Yerli aşı fark yaratacak
Gönüllüler için gün sayan yeni yerli aşı, dünyadaki benzerlerinden farklı olarak virüsün bir değil 4 proteinini hedef alıyor.
Prof. Dr. Mayda Gürsel ve Prof. Dr. İhsan Gürsel’in önderliğinde tasarlanan yeni yerli aşı, dünyadaki benzerlerinden farklı olarak virüsün bir değil dört proteinini hedef alıyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan faz 1 onayını alan yerli aşı, birkaç hafta içinde 36 gönüllüye uygulanacak. Nobel İlaç Biyoteknolojiden Sorumlu İcra Kurulu üyesi Dr. Hasan Zeytin Aydınlık’a yaptığı açıklamada ilk aşamada 500’den fazla doz aşı ürettiklerini yaz aylarında tesisin eksiklerinin giderilmesinin ardından yıllık üretim kapasitesinin 50 milyon doza ulaşacağını söyledi.
Faz-1 aşamasında yerli aşı 36 gönüllüye uygulanacak. Nobel İlaç tesislerinde ilk aşamada 500'den fazla doz üretildi. Dr. Hasan Zeytin, aşıların Gebze’deki tesislerden klinik çalışmaların yapılacağı Ankara’daki merkeze dün gönderildiğini söyledi. Zeytin, “Aşı, en geç önümüzdeki hafta gönüllülere uygulanmaya başlanacak. Faz-1 aşamasını nisan sonuna kadar bitirmeye çalışacağız. Mayıs ortasına kadar çalışmanın analiz aşamasının tamamlanması hedefleniyor. Faz 2'ye geçiş kararı bu analizlere göre verilecek” dedi.
HEDEF SENE SONU
Aşılar, Ankara’da Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gönüllülere uygulanacak. Faz 1 analizlerin tamamlanmasının ardından sonuçlar olumlu olursa faz 2 için 250 kadar gönüllü seçilecek. Yerli aşı faz 3 aşamasında ise en az 7 bin 500 gönüllüye uygulanacak. Dr. Zeytin, “Aşı hazır diyebilmek için en az 6 aylık faz 3 verisine ihtiyacımız var. Bu sene sonuna kadar tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi.
Gürsel çiftinin önderliğinde geliştirilen aşı VLP (Virus Like Particle) Virüs Benzeri Parçacık temelli teknolojiye dayanıyor. Dünyada benzer aşılar var. Dr. Zeytin, yerli aşının farkını “Tek proteinle tasarlanıyorlar. Yerli aşının farkı virüsün 4 proteinini içermesi. Bu oldukça zor bir iş” diye anlattı. Mevcut Kovid-19 aşıları virüsün taçları olan spike proteinini hedef alıyor. Yerli VLP aşı ise spike proteininin yanı sıra nükleokapsid, membran ve zarf proteinlerini hedefliyor. Hastalığa sebep olmayan ve vücut içinde virüsü taklit eden yapı, antikor oluşumunu tetikliyor. Aşıyı tasarlayanlar bu yapıyı virüsün dublörü ya da kılıf diye adlandırıyor.
BÜYÜK TESİS YAZA HAZIR
Türkiye’nin aşı üretimi için kolları sıvamasının ardından, alt yapı tartışması gündeme geldi. Dr. Zeytin, Nobel İlaç’ın yaptığı hazırlıkları anlattı: “Biyoteknolojik ilaç ve aşı üretimi salgın öncesine kadar Türkiye'de yoktu. 2018'den beri bu alana yatırım yapıyoruz. 3 bin 500 metrekarelik büyük bir tesiste üretim yapıyoruz. Araştırma geliştirme yaptığımız alan yüksek kalite standartları ile hazırlanmıştı. Bu alanı, Sağlık Bakanlığı teftiş etti, üretim onayı aldık. Yaz aylarında 2 X 1000 Lt’lik büyük kapasiteli ikinci tesisimiz de hazır hale gelecek. Diğer firmalar da aynı şekilde bioteknolojiye yatırım yaparak ilerliyor. Aşının üretilmesi için hem Nobel çalışanları hem ODTÜ ve Bilkent bilim insanları gece gündüz çalıştık. Aşının en etkili ve güvenli doz miktarı faz çalışmalarında netleşecek. En yüksek dozdan hesapladığımızda yılda 50 milyon doz üretecek kapasiteye sahibiz.”
DÖRT AŞI ÖNDE GİDİYOR
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki gün Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, yerli aşılarla ilgili bilgi verdi: "Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen inaktif aşı faz 2 safhasındadır. Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisan'da yapılacak, sonuçların elde edilmesini takiben Nisan ayı sonunda, son aşama olan faz 3 aşamasına geçilecek. Ülkemiz, virüs benzeri parçacık aşısının faz 1 çalışmalarına başlamıştır. Bu aşı türü, tüm dünyadaki en inovatif aşı adaylarından biridir. Yerli aşı konusunda sıralanacak başka gelişmeler de var. Faz 1 insan çalışmalarına başlayan bir inaktif aşıyı, faz 1 çalışmalarına geçmek için birkaç güne ihtiyacı olan bir başka inaktif aşıyı iki örnek olarak anabilirim. İlaveten şu gelişme de son derece dikkate değerdir. Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Kovid aşısı denilen bu aşının da çok yakında faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu girişimi sonuçlanırsa bu, dünyadaki ilk intranazal Kovid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan sadece 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek."
Fahrettin Koca ayrıca 18 milyon dozun üzerinde aşı ithal edildiğini, önceki gün 10 milyon doza tekabül eden dolumu ülkemizde yapılacak aşının de Türkiye’ye ulaştığını bildirdi.