Yücel Paşmakçı-9: 'Derleme için duyguları paylaşman gerekir'

Değerli hocamızla söyleşinin son bölümünde 'Bağa girmiş bağ budanmış' türküsünün derleme sürecini dinliyoruz. Paşmakçı'nın derlediği yüzlerce türküden bir kaçını da siz değerli okurlarımızın dikkatine sunuyoruz

Yücel Paşmakçı ile söyleşimizin sonuna geldik. Hocamız yaşayan bir tarih, büyük bir değer, bir derya… Defalarca söyleşi yapsak yazacaklarımız bitmez… Derlediği türküleri de saymakla bitiremiyoruz. Gönül isterdi ki bütün türküleri bu sayfadan sizlere ulaştıralım. Anadolu ezgilerini gün ışığına çıkarmak için adeta türkü avcılığı yapmış Paşmakçı hocamızın dört yüz derlemesi arasından çok zorlanarak seçtiğimiz “Türkü Sepeti” hazırladık. Sepetin içinde neler var neler…Gelin birlikte bir göz gezdirelim.

Birinci türkümüz, Tekirdağ Şarköy yöresinden bir sevda türküsü “Bağa girmiş bağ budanmış.” Türkümüzü, TRT’nin yetiştirdiği en nadide seslerden Muzaffer Akgün seslendiriyor.

İkinci türkümüz,Azeri bir aşk türküsü “Özüne Özüm Kurban”. Türkümüzü TRT’nin yetiştirdiği en güzel seslerden Ülkü Beşgül seslendiriyor.

Üçüncü türkümüz, Sivas Divriği yöresine ait bir sevda türküsü “Dam üstünde çul serer”. Türkümüzü TRT’nin yetiştirdiği unutulmaz seslerden Turan Engin seslendiriyor.

Dördüncü türkümüz, Trabzon, Beylikdüzü yöresinden bir aşk türküsü “Gül hanım dedikleri.” Bu türkü TRT’nin en güzel seslerinden İbrahim Can ile bütünleşti…

Yücel Paşmakçı, "Bağa girdim, bağ budanmış" türküsünün derleme sürecini şöyle anlatıyor: "1972 senesinde benim bacanağım Şarköy’de inşaatçılık yapıyordu. Dedi ki bir buçuk dönümlük bir arsa var, altı yedi kişi bir olun size orada küçük ev yapayım. Evleri yaptılar. Oraya gittim. Baktım Selanikliler var. Nüfusu altı bin beş yüz. Onlardan türkü bulacağımı ümit ediyor, soruşturuyordum bir yandan. Bana hep yukarı mahalleyi tarif ediyorlardı. Düğünlerde falan çalıyorlarmış. Benim derdim o değil ki. En sonunda dediler ki burada bir keş Hasan var. Sabah altıda başlıyor içmeye, gece yatıncaya kadar devam ediyor. Bir de meyhanesi var. Meyhanede yiyecek hiçbir şey yok ama duvarları şarap dolu. Kemanı da dizinde çalıyor. Samsunlu bir bağlama çalan da gelmiş oraya. Memurdu galiba. İkisi beraber mütemadiyen her gün çalıyorlar. Ben de kapısının önünden geçiyordum. Baktım ki meyhaneden melodi sesleri geliyor. Girdim bir masaya oturdum. Ben şarap içmem ama mecburen şarap da söyledim. Bunların arkası bana dönüktü. Bir ara dükkan sahibi döndü bana bir baktı. Neredeyse beni kovacak. Hiç sesimi çıkarmadım tabi. Bir gün arabanın arkasına sazı koydum. Teybi de koydum, meyhaneye gittim. Yine bu ikisi çalıyor, söylüyorlar. Ayrı bir masaya oturdum. Biraz sonra ben de sazı çıkarttım. Onlarla beraber çalıyorum, söylüyorum. Hemen döndüler ve sandalyelerini çektiler yanıma. Tabi benim TRT’den olduğumu bilmiyorlardı. Hemen teybimi çalıştırdım. Küçücük meyhane bir doldu. Tıklım, tıklım. Elli altmış kişi. Ne oyunlar, neler, neler. Açtım teybi hepsini aldım. Bu türkü de onlardan biri. Türkü derlemede bu bir yaklaşım. Hadi bakayım söyle de alayım falan değil tabi. Onlarla o duyguları paylaşman gerekiyor. Bana ters bakanlarla sonradan can ciğer ahbap olduk."

Gelecek hafta: Yücel Paşmakçı’dan bir sepet türkü…

1. TÜRKÜ: BAĞA GİRDİM BAĞ BUDANMIŞ

Türkünün Sözleri

Bağya Girdim Bağ Budanmış

Bağya Bülbül Dadanmış

Onbeş Yaşında Da Nazife De Hanım Kimlere Aldanmış

Çıktım Şarköy'ün Yoluna

Sıra Sıra Zeytinler

Onbeş Yaşında Da Nazife Da Hanıma Yazık Ettiler

O Tepeden Bu Tepeye

Oyun Olur Mu

Onbeş Yaşında Da Nazife De Hanıma Doyum Olur Mu

Bağya : Bağa
Yöresi-Tekirdağ-Şarköy
Kaynak Kişi Mustafa Karayer
Kaynak Kişi: Mustafa Karayer
Derleyen ve Notaya alan: Yücel Paşmakçı
Makamsal Dizi: Hicaz
Konusu-Türü: Aşk-Sevda
Ses Genişliği: 8 Ses

Bu türkü kızlar arasında söylenir. O yörede yapılan araştırmalarda, evlenme, sünnet, kına vb. düğün ve eğlencetörenlerinde, bu türkünün de karşılamaolarak oynandığı söylenmektedir.

Karşılama, Trakya ve Tekirdağ'da çiftlerin karşı karşıya oynadıkları hızlı başlayıp hızlı bitirilen bir oyundur.

HİKAYESİ

Uzun yıllar önce Tekirdağ, Şarköy’de Nazife ve Hasan adlı iki genç vardır. Birbirlerine sevdalanırlar. Nazife, lakabı Gönde olan Hasan Akgün’e, kaçar. Gönde Hasan daha askerliğini bile yapmamıştır. Hasan zamanı gelir ve mecburen askere gider. Nazife yalnız kalır, Hasan’ı beklemeye başlar. Başlar ama Hasan’ın annesi Nazife’yi istemez. Daha önce kaçtığında da kızı kabul etmek istemediler. Ama oğulları kızı kabul ettiği için bir şey diyemediler.

Annesi Hasan’ın yokluğundan faydalanır ve Nazife’ye:

“Git annenin evine. Hasan gelince biz seni geri çağırırız.” der. Nazife boynu bükük annesinin evine geri döner.

Hasan’ın ailesi kızı ailesine göndermişler bir daha geri çağırmazlar.O dönemde askerlik 4-5yıldır. Yıllar sonra Hasan askerliğini bitirip ve evine geri döner. Nazife’yi sorar. Çok geç kalmıştır. Ailesi Nazife’yi Malkara, İnecik Köyüne gelin verir.

KAYNAK KİŞİ: MUSTAFA KARAYER

1945 yılında Şarköy'de, Selanik göçmeni bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelir.

Mustafa Karayer ilk sanat eğitimini de bülbül gibi ninni söyleyen annesinden alır. Amcası keman, dayısının tambur çaldığı bir evde büyür. Altı yedi yaşlarına geldiğinde düğünlerde halay başı çeker hale gelir. 1965 yılında Şarköy’ün ilk Bando takımını kurar. 1967 de askere trompet ustası olarak gider. Piyade bandosunda bir yandan trompet çalar bir yandan da usta-çırak ilişkisi içinde müzik bilgisini arkadaşlarına aktarır. O kadar iyi müzisyendir ki kromatik seslerden dolayı icrası çok zor olan İzmir Marşı'nı trompetle çalar.

1970 yılında iki değerli TRT sanatçısı Yücel Paşmakçı ve Tuncel İnan'la tanışır. Yücel Paşmakçı ile birlikte saha çalışması yaparak onlarca türküyü ve halk oyununu TRT arşivine kazandırırlar.

2. TÜRKÜ: ÖZÜNE ÖZÜM KURBAN

TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

Özüne Özüm Gurban

Gözüne Bu Gözüm Gurban

Sözüne Sözüm Gurban

Yar Geldi Yar Geldi Yar Geldi

Bağlantı:

Elinde İpek Desmal Dede Gurbanın Olam

Çekmişem Hasretini Derdini Möhnetini

Bu mudur Yoksa Hayal

Yar Geldi Yar Geldi Yar Geldi

Oduna Çok Yanmışam

Başına Çok Dolanmışam

Yoluna Dayanmışam

Yar Geldi Yar Geldi Yar Geldi

Bağlantı

Gitme Menden Uzağa

Salma Könlümü Firağa

Sevdiğim Ağil Ola

Yar Geldi Yar Geldi Yar Geldi

Bağlantı

Öz: Kendi
Od: Ateş
Akil: Ağil: Akılfirak: Ayrılık, Hüzün: Gam
Desmal: Mendil
Möhne : Mihnet: Zahmet, Eziyet, Gam: Keder
Yuku: Uyku
Yöresi Azerbaycan
Kaynak Kişi: Handan Uysal
Derleyen: Plaktan yazıldı
Notaya Alan Yücel Paşmakçı
Makamsal Dizi: Uşşak
Konusu-Türü: Aşk-Sevda
Ses Genişliği: 10 ses

3. TÜRKÜ: DAM ÜSTÜNDE ÇUL SERER

TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

Dam Üstünde Çul Serer

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Bilmem Bu Kimi Sever

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Bunun Bir Sevdüğü Var

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Günde On Çeşit Giyer

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Şunu Bana Verseler

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Cihana Bildirseler

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Gitsem Yarin Yanına

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Sabahtan Öldürseler

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Ağ Daşı Kaldırsalar

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Yılanı Öldürseler

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Küçükten Yar Seveni

(Loylu Da Yar Leyli De Yar Loy Loy Loy)

Cennete Gönderseler

(Haleylim Nenni De Gınalım Nenni De Belalım Nenni De Nenni)

Yöresi: Sivas-Divriği
Kaynak Kişi: Aşık Ali Kızıltuğ
Derleyen ve Notaya Alan:
Yücel Paşmakçı
Konusu-Türü: Hüseyni
Konusu-Türü: Aşk-Sevda
Ses Genişliği: 7 Ses

4. TÜRKÜ: GÜL HANIM DEDİKLERİ

TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

(Oy) Gülhanım Dedikleri

Gız Sen Misin Sen Misin

Elalemin Dilinde

O Gadar Güzel Misin

(Oy) Kabadere Yukarı

Ata Vurdum Yuları

Dil Versinde Söylesin

Molla Halil Suları

(Oy) Fidillik Ormanında

Yittim Ufağım Yittim

Ne Ağlayısun Bana

Ben Öymeye Mi Gittim

Yöresi: Trabzon-Beşikdüzü
Kaynak Kişi: Gülhanım Kaya
Derleyen: Kasım Gürsoy
Notaya Alan Yücel Paşmakçı
Makamsal Dizi: Uşşak
Konusu-Türü: Aşk-Sevda
Ses Genişliği: 7 Ses

Sonraki Haber