30 yıllık TTK mühendisinden dört soru

Maden mühendisi Ali Kıranğ, maden ocağındaki patlamanın aydınlatılması için geçmişe dönük tüm verilerin incelenmesi gerektiğine dikkat çekti. Madende anlık gaz oranlarını ölçen cihazların incelendiği, takip sistemindeki akışa ilişkin soru işaretleri üzerinde durulduğu öğrenildi.

Bakanı Dönmez, sürece ilişkin yaptığı bilgilendirmede 18.05'te emniyet amaçlı elektiriğin kesildiğini, 18.09'da ise hava metan oranının 1,69 olarak ölçüldüğünü bildirdi. Dönmez, 18.09'dan sonra kayıt alınmadığını paylaştı.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlamaya ilişkin soruşturma 6 savcı tarafından sürdürülüyor. 41 madencimizin şehit olduğu olayla ilgili savcılık soruşturmasında; patlama öncesinde olağan dışı bir durum, anlık gaz oranlarını ölçen sensörlerde bir hareketlilik, erken uyarı sisteminin devrede olup olmadığı gibi sorulara yanıt aranıyor. Dün madendeki yangını tamamen söndürmek için de çalışmalar sürdü. Öte yandan TTK Armutçuk Müessesesinden gelen tahlisiye ekipleri de gaz tüpü ve maskeleriyle indikleri ocak içerisinde belirli aralıklarla gaz ölçümleri yaptı.

KAZA GÜNÜ EN YÜKSEK METAN ORANI 1,69

Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre anlık gaz oranlarını ölçen cihazların verilerinin tamamına el konuldu. Uzmanlar cihazlara ilişkin incelemelerini sürdürüyor. Olaydan önce takip sistemindeki akışın tamamen kesildiği ihtimali de değerlendiriliyor. Maden ocağındaki metan gazı birikiminin yüzde 5 olmasıyla patlamanın meydana geldiği belirtildi. Maden ocağında metan gazı seviyesinin yükselme trendinde olduğu, kaza günü ölçülen en yüksen değerin yüzde 1.69 olduğu kaydedildi. Maden yöneticilerinin, mevzuata aykırı şekilde gaz boşaltma, madenin tahliyesi gibi tedbirlere başvurmama gibi bir ihmallerinin olup olmadığı da araştırılacak. Metan gazı oranı yüksek olmasına rağmen çalışmaya devam edilmişse, kimin inisiyatif aldığı üzerinde durulacak.

'SİSTEM SORUNUNUN İKİ NEDENİ OLABİLİR'

TTK'da 35 yıl görev yapmış emekli maden mühendisi Ali Kıranğ'a yanıt bekleyen soruları yönelttik. Kıranğ; ocaklarda metan, karbonmonoksit gibi gazların ölçümü için olan sensörlerin, izleme ekranlarından takip edildiğini belirterek "Bu madende 14 Ekim'de 18.15'e kadar durum izlendi mi? Grafikler çıktı mı?" diye sordu. Takip sistemine gelen bilgi akışnın kesilmesi olasılığına ilişkin "Takip sistemine bilgi akışının kesilmesi iki nedene dayanır. Sensörlerde bir arıza olmuştur, çünkü ocaklarda elektrik kesintisi olmaz. Kesildiği an mazotla çalışan jenaratörler devreye girer ve elektrik akımı devam eder. İkinci olarak, onu takip eden insan ilgilenmemiş, gerekli duyarlılığı göstermemiş olabilir. Bunların hepsi olasılık dahilinde. Bir de sadece o gün ve saatte değil, her gün izleniyor. Geriye doğru 1 aylık izlenimler nasıldır?" değerlendirmesinde bulundu.

SON 10 GÜNE BAKILMALI

1,69 olarak ölçülen metan gazına ilişkin de "Gaz, 1,5 seviyesine geldiğinde ocaktaki bütün elektrikli mekanizasyonlar stop eder. Yüzde 2'yi geçtiği zaman insan çalışmaz, tahliye edilir. Hemen yeryüzüne çıkmalılar. Burada, son verilere bakarak gaz oluşumu bu seviyelere çıkmış mı bir hafta 10 gün içinde bunlara bakmak gerekir." dedi.

'RAPOR DEFTERLERİ İNCELENMELİ'

Ani bir sıçrama ihtimalinin nasıl oluşabileceğine ilişkin konuşan Kıranğ, şunları söyledi: "Biz madencilikte gaz degajı diyoruz. Gazlı ocaklarda (içeriğinde metan gazı, CO, CO2 bulunan) bir damar varsa, ki derin kotlarda bu içerik artar, içeriği artar, kömür arımlarına sondaj yapılmalı. Böylece, 4-5 metre ileride gaz oluşumu var mı öğrenilebilir. Bu da sadece dışarıdaki takip odasında izlenmez. Daimi nezaretçiler vardır. Bunlar işçilerin çalışacağı tabanda, ayakta vs. giderler gaz ölçümü yaparlar. Riken denen bir cihaz kullanılır. Eğer dışarıda bu izlenir de ocak durdurulmazsa, nezaretçinin de işçileri tahliye hakkı vardır. Amirlere bildirerek 'Burada metan oranı yüzde 3'ü bulmuş, ben işçileri burada çalıştırmıyorum.' diyebilir. Bu da her gün rapor defterine işlenmek zorundadır. Bu rapor defterleri de incelenmelidir."

KÖMÜR TOZUNA DİKKAT ÇEKTİ

Kıranğ, ocaklarda bazen kömürü gevşetmek için atılan dinamitlerden önce ölçüm yapılması gerektiğinin altını çizdi. Kıranğ, "İş güvenliği nezaretçileri patar atılmadan önce ölçüm yapmışlar mıdır?" dedi. Üretim yapılan panonun kömür tozu içeriğinin de önemine dikkat çeken Kıranğ, "Grizu bir yerde patlar biter. Ortama kömür tozu yayılmışsa alev topu gibi patlayarak gider. Nitekim orada da böyle olmuş." diye konuştu.

‘BU BİLGİLER SİLİNMEZ, ÇİZİLMEZ’

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Amasra Müessesesinde meydana gelen kaza gündemiyle olağanüstü toplandı. GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Yeşil, “Bir gazetecinin “Gaz izleme ile ilgili sorun olduğu söyleniyor. İhmal var mı?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Kamuoyunda birçok bilgi dolaşıyor. Takip sistemlerimiz bizim bütün ocaklarımız da var. Bugün sadece Amasra’da değil TTK’nın bütün ocaklarında gaz takip sistemi var... Bütün makinalarımız anti grizu makinalardır. Makinalar metana duyarlıdır. Ocaklardaki elektrikli cihazlarımız antigrizu özelliklidir. Metan seviyeleri yüzde 1-1.5 seviyelerine ulaştığında ocaktaki bütün elektrik sistemleri anında kesilir. Yüzde 2 civarına geldiğinde de ocağı terk etmek zorundayız. Bu bütün madencilik kurallarında vardır. Bunu madenci arkadaşlarımız bilir ve eğitimleri sürekli verilir. Sensörlerin okuyup okumadığı konusunda uzman arkadaşların yapacağı çalışma sonucunda aydınlanacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın, bu bilgiler silinmez, çizilmez. Bunlar kayıtlıdır ve saklanması mümkün değildir. Adalet Bakanlığımız 6 savcımızı görevlendirdi. Bizlerde bu konunun takipçisiyiz.”

'İŞÇİ AZLIĞININ RİSK OLDUĞUNU ÖNCEDEN BERİ SÖYLÜYORUZ'

Bir gazetecinin “İşçi eksikleri ihmal sebebi midir?” sorusuna cevap veren Genel Başkan Hakan Yeşil, “Bunu uzun zamandır dile getiriyoruz. Yerin altında bir çalışma hayatı var. Bu yapılacak işlerin kimler tarafından ne kadar işçiyle yapılacağı belli. Biz bunu yıllardır belirtiyoruz. İşçi sayımızın istenilenden düşük olduğu ve bunun iş sağlığı ve güvenliği konusunda riskler yaratacağı konusunda bir sürü açıklamalarımız var. Tabi bu tespit edilmiş bir gerçek. Sağlıklı bir şekilde yerin altında çalışmak istiyorsak işi kim yapacaksa nasıl yapılacaksa o kadar işçiyle çalışılması lazım. Uzun yıllardır beri işçi açıkları bizim eksikliğimiz. Bu konuda taleplerimizi gerekli yerlere ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Şu an uzman personel araştıracak inceleyecek kamuoyuna bir açıklama yapacak. Bizler de hep beraber bunu takip edeceğiz.” dedi.

Sonraki Haber