ve dayanağı olmayan çarpıtmalardan öteye gidemiyor.” değerlendirmesini yaptı.

 Yeni Asya, son bir haftadır Lozan Barış Antlaşması’nı hedef alıyor. Lozan’ın imzalanmasından sonra İslam’a saldırı başladığı ileri süren Yeni Asya, Cumhuriyet’in kurucu kadroları ve devrimlere yönelik doğru olmayan yazılar yayımlıyor. Aydınlık, 12 Ağustos’taki “Nurcuların hedefinde Lozan var” başlıklı haberinde Yeni Asya’nın Lozan yalanlarını sıraladı. Bunun üzerine Yeni Asya, dünkü manşetinde “Neresi yalan?” başlığını attı.

 Yeni Asya’nın hatırlattığı yazılar ise şu başlıkları taşıyor: Lozan’ın iç yüzü, Lozan’da Türkleri Protestan yapma fikri, Kur’an’a suikast planı ve Lozan, O dehşetli plan Risale-i Nur’la bozuldu, Milli irade yaftası ve Lozan, Açık-gizli Lozan görüşmeleri, ‘Keşke Lozan sınırları böyle değil de şöyle çizilseydi’, Musul verildi Lozan imzalandı.

KAYNAKLAR BİLDİK İSİMLER

 Yeni Asya’nın Lozan antlaşmasına yönelik iddialarının hiçbirinin ciddiye alınır yanı yok. “Resmi tarih” yaftasıyla “yalancı tarih” kutsanıyor ve devletin elindeki belgeler üzerinde kuşku yaratılıyor. Geçen yıl, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı CİMER’in açıkladığı “Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri yoktur.” şeklindeki açıklamaya rağmen bu iddiaya devam ediliyor. Yeni Asya bu tutumuyla, İkinci Dünya Savaşı bittiği halde ormana saklanan Japon askerleri gibi; savaşın bittiğinden haberi yok. Onu güncellersek, yalanın en tepeden yalanlanmasından haberi yok! Gazete yayınlarında, hayali görüşmelerle ve kuşkulu ifadelerle Lozan görüşmelerine çamur atıyor. Yeni Asya’nın konuya ilişkin dayanağı ise Said-i Nursi ve Cumhuriyet karşıtı isimlerin iddiaları. Bunlar Rıza Nur, Kâzım Karabekir Paşa, Rauf Orbay, Mustafa Armağan ve bazı yabancı kaynaklar…

 İlk bakışta baktığınızda Kâzım Karabekir ciddiye alınacak isim. Çünkü Millî Mücadele’de Atatürk ile birlikte yola çıkmış, iş Cumhuriyet’i ilan etmeye gelince karşı karşıya gelmiş isimlerin merkezindeki şahsiyet! Ancak, onun 1933 yılında yazdığı ve yasaklanan “İstiklal Harbimizin Esasları” isimli eseri hakkında Mustafa Kemal Paşa’nın verdiği yanıt muhalifliğin ötesinde ciddi bir ihtar şeklindedir: “Bu iddialarda bulunmak için insanın aklından zoru olması gerekiyor!” Kazım Paşa, Erzurum dışında Mustafa Kemal’in karargâhında olmayan isim. Uzaktan haberleşerek birlikte görev yapmışlardır. Onun ötesinde bir yoldaşlıkları yoktur. Cumhuriyetin ilanında ise yollar ciddi manada ayrılmıştır. Her devrimde olduğu gibi… Lozan Konferansı sırasında yaşananları ayrıntılı bilmesine ise pek imkân yoktur. Onun iddiaları daha sağlığında çürütülmüştür. Bu konunun ayrıntısına bakınız: Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.26, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2009, s. 172-180.

İNGİLİZLERİN YALANLARI

 Yeni Asya ve benzer yayın organları yıllardır İngilizlerin yalanlarını dillerine doladı ve onların cephesinden Cumhuriyet devrimlerine ve devrimcilerine baktılar, saldırdılar. Çünkü İngilizlerin Kemalistlerle görülecek hesapları vardı. Halk deyimiyle kuyruk yaraları büyüktü. Çanakkale zaferi, Anadolu’daki büyük zaferin Sevr planlarını yerle bir etmesi kolay kolay sindirilecek iş değil... İşte o günlerde emperyalistlerin yanından dünyaya bakanlar bugün de aynı yerden bakıyor ve yalanlarla büyük gerçekleri ters yüz etmeye çalışıyor. Tarihçilerin ciddiye almayacakları iddiaları bazı isimlere dayandırsalar da gerçekler değişmiyor ve ortada duruyor.

 Uzun yıllardır bu cenah Lozan’ı diline doladı. Onun üzerinden Cumhuriyet karşıtlığı yapıyor. En çok dile getirdikleri iddia ise “Lozan’da toprak kaybettik!” Dolayısıyla hezimet/ başarısızlık yaşandı. “Lozan’da devletin tanınması karşılığında Hilafeti verdik” diyenler de var. Bunların düşüncesi ‘vermek’ üzerine kurulduğu için, Türk devrimini gerçekleştiren kadroların, Lozan’da emperyalistlere zaferi kabul ettirdiklerini görmek istemiyorlar. Lozan kapitülasyonların kaldırılmasıyla tam bağımsızlığın yolu açıldı.

KAVGA AYNI

 Lozan yalanlarının önemli bir nedeni de Kurtuluş Savaşı içinde ve Cumhuriyet döneminde yaşanan ikili iktidar ve ileri-geri/ devrim karşıtlığı kavgasıdır. Dün İngiliz emperyalizminin piyonlarıydılar bugün ise ABD ve AB’nin! Yeni Asya’nın hararetle AB’yi ve NATO değerlerini savunması boşuna değil. Tabi ki bunun bir bedeli olacak. O da çamur ve yalan siyasetiyle ödeniyor.

Sonraki Haber