Koç Üniversitesi’nden Çipras'lı mezuniyet!
Yunanistan eski başbakanı Çipras, Koç Üniversitesi'nin Rumelifeneri Kampüsü'nde gerçekleştirilen 30. Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni'ne katıldı. Koç Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde Çipras'ı davet etmesi ve 'şeref doktorası' vermesi tepki çekti.
Aleksis Çipras, Koç Üniversitesi'nin otuzuncu Lisans ve Lisansüstü Mezuniyet Töreni'ne konuk konuşmacı olarak katıldı. 1488 öğrencinin katıldığı törende Koç Üniversitesi, Çipras'a "şeref doktorası" verdi.
'ÇİPRAS'IN NE İŞİ VAR?'
Koç Üniversitesi'nin, "konuk" olarak Çipras'ı tercih etmesi ise sosyal medyada tepki çekti.
Sosyal medya kullanıcıları, "Çipras'ın Koç Üniversitesi Mezuniyet Töreni'nde ne işi var? Çipras, Türkiye'nin en başarılı gençlerine nasıl bir rota çizebilir? Koç Üniversitesi, törene davet edecek bir ilim ehli bulamamış mıdır?" diyerek Koç Üniversitesi'ne tepkilerini dile getirdiler.
'HANGİ İLKELERİ SAVUNDUĞUNUZU DÜŞÜNMELİSİNİZ'
Törende konuşan Çipras, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bir şeyleri değiştirme gücüne sahip olmanın elbette zorlukları vardır. Hayattaki amaçlarınızı gerçekleştirmek elbette önemlidir. Ancak, zorlukların en büyüğü sahip olduğunuz gücü nasıl kullandığınızdır: Başkalarını dinleyecek sabrı gösterecek misiniz? Başarısızlıklarınızı kabul edecek cesaretiniz olacak mı? Kendinizden daha zayıf olanlarla dayanışma içine girebilecek misiniz? Pek çok kez başarılı, pek çok kez de başarısız olacaksınız. Etrafınızdaki dünya değiştikçe nasıl gelişim göstereceğinizi ve hangi ilkeleri savunduğunuzu her zaman düşünmelisiniz."
NAZIM HİKMET'Lİ 'DOĞU AKDENİZ' MESAJI
Konuşmasında Nazım Hikmet'in şiirinden bir dizeyi de anımsatan Çipras, “Ünlü şairiniz ‘En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır’ diyordu. İşte Doğu Akdeniz tam da bu deniz olmalı. Karşılıklı egemenliğimize ve egemenlik haklarımıza saygı denizi. Bir barış ve iş birliği denizi” dedi.
Çipras sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Bundan tam bir yıl önce, partimin genel başkanı olarak 15 yıl boyunca görev yaptıktan sonra siyasetin ön saflarından ayrılma kararımı kamuoyuna açıkladım. Birkaç gün sonra Atina'nın merkezi bir caddesinde yürürken genç bir Türk yanıma geldi ve bana pes etmememi söyleyerek beni hayli şaşırttı. ‘Türkiye’de bizim bir sözümüz vardır’ dedi: ‘Boyun eğme!’ Bunu her zaman hatırlayacağım. Uğruna savaşmak zorunda kalacağınız her şey için: hayatlarınız, ülkeniz, aileleriniz ya da geleceğiniz için. İlkelerinizi korurken gelişmeye devam etmelisiniz. Ve şunu asla unutmayın: Boyun eğme"