Yurtlar kamuya ait olmalı

Antalya’da öğrenci yurdunda yaşanan kan donduran olay Türkiye’yi sarstı. Yurdun dernek adı altında bir cemaate ait olduğu ortaya çıktı. Eğitimci Zafer İncebacak, tarikat ve cemaat yurtlarına izin verilmemesi kamulaştırılması gerektiğini söyledi

Antalya’nın Kepez ilçesinde bulunan Antalya İlim ve Kültür Derneği'ne ait öğrenci yurdunda 18 yaşındaki gencin canice katledilmesi Türkiye’yi sarstı. Olayla ilgili haberlere yayın yasağı geldi.

Antalya Valiliği'nden yapılan açıklamada üniversite öğrencisi M.S.T'yi öldüren şüpheli İ.G'nin, 21 yıldır aşçı olarak çalıştığı ve olaydan 3 ay önce yurtta işe başladığı belirtildi.

Şüpheliye, 17 Mart 2020'de düzenlenen doktor raporunda bipolar duygulanım bozukluğu teşhisi konulduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “27 Kasım 2020'de düzenlenen doktor raporunda bipolar duygulanım bozukluğu ve unipolar, depresyon, depresif nöbet tanısı konulduğu, 2 Mart 2020'de hastanede 15 gün yatış yaptığı ve şizoaffektif bozukluk ve bipolar duygulanım bozukluğu ile psikotik belirtisiz manik teşhisi konulduğu, bu tarz hastalıklarda her ay rutin kontrollere gitmesi gerekirken 29 Temmuz 2021'den sonra bir daha kontrole gitmediği tespit edilmiştir. Tahkikat çok yönlü devam etmektedir.”

Öldürülen gencin cenazesi, otopsi işlemlerinin ardından dün ailesine teslim edildi.

Sözkonusu yurdun Nurculara ait bir cemaat yurdu olduğu ortaya çıktı. FETÖ'nün ve diğer cemaatlerin beyin yıkama ve örgütlenme amacıyla kullandığı yurtlar, 15 Temmuz'dan sonra kamuoyunda tartışma konusu olmuştu. Bu yurtlar zaman zaman cinsel taciz gibi olaylarla gündeme geldi. Aladağ'da çıkan yangın da cemaat yurtlarının denetimsizliğini gözler önüne serdi. Aydınlık, sözkonusu yurtları, eğitimci ve Hepimizin Sendikası Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Zafer İncebacak'la konuştu.

‘ÖĞRENCİLERİN İDEOLOJİLERİNİ ETKİLİYORLAR’

İncebacak, yurtların gençlerin eğitimindeki etkisini şöyle açıkladı: “Yurtlar barınma yanında çeşitli etkinliklerle öğrencilerin ideolojik biçimlenmesinde etkililer. Cemaat ve tarikat uzantılı yurtlar öğrencileri çeşitli dini etkinliklerle etkileyebilmektedir. Biz Hepimizin Sendikası grubu olarak tüm yurt ve pansiyonların kamulaştırılmasından kamunun elinde olmasından yanayız. Eğitimde özel yurt ve pansiyonlara yer verilmemelidir.”

'TOPLUM BİLİNÇLENDİ'

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cemaat ve tarikatlara yaklaşımın değiştiğini söyleyen İncebacak “Özel yurt ve pansiyonlara karşıyız, fakat bunlardan FETÖ gibi bir tehlike şu aşamada görünmüyor. Toplumda büyük bir bilinç sıçraması yaşandı bu konuda.” dedi.

BARINMAYI KAMU SAĞLAMALI

İncebacak, bu tür yurt ve eğitim kurumlarında yaşanan çirkin olayların önlenmesi için seçilen personelin ve kurumların denetlenmesi gerektiğini söyledi: “Özel yurt ve pansiyonlar denetlenmelidir. Yaşanan olaylardan yeterince denetleme yapılmadığı anlaşılıyor. Çalışan seçiminde kamu görevlisi yeterliliği şartı getirilmelidir. Kısa vadede denetimler yoğunlaştırılmalı, çalışanlarda kamu görevlisi şartı aranmalıdır, fakat köklü çözüm barınma hizmetinin kamu eliyle sağlanmasıdır. Devletimiz öğrencilerin barınma ihtiyacına cevap verecek çözümler üretmeli ve öğrencileri özel yurtlara mecbur bırakmamalıdır.”

Sonraki Haber