‘Yeniden Asya’ Altılı İttifak’la taçlanacak

Koronavirüs salgınına ve Atlantik'ten yükselen tehditlere rağmen Doğu Akdeniz ve Kafkaslar'da kararlı adımlar atan Türkiye, 2019'un sonlarında başlattığı 'Yeniden Asya' girişimini 2021'de Altılı İttifak'la somutlaştırmak istiyor

Türkiye 2020'de, Doğu Akdeniz ve Kafkaslar'da hayati çıkarları için attığı adımlar nedeniyle ABD ve ‘Batılı dostlarıyla’ karşı karşıya gelmeyi sürdürdü. Atlantik’le yaşanan çekişmelere paralel olarak Ankara, Azerbaycan ve Rusya başta olmak üzere Asya ülkeleri ile dayanışmasını güçlendirdi. 2020'ye “Yeniden Asya” diyerek giren Türkiye 2020'ye “Altılı İttifak” modeli önererek “merhaba” dedi.

TÜM GÜCÜYLE DOĞU AKDENİZ'DE

2019’da olduğu gibi 2020'ye de damga vuran en önemli gelişmeler Doğu Akdeniz eksenli yaşandı.

Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan enerji ve güvenlik adımlarına karşı harekete geçen Ankara, denizden komşu olduğu Libya ile anlaşarak ve Doğu Akdeniz'e güç yığarak kuşatmayı yaracak adımlar attı.

Oruç Reis ve Yavuz sondaj gemilerini Doğu Akdeniz'e gönderen Türkiye, gemiye eşlik eden TSK unsurlarıyla bölgede kararlılık mesajı verdi.

KIBRIS'TA YENİ YOL HARİTASI

Kuzey Kıbrıs'ta federasyon temelli müzakerelerin sonuçsuz kaldığını ve artık iki devletli çözümü konuşmanın zamanının geldiğini ilan etti. Bu kapsamda KKTC halkı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu Ersin Tatar'a devrederek ve kapalı Maraş'ın bir kısmını sivillere açarak Batı'nın çözümsüzlüğüne mahkum olmayacağını gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli'nin Maraş'ta piknik yapması 2020'ye damga vurdu.

LİBYA: DÖNÜM NOKTASI

Türkiye'nin kararlılığı Libya'da da dönüm noktası oldu. Türkiye’nin askeri desteğini alan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), başkent Trablus’u aylarca kuşatma altında tutan Halife Hafter güçlerine karşı art arda zaferler elde etti. Hafter safında savaşan Wagner güçleri büyük oranda geri çekildi. Hafter ateşkes ilan etmek zorunda kaldı. Sirte ve Cufra sorunu henüz çözülmemiş olsa da siyasi çözüm için Birleşmiş Milletler denetiminde müzakere süreci başladı. Bu süreçte Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte Libya'ya 3 Temmuz, 17 Ağustos ve 27 Aralık'ta üç kez “çıkarma” yaptı.

BÖLGESEL İTTİFAKIN ATLANTİK'E KARŞI BÜYÜK ZAFERİ: KARABAĞ

Türkiye Doğu Akdeniz eksenli gelişmelerle mücadele ederken Kafkasya'da kriz patlak verdi. Atlantik'in kışkırttığı Paşinyan liderliğindeki Ermenistan, Azerbaycan'a saldırdı. Aliyev liderliğindeki Azerbaycan, izlediği doğru strateji sayesinde krizi “fırsata” çevirdi ve 30 senedir işgal altında bulunan topraklarını 1,5 ay gibi kısa bir sürede geri aldı. Bakü'nün zaferinde Türk SİHA'ları ve Ankara ile Moskova'nın siyasi desteği önemli rol oynadı. Azerbaycan'ın ilerleyişi karşısında, Paşinyan'ın ısrarına rağmen “devreye girmeyenPutin, Karabağ için “Ne yazık ki Ermenistan toprağı değil” diyerek Bakü'ye destek verdi. Karşısındaki gücün sadece Ermenistan olmadığını, “Soros'un uşaklarıyla” savaştıklarını ilan eden Aliyev, harekat boyunca Rusya'yı ve İran'ı kendi tarafına çekme ve hatta onları işbirliğine dahil etme çizgisini izledi, zafer kazandıktan sonra da Ermenistan dahil bölge ülkelerini ittifakına davet etti. Aliyev, “Azerbaycan, ayrılmaz parçası olan Nahçıvan ile birleşmiştir. Azerbaycan Türkiye ile birleşiyor. Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran ve isterse Ermenistan bu ulaşım koridoruna katılabilir. Böylelikle bölgede yeni bir işbirliği platformu oluşturulabilir. Bu fikri hem Rusya hem de Türkiye cumhurbaşkanlarına ilettim” dedi. Aliyev'in önerisine Rusya Devlet Başkanı Putin’in olumlu yaklaştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da destek verdi: “Eğer kabullenir, uyarlarsa Ermenistan da bu platformun içerisinde yer alabilir. Böylece altılı platformla bir bölgesel barışı tesis edelim dendi. Şimdi bölgesel barışın bu bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi, bunun yanında diplomatik birçok yüklediği görevler vardı. Bu konuda olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız. Yeter ki bu olumlu adımlar atılmış olsun. 'Kapılarımızı Ermenistan'a kapatalım' diye bir derdimiz yok.” 2021'in, Türkiye ve Azerbaycan'ın sahada kazandığı, masada tasdik ettirdiği zaferi, bölgesel bir ittifakla taçlandırma girişimlerine sahne olması bekleniyor.

SAHADA KARŞI KARŞIYA GELDİK

Türkiye'nin hem Kafkarlar’da hem Doğu Akdeniz'de attığı adımlar, Türkiye'yi “Batılı müttefikleri” ile hem masada hem sahada karşı karşıya getirdi. Türk ve Fransız savaş gemileri arasında 10 Haziran'da Libya açıklarında yaşanan gerginlik, NATO'ya sıçradı. Fransız yetkililer, Fransa'ya ait fırkateynin Libya'ya silah taşıdığından şüphelenilen bir kargo gemisini incelemek istediğini ancak gemiye eşlik eden Türk savaş gemilerinin Courbet adlı Fransız fırkateynini 'radar kilitleriyle' üç kez ikaz ettiğini iddia ederek Türkiye'yi NATO'ya şikayet ettiler. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in talimatıyla yapılan teknik inceleme sonucunda olayın nasıl geliştiğini irdeleyen 130 sayfalık bir rapor hazırlandı. Raporda, Fransız iddialarını destekleyen ifadelerin yer almamasına kızan Paris, NATO'ya bir mektup göndererek Akdeniz'de devam eden Sea Guardian misyonundan geçici olarak çekildiğini kaydetti. Sahada yaşanan ikinci gerginlik, AB'nin İrini operasyonu kapsamında hukuksuz bir şekilde Türk kargo gemisinde izin almadan arama yapması oldu. Yunan komutan yönetimindeki bir Alman fırkateyninde bulunan İtalyan Özel Kuvvetleri, Libya'ya insani yardım malzemesi taşıyan Türk bandıralı Roseline A gemisine baskın düzenledi. Türkiye, Avrupa Birliği’ne ihtar gönderinceye kadar gemide arama yapan birlikler, herhangi bir silah veya mühimmat bulamadı. Türkiye'nin sert tepki gösterdiği olay AB-Türkiye gerginliğini had safhaya yükseltti.

AB'NİN YAPTIRIM TEHDİTLERİ BOŞA DÜŞTÜ

Sahada yaşananlar masaya da yansıdı. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığı 2020'de iki kez toplanan AB liderlerinin en önemli konusu haline geldi. Türkiye kendisine en üst perdeden yönelen yaptırım tehditlerine rağmen geri adım atmadı. Diplomasi yolunu da tıkamayan Türkiye, Almanya'nın girişimi ile Yunanistan'la NATO nezdinde masaya oturdu; İtalya, Malta, İspanya, Bulgaristan gibi ülke temsilcileriyle sık görüşmeler yaptı. Nihayetinde Türkiye'yi “Asya'ya kaptırmak” istemeyen ve kendi içinde de anlaşamayan AB liderleri, Türkiye'ye yaptırım konusunda uzlaşamadı. 2021'de Türkiye'nin, Almanya başta olmak üzere ekonomik ilişkilerinin daha ileri olduğu AB ülkeleri ile ilişkileri sağlamlaştırmak için girişimlerde bulunması bekleniyor.

TÜRKİYE-ABD: KURTARILACAK BİR ŞEY KALMADI

Stratejik çıkarları uzun süredir çelişen Türkiye ve ABD'nin anlaştığı herhangi bir konu bulmak artık neredeyse mümkün değil. Ancak Trump başkanlığında iç sorunlarla boğuşan ve koronavirüsün güçlü şekilde vurduğu ABD ile ilişkiler, 2020'de, bir önceki yıla göre daha sakin geçti. Washington'un PKK/YPG ve FETÖ'ye desteği aşılması güç engeller olarak ortada durmaya devam ederken iki ülke arasındaki en büyük kriz, S-400 nedeniyle Türkiye'ye uygulanan CAATSA yaptırımları oldu. Senato ve Temsilciler Meclisi tarafından ABD Başkanı’na dayatılan yaptırımlar, Türk Savunma Sanayi Başkanlığı'na odaklandı. 20 Ocak'ta ABD Başkanlığı koltuğuna oturması beklenen Joe Biden'in döneminde de Türkiye-ABD ilişkilerinin düzeleceğine ilişkin bir beklenti yok. İlişkilerdeki çatışmanın şiddetini seçim döneminde Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğini ilan eden Biden'in izleyeceği politika belirleyecek.

ERDOĞAN'IN EN ÇOK GÖRÜŞTÜĞÜ LİDERLER MERKEL VE PUTİN OLDU

Kovid-19 salgını nedeniyle diplomasinin büyük oranda “çevimiçi” yürütüldüğü 2020'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en çok görüşme yaptığı lider Almanya Başbakanı Merkel oldu. Erdoğan ile Merkel, dokuzu telefonda, biri zirve kapsamında biri de baş başa olmak üzere iki kez yüz yüze, iki de telekonferans zirvesinde toplam 13 kez görüştü. Erdoğan'ın en fazla görüştüğü ikinci lider ise 11 temas ile Rusya Devlet Başkanı Putin oldu. Üç defa bir araya gelen lider, bir telekonferans zirvesi yaptı, yedi kez de telefonda görüştü. Erdoğan'ın yıl içinde en çok yüz yüze görüştüğü lider Libya Başbakanı Serrac oldu. Erdoğan Serrac'ı dört kez Türkiye'de ağırladı.2020'de Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile sadece dört kez telefonda görüşmesi dikkat çekti. Küresel salgın nedeniyle Erdoğan'ın yurtdışı ziyaretlerinde bu yıl belirgin bir düşüş yaşandı. 19 Ocak'ta Libya zirvesi için Berlin'e giden Erdoğan, 26 Ocak'ta Cezayir, Gambiya ve Senegal'i ziyaret etti. 3 Şubat'ta Ukrayna ziyaretinde bulunan Erdoğan 5 Mart'ta Moskova'da Putin ile buluştu. Erdoğan bu tarihten sonra ziyaretlerine verdiği arayı, büyük bir patlama ile sarsılan Lübnan'ı 8 Ağostos'ta ziyaret ederek bozdu. Erdoğan daha sonra 7 Ekim'de Kuveyt ve Katar'a gitti. 15 Kasım'da KKTC'yi ziyaret eden Erdoğan en son yurtdışı gezisini 10 Aralık'ta Azerbaycan'a yaptı.

TÜRKAKIM DEVREYE GİRDİ

Rus doğalgazını Türkiye'ye ve Türkiye'den Avrupa'ya nakledecek TürkAkım, 8 Ocak 1920 tarihinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in katılımıyla açıldı. Törende konuşan Putin, Türkiye ve Rusya işbirliğinin dünya halklarının yararına olduğunu söyledi. Putin, “Rus doğalgazının Avrupa’ya sevk edilmesi sadece Türkiye’nin değil birçok güney Avrupa ülkesinin ekonomisine olumlu etki edecek. Avrupa gaz piyasasının güvencesini sağlayacak” dedi. Rusya-Türkiye arasındaki işbirliğinin, engelleme çabalarına rağmen her alanda geliştiğini vurgulayan Putin, “Bu bölgede gerginlik artarken Türkiye ve Rusya bambaşka eğilim sergiliyor. Avrupa ve dünya halklarının hayrına çalışmalar yürütmekteyiz” diye konuştu. Putin’den sonra sözü alan Erdoğan, TürkAkım’ın ikili ilişkiler bağlamında da tarihi nitelikte bir proje olduğunu vurguladı. İki ülkenin ilişkilerine dikkat çeken Erdoğan “İstiklal harbinde Rus dostlarımızdan gördüğümüz desteği unutmak mümkün değildir. Soğuk savaş döneminde komşuluk hukukunun bozulmasına müsaade etmemişlerdir. İnşallah önümüzdeki dönemde de Türkiye ve Rusya’nın iki komşu ülke olarak, yol arkadaşlığını kararlılıkla sürdüreceklerine inanıyorum” dedi.

KARADENİZ'DE EN BÜYÜK GAZ KEŞFİ

Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 21 Ağustos'ta kamuoyuna duyurduğu 320 milyar metreküp doğalgaz rezervini, Fatih sondaj gemisi buldu. Erdoğan, doğalgaz keşfini açıkladığı toplantıda yerli ve milli imkanlarla yapılan çalışmaların önemine değindi, 'bağımsızlık' vurgusu yaptı, “Sondaj ve sismik araştırma çalışmalarımızda en küçük bir dışa bağımlılığımız söz konusu değildir. Zaten öyle bir durum olsa bize nefes bile aldırmayacakları ortada” dedi.

Sonraki Haber