Yıkıntılar arasında 'küçük' kahkahalar

Depremlerin hasarlarının çocukların omuzlarında bıraktığı yük tarif edilemiyor... Depremzedelerin yaşam alanına kurulan oyun alanında yaşları değişiklik gösteren çocukların kimi ebeveynini, kimi oyuncaklarını, kimi sıcak evini ama hepsi de 6 Şubat'tan önceki yaşamını arıyor...

Yaraların sarılması için bölgeye gelen gönüllüler çocuklarla oyun alanında gün boyu vakit geçiriyor. Gönüllüler bölgedeki dayanışmanın her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Çocuklarımızın kahkahalarıyla iyileşeceğiz.” dedi.

Antakya'da bir süpermarketin önündeyiz. Burası depremzedelere yardım amaçlı kurulmuş bir alan haline getirilmiş. Gönüllüler vatandaşlara yardımcı olmaya çalışıyor. Çocuklarla da bu alanda ilgileniliyor. Resimler, boyamalar yapılıyor. Yurdun dört bir yanından gelen oyuncaklar burada toplanıyor. Diğer şehirlerdeki çocuklar da yaşıtları için buraya oyuncaklarını gönderiyor. Depremzede arkadaşlarıyla paylaşmayı öğreniyorlar... Bazı oyuncaklarda küçük notlar da var...

HADİ PARTİ VAR!

Alanda görevli gönüllülerle konuştuk. Çocuklarla ilgilenen Ayşe Aydın, gün boyunca neler yaptıklarınıanlattı: “İnsanların ihtiyaçlarını canı gönülden karşılamaya çalışıyoruz. Çocukların psikolojik desteğe ihtiyacı var. Türkiye'nin her yerinden gelen yardımların içinden oyuncakları seçtik. Çocuklar için neler yapabiliriz dedik ve küçük bir kulüp oluşturduk. Dans ediyoruz, resimler yapıyoruz, legolarla oynuyoruz, elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Her gün belli saatlerde çocuk kulübümüz başlıyor. 'Parti var' diyoruz ve hemen çocuklar buraya toplaşıyor. Meyve suyu, kek, çikolata molamız oluyor. Yarışmalar düzenliyoruz. Çocuklar şu an için mutlular. Biz de mutlu oluyoruz. Bunu sürekli yapacağız.

OYUNA İHTİYAÇLARI VAR

“Çocukların oyuna ihtiyacı var. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Çok güzel bir dayanışma var. Burası aynı zamanda bir yaşam alanı, çocukların eğlendiği bir alan kurulması da güzel o nedenle. Türkiye'de her bir evden arkadaşlarımız var. Hepimiz gönüllüyüz. Hiçbirimiz birbirimizi tanımıyorduk. Şu an inanılmaz koordine olmuş durumdayız. Kimimiz çocukları eğlendiriyor, kimimiz yemek dağıtıyor, kimimiz yemek yapıyor, kimimiz erzak hazırlıyor... Yardımlar için teşekkür ediyoruz. İnanın her biri çok kıymetli.”

MİMİ TEYZE ANNEMİ ÇAĞIRALIM...

Ekipteki bir diğer isim ise Münevver Dündar. Çocukların seslenişiyle “mimi teyze”. Dündar gözlemlerini ve yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bu konuda çok konuşamıyorum. Çocukların gözünde korku görmek istemiyoruz. İki gün boyunca hiç yemek yemediğini söyleyen bir çocuğumuz geldi... Köyden gelmişler mesela. Bir an önce yemek yemek istiyor. Anneye babaya dedim ki etkinlik yapacağız. Çocuğun gözlerinde çiçekler açıyor. Bu şehir matem kokuyor. Çocukların kahkahalarıyla inşallah iyileşmeye çalışacağız. Onlar varsa biz varız. Çocuklar zaten bizim geleceğimiz. Biraz önce küçük bir kızımız var. Tuvaleti geldi. Hadi gidelim tuvalete dedim. Anneyi çağıralım. Anne yok.... Hayat duruyor yani orada.”

Sonraki Haber