Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker: Hiçbir market zam yapmadı

RECEP ERÇİN

Türkiye'de bisküvi denilince akla ilk gelen markalardan bir Ülker'dir. Ülker Ailesi'nin yönettiği Yıldız Holding ise çeşitli ülkelerde yaptığı satın almalarla küresel bir dev haline geldi. Yıldız satın almaların sonucunda ipin ucunu kaçıran Holding bir borç yapılandırmasına gitti. İşte Yıldız Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker ile Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Mehmet Tütüncü gelişmelerle ilgili bilgi aktarmak üzere basın mensupları ile sohbet toplantısında bir araya geldi. Haliç'teki özel bir mekandaki sohbette asıl işi gıda olan şirketin yöneticilerine enflasyon ve gıdadaki fiyat hareketleri soruldu. “2 liralık elma markette neden 8 liraya satılıyor?” diye sorulunca Ali Ülker anlattı: “2 liralık elmayı keşke bulabilsek öyle bir elma yok. O elma genelde yere dökülen, ayrılan ve sıkıma giden elmalardır. En düşük fiyatı alıp marketlerdeki en yüksek fiyatlar karşılaştırırsanız aradaki farkı bulursunuz. Ama sözleşmeli tarım yaygınlaştı. Tüccar bazen gübresini, ilacını vs. hepsini avans olarak veriyor. Yani 2 lira maliyet zaten baştan oluşuyor.”

ZAMLAR BİR YERE KADAR BASKILANABİLDİ

“Ondan sonraki 2 lira da üzerine çiftçinin satış fiyatı oluyor. Etti 4 lira. Bunun hale girmesi, toplanması ve nakliyesi 1 lira desek. Halden İstanbul’a 2 liraya geldiğini göz önüne alsak. Etti size 7 lira.” diyen Ülker, “1 lira da marketlere dağıtım maliyeti olsa etti 8 lira. Market 10 liraya satıyorsa yüzde 25’le satıyor diyelim. Marketin giderinin yüzde 20 olduğunu hesaplarsak kaldı yüzde 5. İşte hesap bu kadar basit.” ifadelerini kullandı.

Ülker ayrıca, "Hiçbir market zam yapmadı. Aldığınız üzerine ilave bir fiyat koyarak satmadı. Biz 90 liraya alıp 100 liraya satıyorduk. 100 liraya aldığımızı 110 liraya satıyoruz. 90'dan 100'e giderken yüzde 11 marj varken, 100'den 110'a giderken yüzde 10 marj var. Üzerine koyduğumuz brüt kârımızı yıllar geçtikçe ve verimlilik arttıkça geri çekilmiş. Üreticinin girdileri artarsa ve üretici bize gelip 'fiyatı artırmak zorundayım' dediği noktada bir yere kadar üretici ve sanayiciyi zam yapmaması noktasında ikna ediyorsunuz. Bir yerden sonra hayatını devam ettirmek için onların da önünü açmanız, tedarikçilerinizi batırmamanız gerekiyor. Marketler zam yapmadı, marjlarından fedakarlıkta bulundular." diye konuştu.

FİYATI 'AYŞE TEYZE' BELİRLİYOR

Marketlerin açıkladıkları yüksek ciro ve kârlara dikkat çekilmesi üzerine ise Ülker, “Bu kârlar olmak zorunda. Bin tane mağaza açacaksanız bunun yatırım maliyeti var. Yılda 5 bin kişi istihdam ediyorsan bunları da arayıp bulup adapte etmen gerekiyor ve yeni açılan her mağaza da hemen para kazanmıyor. Müşteri çekene kadar böyle. Vatandaşımız şunun gayet iyi farkında; 2021 yılında üç harflilerin fiyatları piyasa ortalamasının yüzde 7-8 altında. Rekabet Kurulu’na yaptığımız savunma da buydu. Fiyatların aynı olmasının sebebi Ayşe Teyze’dir. Ayşe Teyze tüm seçeneklere bakıyor. Artık internetten de bakıyor. Fiyat mukayesesi yapıyor. Bu anlaşmadan değil, olabilecek en düşük fiyat seviyesinden piyasa hareket ediyor. Yani ortak fiyat oluşuyorsa bundan en düşük fiyat hedeflendiğinden oluyor. Niye? Piyasanın liderine bakılıyor genelde. O, fiyatı zaten düşük tuttuğu için marketler de olabilecek en düşük seviyeye getiriyor. Yağ, un, süt şeker fiyatları aynı. Neden? Çünkü Ayşe Teyze çok akıllı 50 kuruş - 1 lira farkı affetmiyor. Yakalıyor. İnsanlarda fiyat hassasiyeti arttı son dönemde.”

ENFLASYONDA İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖRNEĞİ

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, dünya ve ülkemizdeki yüksek enflasyona ilişkin soru üzerine İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'nın durumuna işaret ederek yanıt verdi. “Çuvalla para götürüp ekmek alıyorsunuz.” örneğini veren Ülker, şunları söyledi: “Türk insanı daha önceki nesillerde enflasyonla yaşamaya alışık. Parayı elde tutmak kayıptır, bugünden harca! Böylece tasarruf azaldı, harcama erkene çekildi, uzun vadeli alımlar kısa vadeye döndü. Kendimizi sokağa attık. Pandemi döneminde bisküvi satışları azaldı, çikolata arttı. Bisküvi sokakta yenen bir atıştırmalık. Sosyalleşme başlayınca satışlar arttı. Çikolata da geriye gitmedi. Eskiden bir lirayı aşmazdık. Beş liralara geldik.” Ülker, buğday ile ilgili sıkıntılara da değinerek, “Elimizde yeterli buğday stoğumuz var. Bu sene iç tedarikten sıkıntı beklemiyoruz ama çiftçimizin artan maliyeti ve ve fiyatlar var.” diye konuştu.

FABRİKA SATIP BORÇ ÖDEDİ CİROYU 10'DAN DÜŞÜRMEDİ

Yıldız Holding 72 bin çalışana sahip. Cirosu da 100 milyar TL. Ali Ülker, son beş yılda 7 milyar lira yatırım yaptıklarını söyledi. Şirket bu yıl 2.5 milyar TL yurt içi yatırım hedefliyor. Peki borç durumu ne oldu? 2018'de 6.5 milyar dolarlık borcunu yapılandırmak için bankalarla masaya oturan Yıldız Holding, borcunun ana parasını 1.7 milyar dolara indirdi. Ali Ülker, bunu varlık satarak başardıklarını aktardı. Buna göre tesislerin satışından 1.8 milyar dolar, Godiva'nın Asya'daki bazı lisans haklarının satışından 3.1 milyar dolar gelir sağlandı. Bu para borç ödemesine gitti. Ülker, “Büyük satın almalar borcu tetikledi. Devalüasyon ve faiz artışından dolayı sepetteki denge bozuldu.” dedi ve ekledi: “Daha satacak şey çok.”

ELDEN ÇIKARILAN ŞİRKETLER

“Türkiye’deki bankalara borçlarımızı vaktinden önce ödeyerek ülkemizin finans sistemini desteklemeye devam ettik.” diyen Ülker, “Med Gıda, Aktül Kağıt, Kellogg, Ak Alev, Sebat, GODIVA’nın dört ülkedeki (Japonya, Güney Kore ve Avustralya perakende ve dağıtım ağı, Yeni Zelanda Pazar geliştirme hakkı) operasyonları, Özen, Della, Nesos, Unmaş, Kümaş, İçecek Grubu, Propak, Cafe Crown ve Pendik Nişasta” gibi varlıkları odaklanma stratejisi kapsamında ellerinden çıkardıklarını açıkladı.

'ÇORBA FABRİKASI GİTTİ EN ÇOK ONA YANARIM'

Odaklanma dönemi öncesinde ellerinde 82 fabrika olduğunu bugün itibarıyla sayının 46'ya düştüğü bilgisini veren Ülker, buna karşın geçen yılki cirolarının dolar bazında 10 milyar dolarda kalmaya devam ettiğini sözlerine ekledi. Ülker, “Çorba fabrikası gitti en çok ona yanarım. O gidince sonbaharda turşu kurmak zor oldu. Bulyon fabrikası vardı. Çok güzel kokuyordu. Sattığımız bütün tesisler hala üretim yapıyor.” dedi. Holdingin 2017 yılında Türkiye’de 39 bin 458 olan çalışan sayısın da 2022 yılında 61 bin 884 kişiye yükseldiğini kaydeden Ülker, “Bu sayı sadece Türkiye’de yüzde 57’ye varan istihdam artışı demektir. Yurt dışı çalışan sayımız 15 bin kişidir.” bilgisini verdi.

Sonraki Haber