Yerel seçimlerden sonra masaya gelecek! Hedefte kıdem tazminatı ve emeklilik sistemi var
OVP'deki TES ile 17 ve 28 maddesindeki ‘esnek çalışma’ya dikkat çekiliyor. Uzmanlar, özel sektör eliyle uygulanmak istenen planın sosyal güvenlik sistemini zayıflatmayı ve kıdem tazminatına dokunmayı hedeflediğini öne sürdü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği Orta Vadeli Program’daki (OVP) çalışma hayatıyla ilgili bölümler tartışmaları beraberinde getirdi. Çalışma ekonomistleri ve sosyal güvenlik uzmanları OVP’nin 21. maddesinde yer alan “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)” modeli ile 17. ve 28. maddelerde geçen “esnek çalışma” vurgularına dikkat çekti. Yerel seçimlerden sonra, 2024 yılının son çeyreğinde özel sektör (sigorta ve emeklilik şirketleri) eliyle uygulanmak istenen planın sosyal güvenlik sistemini zayıflatmayı ve kıdem tazminatı hakkına dokunmayı hedeflediği öne sürüldü. Konuyla ilgili Vatan Partisi İşçi Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık da uyarılarda bulundu.
OVP’DE NASIL ANLATILDI
OVP’nin 21. maddesinde “Otomatik Katılım Sisteminin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacaktır.” ifadeleri kullanıldı. 17. maddede de “İş Kanununda sosyal taraflarla diyalog halinde yapılacak değişiklikler ve bu doğrultuda gerçekleştirilecek ikincil mevzuat çalışmaları ile işgücü piyasalarında güvenceli esneklik sağlanacaktır.” denildi. 27. madde ise “Sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğine” atıf yapıldı.
Bunun için vatandaşların sistemde daha uzun kalmalarını, yani daha uzun seneler çalışmasını teşvik edecek hakkaniyetli ve dengeli düzenlemelerin hayata geçirileceği bildirildi.
60 YAŞA KADAR KULLANMA YOK
İlk olarak 1993’te Dünya Bankası’nın önerisiyle Türkiye’nin gündemine gelen TES’le ilgili 2020’de hazırlanan medya ve banka bilgilendirme notlarında kıdem tazminatı paylarının burada toplanacağı yazılmıştı. Dün çıkan haberlerde de bu bilgiler tekrarlandı.
Sistemin uygulandığı tarihten önceki haklar saklı olmakla birlikte kişi, yine bir yıllık çalışmanın ardından tazminata hak kazanacak. Bir yıllık çalışmanın ardından kendi isteğiyle işten ayrılsa dahi tazminatının bir kısmını alabilecek. Ancak en erken 60 yaş itibariyle emeklilik haddini elde edinceye kadar parasını kullanamayacak. Mevcut sistemde kıdem tazminatı hakkı iş akdinin haksız sonlandırılmasından hemen sonra kullanılabilirken, yeni sistemde ölüm ve acil sağlık harcamaları gibi istisnai durumlar haricinde, 60 yaş ve emeklilik öncesinde bu mümkün olmayacak.
TÜSİAD KAMPANYA YAPMIŞ
Çalışma ekonomistleri ve sosyal güvenlik uzmanları 1996 yılında TÜSİAD’ın TES’i desteklemek için Şili Eski Devlet Başkanı Sebastian Pinera’yı Türkiye’ye davet ettiğini ve “Emekli ve Mutlu” sloganıyla reklam kampanyaları yaptığını hatırlattılar.
TES’in sosyal güvenlik sistemini devlet üzerinde yük olarak gören bir anlayışın ürünü olduğunu aktardılar. Uygulamanın sigorta ve emeklilik şirketleri eliyle yürütülecek olmasının sağlık ve emeklilik haklarının kamu güvencesinden kopartılması hedefi güttüğünü vurguladılar. TES’in “İkinci emekli maaşı” söyleminin aldatmaca olduğunu ileri sürdüler. Hazineden kapatılan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) açıklarının kaynağının emekli aylıkları ile sağlık harcamalarıymış gibi gösterildiğini, ancak gerçek sebebin sağlıktaki özelleştirme nedeniyle sağlık hizmetleri kalemindeki yüklü artışlar olduğunu anlattılar.
‘EMEKLİLİK SİSTEMİ KÖTÜLEŞEBİLİR’
Uzmanlar ayrıca “esnek çalışma” kavramının da belirli süreli iş sözleşmelerini doğurabileceğini, bunun da yine kıdem tazminatı hakkına yönelik bir durum yaratabileceğine işaret ettiler. Sosyal politika yazarı Aziz Çelik, “Güvenceli esneklik kavramı bir oksimorondur. Çünkü esnekliğin kendisi güvensizliktir.” dedi.
Sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulunan Çelik şunları kaydetti: “OVP'de yer alan ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşecek tamamlayıcı emeklilik sistemi hedefi, sosyal güvenlik sistemi ve kıdem tazminatı için ciddi bir tehlike.
‘İkinci emeklilik maaşı’ gibi pazarlanmaya çalışılan bu model gerçekleşirse, mevcut kamusal emeklilik sistemi daha da kötüleşebilir. Emekli aylıklarının iyileştirilmesi yerine ‘ikinci emekli maaşı’ aldatmacası öne çıkarılabilir. Sosyal güvenlik sisteminin bireyselleşmesinin, özelleştirilmesinin önü açılabilir. İkinci tehlike bu model kıdem tazminatının ortadan kaldırılması ve bireysel sigorta primine dönüşmesine yol açabilir. Çünkü bu sistem için öngörülen sigorta primlerinin kıdem tazminatı ile takas edilmesi planlanıyor.”
‘KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİ’
Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve İşçi Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık, gündemdeki iddiaları hassasiyetle takip ettiklerini belirtti. Karanlık, sosyal güvenlik sisteminin en ufak bir zafiyete uğratılmaması gerektiğini söyledi. Kıdem tazminatına yönelik olası bir olumsuz durumda kararlı duruş sergileyeceklerinin altını çizdi. Karanlık şunlara değindi:
“Vatan Partisi olarak kamuoyunda yer bulan sosyal güvenlik sistemi ve kıdem tazminatı hakkıyla ilgili yorumları hassasiyetle takip ediyoruz. Emekliliği yük olarak görenlerin, hele hele de kıdem tazminatını şu veya bu sistem adı altında zora sokacak, ortadan kaldıracak niyetlerin tam karşısındayız.”
‘İSTEDİĞİ ZAMAN KULLANABİLMELİ’
“Kıdem tazminatı çalışanların kırmızı çizgisidir. Türk-İş de kıdem tazminatına yönelik bu tip adımları genel grev gerekçesi olarak ilan etmiştir. DİSK’in de buna benzer teşebbüslere karşı kararlı duruşu vardır. O nedenle çalışan haklarına yönelik kısıtlayıcı ve engelleyici tasarılar kesinlikle hayata geçmeyecektir. Kimsenin buna ne gücü ne de itibarı yetmez. Böyle hedefler güdenler varsa hayal içindedir. Vatan Partisi olarak hükümeti ve ilgili kurumları daha işin başındayken uyarıyoruz. Düzenlemeler bu hususlar göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Sosyal güvenlik sistemi en ufak bir zafiyete uğratılmamalıdır. Kurultay kararıyla, çalışanların, kıdem tazminatını devlet güvencesi altında, haklı ya da haksız fesih aranmaksızın, istediği zaman alabilmesini ve kullanabilmesini savunuyoruz.”