Yeni bir dünya için iş birliği çağrısı
Filistin halkının ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizmine karşı büyük mücadelesi, yeni dünya düzeninin de kapılarını aralıyor. Atlantik Sistemi'nin sırtının yere getirilmesi konusunda hemfikir olan ülkeler, Filistin’e destek için bir araya geldi.
İran Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde Tahran’da düzenlenen “Filistin Konulu Üst Düzey Siyasi İstişare Konferansı” tamamlandı. 23 Aralık Cumartesi günü sabah 9.30’da Azadi Otel’de başlayan konferansın oturumları, Sadabat Sarayı Tarihi Kültür Merkezi’nde devam etti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin açış konuşmasıyla başlayan öğleden sonraki oturuma 40 ülkenin devlet yöneticisi, 69 ülkeden siyasi parti yetkilileri, demokratik kitle örgütleri ile farklı dinlerin temsilcileri, akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Bu isimler arasında Türkiye’den Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eski TBMM Meclis Başkanvekili Hasan Korkamazcan ile Yeniden Refah, Saadet Partisi ve HÜDA-PAR yetkilileri, dünyadan da Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, Afganistan Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, Şanghay İşbirliği Örgütü adına Genel Sekreter Zhang Ming ile İsrail’in saldırılarını Washington başta olmak üzere birçok ABD şehirlerinde protesto eden ABD’li Yahudiler yer aldı. Farklı ülke temsilcilerinin söz aldığı konferansta, Gazze’deki saldırıların durdurulması, ateşkesin sağlanması ve Filistin halkının haklarının teslim edilmesi gerektiği vurgulandı.
‘İŞGAL MÜLKİYET HAKKI TANIMAZ’
Uluslararası konferansın “Gazze’ye Karşı Savaş: Hukuki ve Uluslararası Sonuçları” başlıklı oturumunun başlangıcında konuşan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Gazze’de tüm insan haklarının ihlal edildiğini söyledi. Son gelişmeler üzerine herkesin düşünmesi gerektiğini belirten Reisi, şu ifadeleri kullandı:
“Kadın ve çocukların yaygın şekilde öldürülmesi, insanların evlerinin yıkılması derin bir üzüntüdür, ancak daha da önemlisi insan hakları iddiasında bulunan ülkelerin bu konuda verdiği tartışılmaz destektir. ABD ve bazı batılı ülkeler de bu suçların arasında yer alıyor. Daha da talihsiz olanı, insan hakları savunucusu olan tüm uluslararası kuruluşların Gazze'de yaşananlara karşı etkisiz kalmasıdır." dedi. Filistin meselesinde analizlerin sadece 7 Ekim’den itibaren başlatılamayacağını belirten Reisi, “Filistin meselesinin, İngilizlerin bu toprakları işgal ettiği, Filistinlileri öldürdüğü, yerinden ettiği tarihten, 75 yıl öncesine kadar tahlil edilmesi gerekiyor. Yıllardır bu topraklarda Siyonistler tarafından sürekli cinayetler, suçlar ve suikastlar yaşanıyor. Mescid-i Aksa Tufanı'nın sebebini tanıtmak istiyorsak, bu operasyonun sebebinin, Siyonist rejimin 75 yıldır Filistin halkının bıktığı korkunç suçları olduğunu söylemeliyiz. İşgalin devamı hiçbir hukuki ilkeye göre işgali meşrulaştırmaz ve işgalciye mülkiyet hakkı tanımaz. Ancak işgali sona erdirmenin çözümü onları sınır dışı etme, cezalandırma ve işgalciyi tazminat ödemeye zorlamaktır.”
‘GAZZE’DE PLANLARI SUYA DÜŞTÜ’
İran’ın her zaman kekelemeden ve yüksek sesle Filistin halkına desteğini ilan ettiğini bildiren Reisi, “Siyonist rejimin mazlum ama güçlü Filistin halkına yönelik saldırılarının bir an önce durdurulması gerekiyor. Herkes ABD’nin istikrarın sebebi değil, istikrarsızlığın, bölge ve dünyada barışın bozulmasının sebebi olduğunu biliyor. ABD dünyanın hiçbir yerinde istikrar sağlamamıştır. Barışı tesis etme iddiasında bulunan ABD’liler Camp David, Şarm El-Şeyh ve Oslo anlaşmalarını imzaladılar. Siyonist rejim bu sözleşmelere sadık mı kaldı? Hayır. Bu rejim, Güvenlik Konseyi'nin ve Birleşmiş Milletler'in yüzlerce bildirisini ihlal etti, bu rejim hiçbir anlaşmaya sadık kalmadı.” diye konuştu.
Amerikalıların demokrasi ve insan hakları iddiasıyla bu ilkeleri en büyük ihlal eden kişiler olduğunu vurgulayan Reisi, şöyle devam etti:
“Amerikalılar Gazze'nin geleceği için plan yapmamalı, çünkü Gazze'nin geleceği Gazze halkı tarafından belirlenmeli. Hamas Gazze halkının seçilmiş temsilcisidir. Gazze, Gazze tarafından yönetilmelidir. ABD’liler normalleşme meselesiyle Siyonist rejimin suçlarını normalleştirme çalıştılar ama başaramadılar. Filistin halkı, Filistin meselesinin tek çözümünün haklarının gerçekleşmesinin farkındalar. Gazze olayında ABD ve birçok batılının planı suya düştü. Onlar barışın değil, savaşın bir tarafıdır. BM’de ateşkes için önerilen her kararı veto etti ve tüm silahlarını, mali ve güvenlik olanaklarını Siyonist rejime sağladı. Bir suçun faili ve suç ortağı olan bir taraf hiçbir şekilde barışa taraf olamaz. ABD ve Siyonist rejim uluslararası mahkemelerde soykırım ve insanlığa karşı suçlarla yargılanmalıdır.”
'YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURULMALI'
Konuşmasında, Gazze’deki saldırıların derhal durdurulması, ablukanın kaldırılması, rahatlamanın başlaması ve Gazze’nin yeniden inşası için bir fon oluşturulmasını öneren Reisi, Gazze halkının dünyada daha fazla uyanışı ve farkındalığı sağladığını kaydetti. ABD’nin başka ülkeler adına karar verdiği dönemlerin geride kaldığını vurgulayan İran Cumhurbaşkanı, “Son yıllarda dünyada barış ve güvenliğin tesisiyle görevli, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi diye bir yer var. Ama etkisiz hale geldi. İnsanlığın yeni bir dünya düzeni kurmayı düşünmesi gerekiyor. Mevcut adaletsiz düzen son erdirilip, adalet temeline dayalı yeni bir dünya düzeninin kurulmasıyla, milletlerin adaletin tatlılığını tadacağını umut ediyorum. Yeni bir dünya düzeninin şekillenmesi için entelektüel toplantılar yapılmalı, iş birliği yapılmalı ve ciddi çaba sarf edilmelidir.” çağrısında bulundu.
‘İSRAİL ÜZERİNDE BASKI KURULMALI’
Son oturumda söz alan Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız da Türkiye'nin Gazze'ye yaptığı yardımların yanı sıra Türk sivil toplum örgütleri, farklı sosyal ve siyasi kesimlerden bireyler ile kuruluşların da Filistin'e yardım için gönüllü seferber olduklarını aktardı. “İsrail'in hedef gözetmeksiniz yaptığı saldırıların yol açtığı yıkımlar ve can kayıplarının yakın tarihte örneğinin olmadığını” belirten Yıldız, barışsever ülkelerin, İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak için birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkati çekti. Yıldız, “Acil ateşkes sağlanmalı, kesintisiz insani yardıma izin verilmeli. Ayrıca, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti konusunda iki devletli çözüm için müzakereler başlamalı.” dedi.
'BATI MEDYASI GAZZE’DE YENİLDİ'
Konferansın “Gazze Aleyhine Savaşta Medyanın Rolü” oturumunda Türkiye'yi Aydınlık Gazetesi temsil etti. Oturuma Latin Amerika ve Asya’dan 50’yi aşkın ülkeden gazeteci katıldı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’nin başkanlık ettiği oturumda bir konuşma yapan Aydınlık Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik, özetle şunları söyledi:
“7 Ekim dünya medyası için de bir milattır. Batı medyası, Irak işgali, Libya’da Kaddafi’nin devrilmesi, Suriye’de Esad yönetimini devirme girişimi, Ukrayna savaşı, … sırasında yalan haberlerle dünya kamuoyunu önemli ölçüde etkilemeyi başarmıştı. Ancak Gazze’de istediğini yapamadı. ABD/İsrail 70’ten fazla gazeteciyi öldürdü. Ama gerçekleri gizleyemedi. Tüm dünya ABD/İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılarını, çocukları, kadınları, sivilleri nasıl katlettiğini gördü. Bütün baskılara rağmen medya gerçekleri dünyaya aktarmayı başardı. Bunda Filistinlilerin katkısı büyük oldu. Her gün onlarca görüntü paylaşarak gerçekleri anlattılar. Dünya medyasının önemli bir bölümü de bunları okuyucularına iletti. Şunu net olarak söyleyebilirim. Filistinliler Gazze ve Batı Şeria’da destan yazıyor. İsrailli rehinelere karşı muameleleri de insanca. İsrailli rehinelerin mektupları ve serbest kaldıktan sonraki açıklamaları da dünya basınında önemli yer buldu. Dünya artık eski dünya değil. ABD, İsrail ve onların kuyruğuna takılan Batı kaybediyor. Batı medyası Gazze’de yenildi. Batılı ülkelerin sokaklarında gerçekleşen protestoların büyüklüğü de bunun ispatıdır. ABD Gazze konusunda iyice sıkışmış durumda. İsrail’de yönetim çatırdıyor. ABD, İsrail, Avrupa ülkeleri ittifakında çatlak büyüyor. Bu hem Filistinlilerin hem de mazlumları savunan, Batı denetimine baş kaldıran medyanın da başarısıdır.”