Yunanistan'ın gözü Alevilerde
Yunanistan hükümeti, Türkiye sınırına yakın Evros eyaletindeki Megalo Dereio’da bulunan cemevine dini ve sosyal faaliyetler için kullanımına onay verdi. Yunanistan’da din işlerinden sorumlu eğitim bakan yardımcısı Angelos Syrigos, Alevileri ‘dini bir azınlık’ olarak tanıdıklarını belirtti.
Yunanistan’da din işlerinden sorumlu eğitim bakan yardımcısı Angelos Syrigos, geçtiğimiz günlerde Evros eyaletindeki Megalo Dereio’da bulunan ‘Büyük Dervent Cemevi’ni ziyaret etmişti. Ziyaretin ardından Syrigos, cemevine resmi izin verildiğini, böylece Alevileri “dini bir azınlık olarak tanıdıklarını” belirtti. Yunanistan'da din işleri Eğitim Bakanlığı altında hizmet veriyor. Eğitim Bakanlığı aynı zamanda, ibadethanelerin işletilmesini de yetkilerinde barındırıyor. Yunanistan’da eğitim ve din işlerinin tek bir bakanlığın sorumluluğunda olması ise bir başka tartışma konusu.
YUNANİSTAN'DAN MEZHEPSEL KIŞKIRTMA
Doğu Akdeniz başta olmak üzere Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan gerilim ve son olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Yunan mevkidaşı Dendias ile basın toplantısı sırasında yaşadığı polemiğin ardından gerçekleşen söz konusu ziyaretin, Yunanistan’ın Türkiye aleyhinde ‘mezhepsel bölücülük’ faaliyetlerine giriştiği iddialarını gündeme getirdi.
Öte yandan ABD’nin, ülkelerin iç işlerine karışmak amacını güden her yıl yayımladığı ‘insan hakları’ ve ‘inanç özgürlükleri’ gibi raporlarda 'Yunanistan Alevilerinin uzun yıllar boyunca Batı Trakya’daki Sünni toplumun baskısı altında olduğu' yorumu yapılıyor.
Greek City Times internet sitesi ise alenen Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine saldıran ve Türkiye’nin etnik-mezhepsel haritasını çıkararak hedef gösteren bir haber yayımladı. Haberde, laikliğe geçişin en önemli adımlarından biri olan “Tekke ve Zaviyeler Kanunu”, Aleviliğe ve cemevlerine karşı alınmış bir önlem olarak çarpıtıldı.
KOÇGİRİ VE DERSİM İÇİN 'KATLİAM' PROPAGANDASI
Türkiye’de etnik-mezhepsel kimlik tanımı olmamasına karşın Alevi vatandaşların nüfusun yüzde 33’lük kısmına denk geldiği belirtildi.
Greek City Times’ta yer alan haberde Türkiye düşmanı yazılarıyla bilinen gazeteci Uzay Bulut’un da iftira dolu demeçlerine yer verildi.
“Türk devleti Alevilere sayısız zulüm yaptı” kışkırtmasında bulunan Bulut, “1921 Koçgiri Katliamı, 1937-1938 Dersim Katliamı, 1978 Malatya, Sivas ve Maraş Katliamı, 1980 Çorum Katliamı, 1993 Sivas Katliamı ve 1995 İstanbul Gazi Mahallesi Katliamı bunların başında geliyor” dedi.
Cumhuriyete karşı etnik-mezhepsel bölücü isyanları, büyük bir kurnazlıkla ‘Alevilik’ temelinde ele alan Uzay Bulut’un sosyal medya hesabı Türkiye düşmanı ifadelerle dolu. Bulut, 25 Mart tarihinde kaleme aldığı yazıda Türk tarihini “yerli halkları katleden ve hayatta kalanları yüzyıllar boyunca ezen işgalleri yücelten” çarpıtılmış bir tarih versiyonu olarak nitelendiriyor.
Bir başka yazısında ise Bulut, “Türkiye genelinde Yunan kültür mirasının kalıntıları harabe halinde ya da çöküşün eşiğindedir. Türk yetkililer bu hazinelerle ilgilenmiyor, çünkü Türk hükümeti bölgedeki yerli Yunan nüfusu olan gerçek inşaatçıların soyundan gelenlerin çoğunu yaklaşık yüz yıl öncesine kadar yok etti.” ifadelerini kullanırken, sözünü ettiği yıkılan tarihi mirasların tek bir fotoğrafını dahi paylaşmayarak asıl amacının Türkiye’nin kuruluşuna yönelik iftiralar atmak olduğunu da açığa vuruyor.
Bulut, 1915 Ermeni tehcirini ise 'soykırım' olarak nitelendirmekten geri durmuyor. Öyle ki, Bulut'un Türk düşmanlığı, Dağlık Karabağ Savaşı'nda topraklarını Ermeni işgalinden kurtaran Azerbaycan askerlerini 'cihatçı' olarak tanımlamasına kadar varıyor. Yunan basınının 'Türk asıllı gerçekleri söyleyen gazeteci' olarak lanse etmeye çalıştığı Uzay Bulut'un, "Türk düşmanı" ve asıl derdinin Alevilerin inançları olmayan bölücü kişiliği sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda açıkça görülüyor.
Ancak dikkat çeken bir başka ayrıntı ise, Bulut’un sosyal medya hesabı üzerinden yakın takibe aldığı kişilerin ABD istihbarat örgütleriyle olan ilişkisi. Onlardan birisi Steven A. Cook, CIA’nın gölgesi CFR (Dış İlişkiler Konseyi) uzmanları arasında yer alıyor.
Eski ABD Dış İlişkier Servisi Orta Doğu uzmanı John M. Evans da, Uzay Bulut'un yakın takibindeki bir diğer isim.
TV 10-PKK/HDP BAĞLANTISI
Gatestone Enstitüsü'nde "Türkiye'nin Terör Saltanatı: Azınlık Alevilere Yapılan Zulüm" başlığıyla yayımlanan yazısında 2016 yılında terör propagandası yaptığı gerekçesiyle kapatılan TV10'un kapatılmasını da eleştiren Uzay Bulut, Türkiye'de bir taraftan "dini azınlık" algısı yaratmaya çalışırken diğer taraftan da söz konusu azınlıkların fiziksel şiddetin yanı sıra, çeşitli yöntemlerle engellenmeye çalışıldığını iddia ediyor. Halbuki IMC TV, Zarok TV, Jiyan TV ile birlikte TV 10, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle kapatılmıştı. Nitekim terör örgütünün siyasi uzantısı HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, kanalın kapatıldığı dönemde konuyu meclis gündemine taşımış ve alınan kapatılma kararını eleştirmişti.