Yeni ekonomi reformlarının gör dediği

Kovid-19 salgınının başlaması ile beraber ekonomik anlayışlarımızda çok ciddi değişmeler meydana geldi. Liberalizmin kuşattığı insan, zincirlerini kırarak hak ettiği konuma ulaşmak adına ayağa kalktı. Özalların getirdiği üreticileri kıyım ekonomisi, büyük batışını bu dönemde yaşadı. Büyük ekonomilerin başını çeken ABD ve çeşitli Avrupa ülkeleri yaşadıkları ekonomik şok ile kendi vatandaşlarına en temel sağlık ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma geldiler. İşte bu koşullarda ülkemiz yıllardır sıkıntısını çektiği ve gerekli adımların yeteri kadar atılmadığı üretim ve istihdam konusunda önemli karar aşamalarına geldi. Ekonomimiz artık kabuk değiştiriyordu.

12 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan salgın koşullarında rotamızı çizecek “Ekonomi Reformlarını” açıkladı. Bu pakete ilk baktığımızda ülkemizin büyük potansiyelini görmekteyiz. Temel hedef olarak yenilikçi, yüksek katma değerli, ihracata dayalı, insan odaklı ve kapsayıcı bir kalkınma modeli belirlenmiştir. Buradan görülüyor ki sıcak paraya dayalı borçlanma ekonomisinin tahtı devrilmekte yerine hesaplanabilir ve sorgulanabilir bir model oturtulmaktadır.

YENİ PROGRAM YENİ ADIMLAR

Daha öncesinde üretim alanlarında sınırlı kalan, kendi potansiyelinin üstüne çıkamayan (örneğin sadece tekstil üreten, tarımın belli alanlarında yatırım yapan, sanayide atıl kalan vb.) bir Türkiye varken günümüzde savunma sanayinde özellikle yazılım alanında çeşitli yeniliklere imza atıp uluslararası pazarda kendine yer edinmek isteyen bir ülke var. Aynı zamanda ürünlerini çeşitlendirerek ödemeler dengesini kalıcı olarak düzeltmeye çalışıyor. Yeni açıklanan paketin bir ayağı da bu hamlelere dayanmaktadır.

Bu paket yatırım, istihdam, üretim, ihracat konusunda yeni bakış açıları kazandırmakta ve kalıcı kazanımları oturtmak adına daha çok çalışması beklenmektedir. Pakete ilk baktığımızda iki ayaklı bir yenilenme atağı görünmektedir. Bunlar “makroekonomik” ve “yapısalcı” hedefler olarak önümüze çıkmaktadır. Bu hedeflerde çeşitli dallara ayrılarak detaylıca anlatılmıştır. Bu dallar arasında en öne çıkanlar yatırımlar, dijital yenilikler ve saydamlık başlıklarıdır. Reformların satır aralarına indiğimizde genç istihdamı artırma, gıda güvenliğini sağlama, her alanda kaynakları en verimli şekilde kullanma hedefleri, yaratılacak yeni ekonomik sistemde başı çeken yapıtaşlarındandır.

KİT’LER AYAĞA KALKIYOR NEOLİBERALİZM ÇÖKÜYOR

Yıllardır Türk ekonomisinde kalkınmanın bel kemiği olmuş KİT’ler (Kamu İktisadi Teşebbüsleri) ekonominin en sıkıştığı dönemde tekrardan devreye girilmesi üzerine adımlar atılıyor. Üretmek meselesinin gelip kendisini dayattığı bu dönemde KİT’lerin tekrardan sahneye çıkması kaçılmazdı doğrusu. Hesapsız ve plansız özelleştirmelerle yıllardır borçlanma kanamasını yaşayan ülkemiz tekrardan KİT’lere sarılıp küllerinden yeniden doğma süreci paketin çok önemli başka bir ayağa olarak yerini koruyor.

TÜKETEN VE SAVURGAN DEĞİL BİRİKTİREN BİR EKONOMİ

Ekonomi reformları paketi, genel olarak baktığımızda sonu gelmeyen savurganlığın bırakılıp tasarrufun öneminin anlaşıldığı, Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kurarak sağlık sistemindeki eksiklikleri gidermek adına kaynaklar yaratılacağını, enflasyona karşı mücadelede Merkez Bankası'nın önemini anlayan, genç istihdamı artırmak için hamleler yapan, Türk lirasını harcamalarda ön plana çıkartan, küçük esnafa vergi muafiyeti getirip ekmek teknesini korumaya yönelik adımları olan bir pakettir diyebiliriz.

Sonraki Haber