‘Yeni çözüm süreci’nin taşları böyle döşeniyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın art arda barış, diyalog, siyasette ılımlı hava içerikli açıklamalar yapması kamuoyunda ve basında ‘yeni bir çözüm süreci hazırlığı’ olarak değerlendirildi.

Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye el uzatmasının ardından, Washington merkezli Al-Monitor yazarı Amberin Zaman’dan dikkat çeken bir paylaşım geldi. Zaman, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kandil’deki PKK liderleriyle görüştüğünü ve ‘silahları bırakmayı müzakere etmenin zamanı geldi’ dediğini yazdı.

ÇANDAR: PİŞEN BİR ŞEY VAR

DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin mesajları sonrası, 'Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?‘ sorusuna "Pişen bir şey var ama buna ‘çözüm süreci’ demek için çok erken. Türkiye'de çok sevilen deyimle ‘istikşafi görüşmeler’ döneminin ta en başındayız gibi gözüküyor." ifadelerini kullandı.

Çandar, "Amberin çok değerli bir meslektaşımızdır. Amberin Zaman’ın yazısında verdiği bilgilerin geçerliliğine dair bir kuşkum yok." diye de ekledi.

DEM PARTİ: BİRİNCİ MUHATAP İMRALI, İKİNCİ MECLİS

Bu gelişmeler sonrası 13 Ekim günü DEM Parti’nin Diyarbakır’daki basın açıklamasında, ‘İmralı’nın kapıları açılsın’ çağrısı yapıldı. DEM Parti Grup Başkanvekilleri de Meclis Bahçe Restoranı’nda kahvaltılı toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bahçeli’nin Meclis açılışında el uzatması ve bunu “Türkiye partisi olmaları için yaptım” izahına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’ye destek vermesiyle “İkinci açılım süreci geliyor” söylentilerine dair Sezai Temelli şöyle konuştu:

"Her hangi bir görüşme başladı mı, bu konuda bizde bir bilgi yok. İmralı muhataptır, bir süreç başlayacaksa İmralı oradadır. İkinci muhatap ise Meclis'tir. Biz de Meclis'in bir partisiyiz. Bu hat üzerinden, bu sorumluluk üzerinden hareket ediyoruz. Bir müzakere başlayacaksa, DEM Parti sorumluluk almaya hazırdır ve o muhataplığa adaydır."

MİROĞLU: FARKLI SİYASİ AKTÖRLER SAHNEYE ÇIKARABİLİR

2014’deki sözde ‘Çözüm Süreci’nde öne çıkan AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, bir gazeteye yaptığı açıklamalarda AK Parti içinde “Yeni bir çözüm sürecine” dair farklı görüşler olduğunu belirtti. Miroğlu, yeni bir çözüm sürecinin farklı siyasi aktörleri sahneye çıkarabileceğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, ‘eğer dört yüz yıl yönettiğimiz coğrafyamızda yeni bir statüko kurulur, sınırlar yüzyıl sonra ikinci kez değişirken "Ortadoğu’da kiminle ve nasıl var olacağız?’ sorusunu kendine soracak ve yeni bir Kürt stratejisi oluşacaksa, meselenin her yanıyla ilgili olarak yeni bir tartışmayı yaşamak zorunda.

"Bu tartışmanın sonunda, iktidarın öncülük etmesi suretiyle ve geniş bir toplumsal mutabakat sağlanması mümkün olursa, gelişmelerin bizi nereye götüreceğini, neyi çözüp neyi çözemeyeceğimizi ise şimdiden kestirmek kolay değil.

"Çünkü Ortadoğu’da, Türkiye başta olmak üzere, yaklaşık kırk milyon civarında dinamik bir nüfusa sahip bir halk olan Kürtlerin denkleme nasıl ve hangi saflarda sokulacağı üzerinden binbir hesap dönüyor.”

‘PKK İÇERİDE BİR RİSK DEĞİL ARTIK’

“DEM ve PKK tarafı, “silahların gücünün masada pazarlık konusu yapılmasını” anlıyorsa, buradan sivil ve demokratik bir çözüm iradesi çıkmaz. PKK içeride Türkiye için bir risk değil artık, burada teslim edeceği silah kaldı mı, sanmıyorum. Cumhur İttifakı bu meseleye daha geniş bir perspektiften bakıyor: Yeni bir anayasa için toplumsal mutabakat ve Ortadoğu’daki statüko değişirken Türkiye’nin zayıf yanlarını güçlendirmek.”

'AK PARTİ’YE YAKIN MEDYANIN DEĞİŞİME İHTİYACI OLACAK'

"Geçmişteki çözüm süreciyle ilgili endişelerimiz, korkularımız hala baki. Aynı suda ikinci kez yıkanmak istemiyor kimse ve bu çok haklı bir tutum." diyen Miroğlu, "AK Parti’ye yakın medyanın da biraz değişime ihtiyacı olacak. On yıldır bu konularda neredeyse hiçbir şey üretmemiş bir entelektüel zeminle mesafe almak kolay değil." diye belirtti.

KANDİL'E GİDEN LİSTENİN MADDELERİ

Bu konuda çeşitli çevrelerin açıklamaları, yorumları ve iddiaları devam ediyor. Ancak asıl merak edilen, İmralı ve Kandil hattının ‘perde arkasındaki’ olası trafiğin ayrıntıları. Peki görüşme gerçekleşmişse, içeriğinde neler var?

Merak edilen bu soruya, ABD’de bulunan bir kaynaktan açıklama geldi. ABD’de yaşayan Kürt-milliyetçi siyasetçi ve Partiya Kurdistani (PAKURD) Genel Başkanı İbrahim Halil Baran, İmralı’dan Kandil'e bir listenin ulaştırıldığını söyledi.

Baran, youtube kanalından yaptığı açıklamada, söz konusu ‘listenin’ kendisine devletin veya MİT’in vermediğini vurguladı. Baran’ın edindiğini söylediği bilgiye göre, Öcalan devletin kontrolünde Kandil’le görüşmüş ve bir “teklifte” bulunmuş. Ayrıca DEM Parti aracılığıyla İmralı’dan Kandil’e söz konusu “liste” ulaştırılmış.

Baran, listenin maddelerinin daha fazla olduğunu, ancak birkaç tanesinin bildiği söyleyerek, youtube kanalında bazı “maddeleri” şöyle özetledi:

- PKK Türkiye’ye karşı silah bırakacak.
- Yeni Anayasa’yla Kürtçe seçmeli dersler artırılacak.
- Müebbet hapis cezası 30 yıldan 25 yıla düşürülecek.
- PKK yöneticileri bir Avrupa ülkesine sürgün edilecek.
- Diğerlerinin pişmanlık yasasından faydalanmaları öngörülüyor.
- PKK yerine Türkiye’de yeni bir siyasi partinin kurulması (Türkiye partisi) gündeme gelecek.
- Abdullah Öcalan, Mart 2025’te dışarıya çıkacak.