Yunanistan Türk eğitimini yok ediyor! 4 Türk okulunu kapattı

Batı Trakyalı Türkler, bölgede öğrenci yetersizliği gerekçesiyle dört Türk azınlık ilkokulunun daha kapatılmasına tepki gösterdi. Kararın Lozan ile ikili anlaşmalara aykırı olduğunu söyleyen azınlık temsilcileri kaygılı: 'Yunanistan asimilasyon programı kapsamında bu politikaları uyguluyor.'

Yunan devleti 4 Türk azınlık ilkokullunu kapattı. Yunanistan Eğitim Bakanlığı, 18 Temmuz 2024'te yayımladığı kararla, Batı Trakya'da Rodop ilinde Hacıören, Keziren ve Payamlar, İskeçe'de ise Karaköy ilkokulunun kapatılacağını duyurdu.

Kararla birlikte Türk azınlık okulu sayısı 86’ya düştü. Yunan yönetiminin aldığı karar Batı Trakya’da tepkileri de beraberinde getirdi. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) Başkanı Aydın Ahmet, azınlık okullarının öğrenci azlığı ve ekonomik tasarruflar gerekçesiyle kapatılmasının Lozan Antlaşması’na aykırı olduğu söyledi. Ahmet şu görüşleri ifade etti:

YUNANİSTAN OKULLARIMIZI KAPATMAYA DEVAM EDİYOR

“Yunanistan istikrarlı bir şekilde okullarımızı kapatmaya devam ediyor. Bu yılda dört okulumuzu maalesef yitirdik. Okul sayımız 86'ya düştü. 1995 yılında 231 okulumuz vardı. O yıldan bu yana 145 okulumuzu kaybettik.

2000 yılın başlarında ekonomik krize giren Yunanistan eğitim alanında bir takım tasarruflara gitmişti. 9 çocuk altına düşen okulları kapatmaya başladı. Aynı kararı Batı Trakya’daki Türk azınlığının okullarında da uyguladı. Oysa Lozan Anlaşmasına göre bizim okullarımız özel ve özerk. Bu anlaşmaya bakmaksızın bizim okullarımızı da kapattı. Yunanistan, Türk azınlıkla istişare etmeden, kendi çıkardığı yasalara, genelgelere uyarak okullarımızın kapısına kilit vurdu. Yunanistan ne Lozan Anlaşması'na ne de iki ülke arasında yapılmış olan ikili anlaşmalara saygı göstermeden bunları yaptı ve yapmaya devam ediyor.

En acıklısı da Yunanistan kendi vatandaşı olduğu buradaki azınlık insanlarıyla hiçbir zaman diyalog kurmadı, bu konuları istişare etmedi. Tek taraflı çıkardığı kanun ve yasalarla bunları uyguladı ve hayata soktu.”

EĞİTİMİN KALİTESİNİ DÜŞÜRDÜLER

“Türk azınlık okulları ile ilgili bir sorun da eğitimin kalitesinde yaşanıyor. Türkiye mezunu öğretmenlere okullarımızda görev verilmiyor. Yunanistan 1972 ve 77'de çıkarmış olduğu yasalarla Türkiye'de eğitim fakültesini bitirmiş öğretmenlerin çalışmasına müsaade etmedi. 1968 yılında Selanik Özel Pedagoji Akademisi kuruldu. Burada eğittiği kişilere yeteri derecede Türkçe dersi vermediği halde bunları ilkokullarımıza Türkçe öğretmeni olarak atadı. Eğitim kalitesini kendi eliyle düşürdü. Arkasından da ‘azınlık okullarında eğitim kalitesi düştü’ propagandası yapıp çocukların devlet okullarına gitmelerini sağladı. Çocuklar Yunan okullarına gitti. Azınlık okullarında öğrenci sayısının azalmasının ikinci sebebi ise ekonomik krizle birlikte Avrupa göçün olması.”

AMAÇLARI AZINLIĞI ASİMİLE ETMEK

“Yunanistan’ın esas amaç şu; burada azınlığı yok etmenin, asimile etmenin tek yolu azınlık okullarını bitirmektir. Azınlık okulları Türkçe konuşulan, Türk kültürünün yaşatılabildiği yegane okullardır. Siz bu okulları bitirdiğiniz zaman artık azınlığın duyduğu Türk aidiyet duygusunu da bitirmiş olacaksınız. Dolayısıyla bir nevi Yunanistan buradaki azınlık fertlerini asimile etmiş olacak. Yunanistan Türk azınlığı bitirmenin en güzel yolunun önce okullarını bitirmek olduğunu biliyor. O yüzden de azınlık okulları bizim için çok kıymetli”

YASALARA SAYGI BEKLİYORUZ

“Biz Yunanistan’ın bu politikalarına karşı çıkıyoruz. Tepkimizi yasalar çerçevesinde gösteriyoruz. Ama bunun ötesinde Avrupa Birliği ülkesi olan Yunanistan'dan da yasalara karşı saygı bekliyoruz. Bizimle diyalog yolunu ve istişare yollarını araması için temennide bulunuyorum. Her zaman yasalar çerçevesi içerisinde haklarımızı aramaya gayret gösterdik. Bu ülkenin hukuku dışında hareket etmedik. Hukuk içerisinde kalarak mücadele etmeye çalıştık. Bu yönümüzün Yunanistan tarafından da görülmesini arzu ediyoruz artık.”

Yunanistan devletinin politikası Türk azınlık eğitimini bitirmek

OZAN AHMETOĞLU / İskeçe Türk Birliği Başkanı - İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi Encümen Heyeti Başkanı

Özellikle 2010 yılından itibaren okul sayılarımızda sürekli bir azalma yaşanıyor. Yunanistan 9 öğrenciden az olan azınlık okulları kapatılma yoluna gidiliyor. Öncelikle Batı Trakya Türkleri Yunanistan'da yaşayan, nüfusu 120 ile 150 bin arasında olan bir topluluk. Başta Lozan Antlaşması olmak üzere Türkiye - Yunanistan arasındaki ikili anlaşmalarla da azınlık eğitiminin statüsü bellidir. Bizim kültürümüzü ve kimliğimizi koruyabilmemiz için en önemli kurumdur azınlık okulu. Azınlık okulu ve azınlık eğitimi, uluslararası hukuk metni olan Lozan Antlaşması başta olmak üzere, uluslararası hukukun koruması altındadır, garantisi altındadır. Dolayısıyla Yunanistan azınlık okulunun devamını, faaliyetini, çalışmasını garanti altına almak zorundadır. Yunanistan, Batı Trakya'daki Türk azınlık okullarını kapatırken azınlıkla, azınlık kurumlarıyla, eğitim kurumlarımızla hiçbir istişarede bulunmuyor.

ÇELİŞKİLİ UYGULAMALAR VAR

Azınlık okullarıyla ilgili soruna baktığımız zaman Yunanistan'ın çelişkili bir politika uyguladığını da görüyoruz. Bunu nasıl yapıyor? Yunanistan ‘9'un altında öğrenci sayısı olan okulları öğrenci azlığı nedeniyle kapatıyorum’ diyor. Öte taraftan ise İskeçe'nin tek azınlık ortaokulu ve lisesi -bundan 4-5 sene önce 700 öğrenci vardı- eski bir tütün deposunda hizmet veriyor. Son derece yetersiz ve eski bir okul. Mekan yetersiz, sınıflar yetersiz. Orada biz yeni okul binası istiyoruz. Ama bu talep ne yazık ki yıllarca görmezden gelindi. Yani bir yerde bir okulda öğrenci sayısı az diyerek okulu kapatıyorlar. Ama öte tarafta öğrenci sayısı çok okul yetersiz geliyor. Yeni okul binası istiyoruz. O da olmuyor. İşte burada çok ciddi anlamda çelişki var.

Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var. Öğrenci sayısı 9’un altına düşen okul kapatılıyor. Diyelim ki birkaç yıl sonra buradaki öğrenci sayı 9’un üzerine çıkıyor. Ancak bu sefer kapatılan okul tekrar açılmıyor. Okul kapandığı ile kalıyor.

Miçotakis

ATİNA BİZLERİN TALEPLERİNİ DİNLEMELİ

Okullarının kapatılmasının yanı sıra ele almamız gereken başka bir ciddi konu var. Batı Trakya Türk azınlık eğitimi ve azınlık okullarının kalitesinin yıllarca düşürüldüğü, yıllarca altının boşaltıldığı bir manzarayla karşı karşıyayız. Batı Trakya Türk azınlığı yıllarca Yunanistan'dan azınlık eğitimini ve azınlık okullarını geliştirmek, iyileştirmek için kalitesini yükseltmek için haklı birçok talepte bulundu. Birçok istekte bulundu. Bunların hiçbiri bugüne kadar kabul edilmedi. Batı Trakya Türkleri azınlık eğitimiyle ilgili ne istediyse Yunanistan görmezlikten, duymazlıktan geldi. Böyle olunca azınlık okullarının kalitesi düştü. Bir yıpranmanın sonucu olarak azınlık mensubu öğrenciler bu okullardan uzaklaştırılmaya başlandı. Yunanistan devletinin bir politikası bu. Yani okulların kalitesi düşsün, okulların öğrenci sayısı azalsın ve okullar yavaş yavaş kapansın. Bu da ne demek oluyor? Azınlık eğitiminin sona ermesi, azınlık okullarının bitmesi.

Burada amaç bir entegrasyon görünümlü asimilasyon. Azınlık okulları, Batı Trakya Türkünün kültürünü, kimliğini, Türkçesini koruyabilineceği; bunları gelecek nesillere taşıyabileceği en güçlü kurum. Tabii ki buradaki sorunların giderilmesini isteyeceğiz. Buradaki verilen eğitimin kalitesinin arttırılmasını isteyeceğiz. Batı Trakya Türk azınlığıyla Atina'nın, hükümetin oturup konuşması, görüşmesi, istişarede bulunması gerekiyor.

Sonraki Haber