Yıldırım: Davutoğlu görevden alınmadı, aday olmadı
Başbakan Binali Yıldırım, selefi Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden almadığını belirterek, "Davutoğlu, Ahmet Bey, olağanüstü kongreye gitti. Parti olağanüstü kongreye gitti ve aday olmadı. Aday olmayınca, seçim yapıldı. Bakın ben o seçimde 1405 delegenin oyunu aldım, AK Parti tarihinde en yüksek oy" dedi.
Başbakan Yıldırım, FOX TV'de 'İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat' programına konuk oldu.
Mevcut sistemde cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulu'nu onaylamaması halinde herhangi bir müeyyidenin olmadığına değinen Yıldırım, hükümetin kurulmasının ardından cumhurbaşkanının başbakanı görevden alamadığını söyledi.
'AK PARTİ TARİHİNDE EN YÜKSEK OYU ALDIM'
Program sunucusunun "Bizde aldı, Davutoğlu'nu aldı bence" sözlerine Yıldırım, "Nasıl alır ya, sen nasıl böyle düşünürsün. Davutoğlu, Ahmet Bey, olağanüstü kongreye gitti. Parti olağanüstü kongreye gitti ve aday olmadı. Aday olmayınca, seçim yapıldı. Bakın ben o seçimde 1405 delegenin oyunu aldım, AK Parti tarihinde en yüksek oy" karşılığını verdi.
Yıldırım, işin bütün taraflarıyla ele alınmaması durumunda yanlışa düşüleceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Çok açık söylüyorum. Bir kere yetkiler veriliyor, sorumluluklar da veriliyor, denetim mekanizması da orada. Yetkiyi verirseniz, sorumlu tutmazsanız bugünkü durum olur. Hem yetkiyi hem sorumluluğu veriyorsunuz. Dolayısıyla sorumluluğu alan yetkiyi de ona göre kullanır. Eğer sorumluluğunuz yoksa o zaman yetki kullanmakta sınır tanımazsanız, daha da genişletebilirsiniz. İşte bu sistemin güzel tarafı sorumluluğu da beraberinde getiriyor, sadece cezai sorumluluk getirmiyor, aynı zamanda siyasi sorumluluk da getiriyor, aynı zamanda hukuki sorumluluk da getiriyor."
'MÜSTEŞARIMI 3 AY ATAYAMADIM'
Yıldırım, cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan anlaşmazlıkların krizlere neden olduğunu vurguladı.
Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Eski Başbakan Bülent Ecevit arasındaki anayasa kitapçığı tartışmasının ekonomik krize neden olduğunu anımsatan Yıldırım, "Sizin döneminizde de kriz oldu mu?'' sorusuna şu karşılığı verdi:
"Bizim dönemimizde de atamalarda oldu. Bazı kanunların geri gönderilmesinde oldu. Ben müsteşarımı 3 ay atayamadım, önünde durdu, onaylamadı, gönderdiğimiz kararnameler geri geldi. Biz bu krizleri biraz sineye çektik. Biz zaten ekonomik krizden çıkmış bir ülkeyi kalkıp tekrar kavga ederek, sürtüşerek bir yere varamayız. Biraz sabrettik, kararlılıkla işin oluruna baktık ama kriz devam etti. Buradaki sorun şu, millet iradesine dayanmayan hiçbir sistem başarılı olamaz, kalıcı olamaz. Darbelerden sonra anayasalar oluşturulduğu için, bu sistemin işlememesi için bir gizli kuvvet var sanki…"
'ERDOĞAN'LA ÇİFT BAŞLILIK YAŞADINIZ MI?'
"Siz Cumhurbaşkanı ile çift başlılık yaşadınız mı?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, "Bizim kişisel ilişkilerimiz bu görevlere gelmeden de vardı. Biz 70'li yıllardan beri beraberiz, birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Mesele kişiler değil ki sistemden kaynaklanıyor. Sistem iki başlılığı tanımlamış, sistem 2 tane irade tanımlamış, bu iki iradeden biri gücünü kullanmaktan vazgeçecek. O da tabi vatandaşın verdiği yetkiye sahip çıkmamak anlamına geliyor. Halbuki devlette işlerin yürümesi için iradenin tek olması lazım, irade olmayan yerde idare olmaz" cevabını verdi.