Yüksek gümrük vergileri enflasyonu artırıyor
Bir yanda kira başta olmak üzere artan maliyetler diğer yanda sahte ürün üreticileri öte yanda rakip ülkelerin üretimi destekleyen politikaları derken Türk ana sanayisi yaya kaldı. Sektör başkanları hammadde ve ara malından alınan yüksek vergilerin makul seviyeye çekilmesini istedi
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya ve Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten dün İstanbul'da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Mevcut ekonomik şartlar altında zafiyet yaşayan sektörlerin toparlanması için bir dizi öneri getirenler başkanlar, taleplerini şöyle sıraladı:
- Türkiye’de dünya ortalamasının çok üstünde seyreden girdi maliyetleri nedeniyle özellikle emek yoğun sektörlerin rekabetçiliği zarar gördü. Hasar daha fazla büyümeden ibreyi tersine çevirebilmemiz için ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranları acilen düşürülmeli. Yan sanayici için gerekirse farklı bir teşvik mekanizması geliştirilmeli.
BAKAN ŞİMŞEK, SAHTEKARLARIN PEŞİNE DÜŞMELİ
- Ayakkabı başta olmak üzere birçok sektörde pazar payını artıran sahte ve kayıt dışı üretimde ödenmeyen vergi ve primler nedeniyle devlet her yıl milyarlarca liralık zarara uğruyor. Kayıtlı çalışan üreticiye, markalara ve Türkiye’nin yurt dışındaki imajına da zarar veren sahte ve kayıt dışı üretimle mücadele daha kararlı bir şekilde yürütülmeli…
- Satışların düşmesine paralel olarak finansman ihtiyacı artan ya da bu zor koşullara rağmen yatırım yapmayı planlayan, teknolojisini yenilemek isteyen firmalar için uzun vadeli ve düşük faizli finansman imkânları geliştirilmeli.
- Fahiş kira artışları er ya da geç ürün fiyatına yansıdığı için enflasyonla mücadeleye zarar vermenin yanında ticari hayatı da sekteye uğratıyor. Dolayısıyla tüm ticari ve sanayi gayrimenkullerde kira artışı ile ilgili düzenleme gözden geçirilmeli.
KİRADA 4 KAT ARTIŞ İSTEYEN VAR!
Toplantıda konuşan BMD Başkanı Sinan Öncel, "Temmuz ayında markalarımızın yüzde 66’sının adet satışı hazirana göre geriledi. Aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markalarımızın oranı ise yüzde 35. Yani hazirandan temmuza geçişte her üç firmadan ikisinin adet satışında, birinin de cirosunda daralma dikkat çekiyor.
"Üye markalarımızın yarıdan fazlasını oluşturan hazır giyim ve ayakkabı kategorilerinde ortalamanın da üzerinde bir gerileme var. Temmuzdan temmuza yıllık değişime baktığımızda ise markaların yüzde 58’inde adet satışlarının düştüğünü görüyoruz. Temmuz 2023’e göre ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markalarımızın oranı yüzde 66’ya ulaşmış bulunuyor.
"Bu tablo söz konusu markaların cirolarındaki artışın giderleri karşılayamadığı anlamına geliyor. 10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Avrupa'dan pahalı hale geldik. Turist harcaması bu yüzden düşüyor." dedi.
VERGİLER KALKARSA AYAKKABI YÜZDE 25 UCUZLAR
TASD Başkanı Berke İçten ise özellikle ayakkabı tarafında ham madde ve ara malına uygulanan yüksek gümrük vergilerine işaret etti. Sektördeki sahteciliğe de dikkat çeken İçten, yabancı markaların sahte ürünlerinin tercih edilmesi yüzünden hem yerli üreticinin kaybettiğini hem de kayıt dışı yüzünden büyük bir vergi kaybı oluştuğunu söyledi.
Ham madde ve ara malı ithalatındaki ek verginin kalkması durumunda fiyatlara yüzde 25 etki edeceğini savunan İçten, yakın zamanda bir sahte perakendecinin tedarikçilerini 800 milyon TL dolandırıp ortadan kaybolduğunu anımsattı. İçten, net ihracatçı olan sektörün nasıl ithalatçı duruma düştüğünü tablolarla anlattı:
"Yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı endüstrisi son iki yıla kadar net ihracatçıydı. 2021’i 512 milyon, 2022’yi 338 milyon dolar artıda kapattık.
"Ancak yüksek maliyet artışlarına paralel olarak sektör yurt dışında pazar kaybederken ithalat adeta patladı. TÜİK verilerine göre 2023’ü 1 milyar 270 milyon dolarlık ihracat ve 1 milyar 400 milyon dolarlık ithalatla tamamladık. Dış ticaret dengemizdeki bozulma bu yıl hızlanarak devam ediyor.
"Bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3,9 dolarlık fiyat farkı oluşuyor. İşçilik ve diğer maliyet kalemlerini eklediğimizde fark çok daha açılıyor. Mevcut kapasitemizle Türkiye’nin ithal ettiği ayakkabıların büyük bölümünü biz üretebiliriz. Bu nedenle küresel markaların ülkemizde üretim yapabilecekleri zemin oluşturulmalı. Söz konusu markalara Türkiye’de sattıkları ürünün belli bir oranını, örneğin yüzde 30-40’ını ülkemizde üretme şartı getirilmeli." diye konuştu.
GİYİMCİ BÖLGESEL ÜCRET İSTİYOR
TGSD Başkanı Ramazan Kaya ise şunları aktardı: "Türk hazır giyim sektörü, küresel piyasalardaki zorluklar ve ülkenin ekonomik koşulları nedeniyle üretimden ihracata kayıplar veriyor. Kamunun destekleyici politikalar geliştirmesinin toparlanma sürecini hızlandıracağına inanıyoruz.
Bu kapsamda kamudan öncelikli beklentilerimiz arasında bölgesel asgari ücret uygulamasına geçilmesi, asgari ücret desteği verilmesi, sektörün 4-5 yıllık dönüşüm sürecini finanse edebilmesi için uygun koşullarda orta vadeli krediler sağlanması, ihracatta özel kur uygulamasına geçilmesi, sektörümüzü etkileyen ithalatta yüksek koruma önlemlerinin kademeli olarak azaltılması ve kaldırılması ile iş gücü maliyetleri üzerindeki SGK yüklerinin azaltılması yer alıyor."