Yeni bir dünya düzeni gerekiyor

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 3. Uluslararası Model OIC Liseler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada dünyadaki adaletsizliklere değindi. ‘Kaos hüküm sürüyor. Bu dünya sistemi genel olarak başarısız oldu.’ diyen Kalın, yeni bir düzene ihtiyaç olduğunu söyledi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, adaletsizliğin, güvensizliğin ve yoksulluğun yayıldığını belirterek, "Yeni bir düzen gerekiyor. Bunu nasıl yapacağımız asıl soru. Barış, adalet, akıl ve mantıkla ve kararlılıkla yapılması gerekiyor." dedi.

Kalın, İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF), Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi ile Beyoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı iş birliğiyle düzenlenen 3. Uluslararası Model OIC Liseler Zirvesi'ne katıldı. Dünyanın zor zamanlardan geçtiğini söyleyen Kalın, "Bu bizim ruhumuzu sıkmamalı, kötü şeyler tabii ki oluyor ama yola devam etmemiz lazım. Ümitlerimizi canlı tutmamız lazım." ifadelerini kullandı.

‘SOĞUK SAVAŞ’TAN SONRA GELEN HASTALIKLI DÜZEN’

Salondaki katılımcı gençleri işaret ederek "Gelecek şimdiden burada." diyen Kalın, şöyle sürdürdü: "Gelecekte genç olmayacaksınız ve bizim gibi olgun olacaksınız. Geleceği inşa edecekler. Modern bilim, teknoloji, sanal gerçeklik, iliştirilmiş gerçeklik, sosyal medya ve bütün ara bağlantılarla gelecek zaten burada. Sizin buraya gelmeniz ve elinizdeki konuları tartışacak olmanız bir kanıtı bu etkinin. Küresel düzeyde politika yaratılmasına etki ediyorsunuz. Fikirlerinizi dinlemek istiyoruz. Siz de burada fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Bu dünya düzeni bir adalet yaratmıyor. Adaletsizlik, güvensizlik ve yoksulluk yayılıyor. Kaos hüküm sürüyor. Güvensizlik, belirsizlik ve ümitsizlik doğudan batıya, güneyden kuzeye herkesi etkiliyor. Bu dünya sistemi genel olarak başarısız oldu. Bu düzen de artık standartları karşılamıyor. Adalet, dürüstlük, eşitlik, insanlık ve insani değerlerini karşılamıyor. Yeni bir düzen gerekiyor. Bunu nasıl yapacağımız asıl soru. Barış, adalet, akıl ve mantıkla ve kararlılıkla yapılması gerekiyor. Savaş hiçbir zaman çözüm getirmez. Kuzeyimizdeki savaş da mevcut dünya düzeninin hastalığını gösteriyor. Bu düzen Soğuk Savaş'ın sonunda ortaya çıktı. Hiçbir zaman adalet, eşitlik ve doğruluk getirmedi."

‘ADALET OLMAZA BARIŞ SÜRMEZ’

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, savaşta insanların hayatını kaybettiğini ve şehirlerin yok olduğunu belirterek, sonunda da ümidin yok olduğunu söyledi.

Adaletin olmadığı yerde kaos ve düzensizliğin hüküm süreceğine dikkati çeken Kalın, şunları kaydetti: "Filistin sorununu ele alacak olursanız, adalet olmadan Kudüs ve Mescid-i Aksa'da sürdürülebilir barış gerçekleşmez. Adalete dayanmayan barış hiçbir zaman pratik ve uygulanabilir olmayacaktır çünkü ana unsurlar eksik olacaktır. Başka bir çatışmadan bahsedecek olursak Afrika'da, Güney Amerika'da veya Ukrayna'da adalet olmaksızın sürdürülebilir bir barış olamaz. Her şeyi kendi yerine yerleştirmek için bir anlayış ve bilinç olmak zorunda. Biz insanlar olarak bu doğal düzende nereye aitiz? Bunu hatırlamamız lazım. Adalet de en ulvi terimlerden birisidir. Adalet, sadece sosyal ve politik bir kavram değildir. Derin metafizik, dini, kozmolojik kökler ve temellere sahiptir. Allah'ın isimlerinden birisi de adildir. İnsanlar da adil olmalı. Dünya, adalete bağlı olarak yaratılmıştır, bundan dolayı insanın eylemleri de adalete dayalı olmalı. Bizim yolculuğumuzun amacı nedir? Bu kavram olmadan doğayla hiçbir zaman barış yapamayız. En ileri ve teknolojik cihazlar elimizde olabilir ama doğa ile barışı sağlayamayız."

YAPAY HİYERARŞİLER VE ORYANTALİZM

Kalın, mevcut dünya düzeninin adalet getirmediğini yineleyerek, adalet kavramının kar, zevk dünyası ve yapay hiyerarşilere kurban edildiğini vurguladı. Kalın, insanın nerede olduğunun coğrafya algısını da etkileyeceğinin altını çizerek, "Türkiye'den, Afrika'dan, Somali'den, Malezya'dan, Irak'tan veya Vietnam'dan olmanız önemli değil. Önemli olan sizin algınız. Sizin nerede köklü olduğunu düşündüğünüzdür. İnsanlığın ürettiği bütün kültürlerin size öğretecek ve gösterecek derin güzellikleri vardır. Yapay hiyerarşilerin karşıtıyız. Dünyanın bir tarafı kültürel olarak daha zengin diyemeyiz. Böyle bir Avrupa merkezli veya oryantalist bakış açısına karşıyız." dedi.

AFRİKA’NIN, ÇİN’İN, LATİN AMERİKA’NIN FORMLARI

Sanat için de tek bir ölçü kullanılamayacağını vurgulayan Kalın, şöyle konuştu: "Dünyanın farklı yerlerinde tablolar ya da heykeller olmadığını gördüğünüzde 'Geri kültürlerdir.' diyemezsiniz. Afrikalılar, Avrupalıların tablolarına bakarak, 'Bunlar neden doğayı tekrar ediyor?' diyebilirler çünkü Afrika'da doğanın içinde yaşamaya devam ediyorlar. Sanatlarında kopyalama ihtiyacı duymadılar. Mimari veya müzikle ifade ettiler. Yüzlerce yıl ayakta kalacak yapılar yerine yok olacak yapılar inşa ettiler. Dünyanın ne kadar geçici olduğunu gösteren bir yapıdır bu. Çin'e veya Latin Amerika'ya gidin, farklı yaratıcılık formları göreceksiniz."

Sonraki Haber