Yerel medya kurultayı tamamlandı: 'Basın emekçilerinin desteğine ihtiyaç var'
Türk Metal Sendikası'nın ilk kez düzenlediği ve 2 gün süren Yerel Medya Kurultayı'nda basın emekçilerinin emek mücadelesinde önemine dikkat çekilirken Xiaomi'de yaşananlar ve MESS Grup sözleşmesine dair gelişmeler konuşuldu
Türk Metal Sendikası tarafından ilk kez düzenlen Yerel Medya Kurultayı’nın açılış programı 17 Eylül 2021 Cuma günü başladı. “Türkiye’de Yerel Basın ve Sorunları”, “Türkiye’de Medya ve Sendikalar”, “Türkiye’de Toplu İş Sözleşmesi Düzeni ve MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi” ile “Sendikalar ve Yerel Basın” konularının masaya yatırıldığı ve iki gün süren kurultaya 90’a yakın yerel medya mensubu katıldı.
'SENDİKAL GÜVENCEYE SAHİP KÜÇÜK BİR AZINLIK'
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, bir sendikanın en temel işlevinin faaliyet gösterdiği işkolunda başarılı toplu iş sözleşmeleri imzalamak olduğunu belirtti. Kavlak, bunun yanı sıra sendikalar için örgütlenmenin de önemli bir işlev olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi ülkemizde en sorunlu alanların başında sendikal örgütlenme geliyor. Çünkü ne yazık ki bazı işverenler, endüstri ilişkileri sistemi’nin olmazsa olmazı olan Sosyal Diyalogdan ısrarla kaçıyorlar. Sendikayla çalışmak istemiyorlar. Bu işverenler çalışma yaşamında dikensiz bir gül bahçesi istiyor. Çalışanlarını sömürmek, onları adeta boğaz tokluğuna çalıştırmak istiyor. Belki çoğunuzun haberi vardır. Yaklaşık bir aydır Çin kaynaklı bir telefon firması olan Xiaomi’de örgütlenme mücadelesi veriyoruz. Bakanlıktan çoğunluk tespitini almamıza ve işyerinde yetkimizin kesinleşmesine rağmen işveren, sendikalı 170 arkadaşımızı işten atarak sendikalaşmanın önünü kesmeye çalışıyor. Çoğunluğu kadın olan arkadaşlarımız günlerdir fabrika önünde yatıyor. Yalnızca Xiaomi’de mi? ülkemizin dört bir yanında direniş çadırları var. İşçiler hakları için direniyor. Sendikalaşmak istiyor. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele veriyor. Ülkemizde işçi sınıfı içinde sendikal güvenceye sahip küçük bir azınlık var.
'SESİMİZ OLUN, NEFESİMİZ OLUN'
Türkiye'de ve dünyada son 40 yıllık süreçte yaşanan gelişmelerin çalışma hayatına yarattığı olumsuz etkilere dikkat çeken Kavlak, "12 Eylül’den bu yana işçi sınıfı üzerine çöken kara bulutların dağıtılması gerekiyor. Yıllar içinde bir bir elimizden alınan haklarımızın geri alınması gerekiyor. Sermaye çevrelerinin bir türlü gündemden düşürmediği, pandemi koşullarında bile gündeme getirilen kıdem tazminatı hakkımızı sonuna kadar korumamız, sahip çıkmamız gerekiyor." dedi.
Sorunların dirsek dirseğe mücadele edilerek çözülebileceğini vurgulayan Kavla "İşte bu toplantımızın en önemli amaçlarından biri budur. Bizim sizlere basın emekçilerinin desteğine ihtiyacımız var. Sesimiz olmanıza, nefesimiz olmanıza ihtiyacımız var. Bizim mücadelemize vereceğiniz her destek, yapacağınız her haber, yazacağınız her yazı emekçilerin sofrasında bir dilim daha ekmek olacaktır. Onların bebelerinin sütü olacaktır. Alın terlerinin karşılığı olacaktır” diye konuştu.
MESS SÖZLEŞMESİ HAZIRLIK SÜRECİNDE
Türk Metal Sendikası'nın Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yeni bir toplu iş sözleşmesi sürecine girdiğine dikkat çeken Kavlak, sendikanın sözleşme teklif hazırlık sürecinde hangi aşamalardan geçtiğini ve pandemi nedeniyle yaşanan olumsuz koşullardan söz ettiği konuşmasında, “Bize göre, yaşadığımız bu süreçten alnının akıyla çıkanların bütün övgüyü, alkışı hak edenlerin başında işçi sınıfı gelmektedir. Emekçilerin fedakârlığı, çabası, özverisi olmasaydı, insanlık bu salgın koşullarını çok daha ağır bir şekilde yaşardı. İşçi sınıfı canı pahasına üretmeseydi, ekonominin çarkları dönemezdi. İşçiler ölümüne çalışmasaydı, hayat olmazdı. Bu nedenle, ısrarla belirtmek istiyorum ki, bütün insanlığın işçi sınıfına, emekçilere, üretenlere borcu var. İşverenlerimiz, bacalarını tüttürenler, biz ölümüne üretirken, canımız pahasına çarkları döndürürken, salgın nedeniyle hayatını kaybeden arkadaşlarımızı toprağa verip, tezgâhlarımıza geri dönerken, karlarına kar katanlar, toprağa verdiğimiz o canların anısına üyelerimize olan borcunu ödeyecektir. Çünkü biz, canımız pahasına çalıştık. Ölümüne çalıştık” ifadelerini kullandı.
EK MADDE İLE SİGORTA
2017 yılında imzalanan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesiyle Türkiye'de devrim niteliğinde bir hak alındığını belirten Kavlak, “150 bine yakın üyemiz için tamamlayıcı sağlık sigortası maddesini sözleşmeye koyduk. Artık Türk Metal üyeleri daha önce önlerinden bile geçemediği özel hastanelerde tedavi oluyor. Ceplerinden de tek kuruş çıkmıyor. Bakın elimizdeki son verilere göre 2017 yılından bu yana 25 binden fazla ameliyat, 1.5 milyondan fazla tedavi hizmeti yapılmıştır. Son eklediğimiz diş paketinden bine yakın üyemiz yararlanmıştır. Pandemi döneminde sözleşmeye koyduğumuz ek maddeyle Covid-19 virüsüne yakalanan üyelerimiz sigortanın kapsamına alınmıştır. Ve bütün bunlar yaklaşık 400 milyon liraya mal olmuştur. Ancak üyelerimizin cebinden tek kuruş çıkmamıştır” dedi.
DİYOLOG YOLU AÇILDI
Xiaomi'de üretimi durdurmaya giden işçilerin zafer haberini Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak sosyal medyadan yaptığı açıklama ile müjdelemişti. Kavlak "Bazı sıkıntılar yaşandı ancak işvereninizle yaptığımız görüşmeler, sizlerin desteği ve verdiğiniz mücadele sayesinde olumlu bir seyirde devam etmiştir. Umuyorum ki haftaya devam edecek görüşmeler neticesinde zafer Xiaomi emekçilerinin olacaktır." diyerek işveren ile diyolog yolunun açıldığı haberini vermişti.
GÜNDEME OTURDU
Xiaomi emekçilerinin "XiaomiİşçisiniUnutma" etiketiyle yaptığı paylaşımlar Twitter gündeminde birinci sıraya oturdu. Dikkat çeken gönderilerden biri iş yerini terk etmeyerek mücadele eden annesiyle tellerin arasından görüşmeye gelen kız çocuğu oldu. Paylaşımlardan bazıları ise şöyle:
- "Onlar haklı davalarına inandılar, Sendikasına güvendiler, her gece beton üzerinde yeni bir umuda sarılıp uyudular, sabrettiler, mücadele ettiler ve kazandılar. Bu destanı artık tarih yazdı ve hiç kimse onları unutmayacak"
- "Mücadele ateşimizi de unutmayacağız. Daima yanmaya devam edecek."
- "Salcomp emekçileri 22 gün süren mücadelesini kazandılar. Gece gündüz demeden baskılara direnip, ailelerinden ayrı fabrika önünde yılmadan, yıkılmadan haklarını aradılar ve inanmışlığın simgesi oldular. Bu olay sendikasız emekçi arkadaşlarımıza umut olsun."